Şuanda 255 konuk çevrimiçi
BugünBugün1364
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9088
Bu ayBu ay9088
ToplamToplam10477512
Kürtlersiz PDF Yazdır e-Posta


 

 

Cumhur ve Millet ittifakları arasındaki önemli benzerliklerden söz edilirken tek konuya vurgu yapılıyor: Kürtler için ne değişecek? Soruna böyle yaklaşmak dar bakmaktır. Kürt sorunu ülkenin önemli sorunlarından birisidir ama başka sorunlar da vardır. İki ittifak arasındaki büyük benzerliklerden söz ederken bu nedenle Kürtlerden söz etmeyeceğim.

Geçerken şunu da belirtmek gerekir ki, Kürtler bir üst kavramdır, böyle bir politik özne yoktur. Hangi Kürtler, diye sorulması gerekir. HDP’li olanlar mı, AKP’li olanlar mı ve isimler uzatılabilir.

Türkiye sürekli gelişen bir silah sanayisine sahiptir ve silah ihracatı artmaktadır.

Silah üretimi ve ihracatı şöyle ya da böyle savaşı gerekli kılar. Silah denenmek zorundadır. Türk SİHA’ları Azerbaycan-Ermenistan savaşından sonra aranır silah durumuna geldi. Neden; çünkü denendi ve başarılı oldu.

Silah üreticileri üretimlerini piyasaya sürmeden önce değişik denemelerden geçirirler ama savaşta denenmiş olmak başkadır. Alman ordusunun piyade tüfeklerinin çabuk ısındıkları ve değiştirilmeleri gerektiği Afganistan’daki savaşta ortaya çıktı.

Millet İttifakı –seçimi kazanırsa eğer- bundan vazgeçmeyecektir. Türkiye tekelci sermayesinin bir bölümü silah üreticisidir, ek olarak bunun geniş bir yan sanayisi de bulunmaktadır.

İki kitapta –Alt Emperyalizm ve Türkiye ile Küresel İç Savaş ve Türkiye-  ülkenin alt emperyalist bir karaktere sahip olduğunu ayrıntılı olarak açıklamıştım. Türkiye bölgesel bir güçtür ama bunun üzerinde öneme sahiptir. Sadece Ortadoğu’da değil, Kafkaslarda ve Balkanlarda da etkindir (bu coğrafyaya “geniş Ortadoğu” da denilmektedir).

Türkiye, ABD ile Rusya Federasyonu arasında oynayarak politikasını yürütmektedir.

Biden’ın Senato’dan Türkiye’ye F-35 uçakları verilmesini onaylamasını istemesi Türkiye’yi hoş tutmak, Rusya’ya daha fazla yanaşmasını engellemek çabasıdır.

Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerini engelleyerek Rusya’yı fazlasıyla memnun etmektedir.

Millet İttifakı yönetime gelirse bu politika değişecek midir, hayır!

Türkiye sınırları dışında değişik ülkelerde asker bulunduran bir ülkedir. Bu askerlerin bir bölümü bulundukları ülkelerin ordularına eğitim verirken, diğer bölümü de üslerdedir.

Alt Emperyalizm ve Türkiye kitabında 1990’lı yıllarda Türkiye’nin Afrika ülkelerinin ordularına askeri eğitim verdiğini açıklamıştım. AKP iktidarı döneminde ülkenin Afrika’nın neredeyse her yerinde ekonomik olarak var olmasında bunun önemli payı vardır.

Afrika ülkelerinde ordu özellikle önemlidir ve orduya eğitim vermek aynı zamanda güçlü ilişkiler kurmak anlamına gelir.

Afrika’da ekonomik olarak en etkin ülkeler şunlardır: açık ara önde olan Çin, ardından Brezilya, Hindistan ve Türkiye gelmektedir.

Türkiye’nin Katar ve Somali’de iki büyük askeri üssü bulunmaktadır.

Katar’dan 10 Milyar Dolarlık para gelmesi –devlet tahvili alıyorlar- bu üs olmasaydı gerçekleşmezdi. Diğer örneklerde olduğu gibi burada askeri ve ekonomik etkinlik iç içe girmektedir.

Türkiye savaşa karışmasaydı Azerbaycan’dan büyük inşaat ihalelerini daha az alabilirdi.

Millet İttifakı bunları değiştirecek midir?

Tekelci burjuvaziye karşı çıkacaksa evet ama böyle bir gelişme mümkün değildir.

Türkiye yayılmacı bir ülkedir. Ülke dışındaki askerleri ve üslerinin yanı sıra Irak ve Suriye’de bulunmaktadır.

Millet İttifakı seçimi kazanırsa bu ülkelerden geri çekileceğini mi sanıyorsunuz?

Bu yayılmacılıkta militarizm ve ekonomi birliktedir.

Kuzey Irak ekonomisi büyük oranda Türkiye firmalarının elindedir. Ülkede çok sayıda asker ve karakol bulunmasaydı, bu kadarı mümkün olamazdı.

Değişik yazılarda açıkladığım gibi Türkiye Suriye’deki savaştan büyük ekonomik gelir elde etmiştir. Sadece Halep’teki tekstil atölyelerinin sökülüp Antep ve Kilis’e getirilip, burada üretimi sürdürmeleri bile yüksek kazanç için yeterlidir. Buna Suriyelilerin ülkede en ucuz işgücü olarak kullanılması da eklenmelidir.

Suriye’nin yaklaşık yüzde 15’ini kaplayan Türkiye’nin askeri varlığının nedenini sadece YPG’ye bağlamak eksiktir.

Askeri varlık ve ekonomik kazanç birlikte gitmektedir.

Azerbaycan örneklerden birisidir.

Millet İttifakı’nın bu ülkelerden çekileceğini mi sanıyorsunuz?

Bazı değişiklikler olabilir. Mesela asker sayısı azaltılabilir, bazı karakollar kaldırılabilir, islamcı gruplara destek de azalabilir ama temel olarak değişiklik olacağını beklemiyorum.

İslamcı grupların aynı zamanda Türkiye’nin paralı askerleri olduklarını anlamadıysanız, durumu anlamak için konu üzerinde önemle durmanızı öneririm.

Silah sanayisi, yayılmacılık, ülke dışındaki savaşlara müdahale etmek, büyüyen bölgesel bir güç olmak…

Bunlar da temel konular değil midir?

Yılı tam hatırlamıyorum ama on yıl geçmedi.

“Misak-ı Milli’yi birlikte genişletelim” önerisi kimden gelmişti?

Zamanın AKP yönetimi de “bunu yapmak için sana ihtiyacımız yok” tutumuna girmişti.

Misak-ı Milli fiilen genişlemiş durumdadır. Irak ve Suriye’nin bir bölümü fiilen Türkiye’nin elindedir. Suriye’deki alana kaymakam bile atanmıştır.

Millet İttifakı’nın bunların tümünde önemli değişiklikler yapacağını mı düşünüyorsunuz?

Değişiklikler olacaktır ama önemli olmayacaktır.

İki ittifak arasındaki büyük benzerlikleri Kürtlerden söz etmeden açıklamaya çalıştım.