Şuanda 389 konuk çevrimiçi
BugünBugün894
DünDün3402
Bu haftaBu hafta8618
Bu ayBu ay8618
ToplamToplam10477042
Büyük firar PDF Yazdır e-Posta


22 Nisan 1980 tarihli Hürriyet gazetesinin birinci sayfada manşetten duyurduğu habere göre bir gün önce hapishane arabasından İstanbul’un ortasında 23 kişi kaçmıştı. Manşetin yanında benim Birinci Şube’den çıktıktan sonraki saçlı sakallı fotoğrafım yer alıyordu. Habere göre firarın başında ben vardım.

O arkadaşlardan Kurtuluş’tan Macit hemen yakalanacaktı. Üç adli tutukludan birisi de Kapalıçarşı içinde yakalanacak, kalanlar kaçabilecekti.

Birlikte kaçtıklarımızdan Ramazan Yukarıgöz Adapazarı Akyazı’da kuyumcu soygunu sonrasında üç arkadaşıyla birlikte yakalanacak ve mahkemesi sonucu hepsi idam edilecekti.

İki TİKKO’cunun birkaç ay sonra Zonguldak civarında bir yerde yakalandıklarını okuyacaktım.

Bizim örgütten İbrahim Büyüker yıl sonuna doğru yapılan bir operasyonda yakalanacaktı.

Hatırlayabildiklerim bu kadar…

Kaçanların büyük çoğunluğu sonraki yıllarda devrimci mücadeleyle ilişkisini kesecekti.

Bu ikinci firar teşebbüsümdü. 1979’da Aydın hapishanesinde Rıza Zıngal ve iki kişi ile birlikte gardiyanları rehin alacak ancak başarılı olamayacaktık.

Kaçamasaydım yaklaşık on yıl kadar daha hapishanede kalacaktım.

Dava 1983’te sonuçlandı ve beklediğim gibi müebbet alacaktım.

Yirmi yıllık hapisliğin normal sayıldığı günümüzde 13 yıl kadar hapishanede kalmış olmanın olağanüstü bir yönü bulunmazdı.

Kaçabilmemin en önemli yanı, sonraki on yılı, 1980-1990’ı çok iyi değerlendirmemdi.

Sonraki yıllardaki gelişmeler, yaptıklarım ve bugünkü ben, diyebilirim ki önemli oranda bu dönemi iyi değerlendirmem temelinde yükselir.

43 yıl geçmiş aradan ve o zamandan beri 21 Nisan’ı ikinci doğum günüm olarak görürüm.