Bu belirleme AKP’lilere aittir ve sekiz günden beri seçim sandıklarındaki durum da bu güvenin temelsiz olmadığını göstermektedir.

Almanya’da 16 yerde oy kullanılabiliyor. Her yeri görmedim. Frankfurt gibi kalabalık bir yerdeki durumu biliyorum, başka birkaç yerden de haberim var.

AKP açık olarak sahadadır. Büyük bir kalabalık var ve genellikle yaşlı ve sakallı erkeklerle tesettürlü kadınlardan oluşuyor. Bunların en azından yüzde 80’i –belki de fazlası- AKP seçmenidir denilebilir.

Önceki seçimdeki manzaralar görünmüyor. AKP ve HDP en iyi çalışan partiler olarak sandığa otobüslerle seçmen taşırlardı.

Bu kez HDP’lileri görmedim, belki ben görmemişimdir diyelim ama önceki kadar aktif olsalardı görmemem mümkün değildi.

Haksızlık da yapmamak gerek, Kürt arkadaşlar meşguller ve zamanlarını sosyal medyada Türk soluna verip veriştirmekle geçiriyorlar. Sanıyorlar ki orada yazdıklarından etkilenen olacaktır. Yazsınlar, deşarj olsunlar ama sahada başka bir şey oluyor.

İlk oy kullanma gününde öğleden önce giderseniz konsolosluk neredeyse boş olurdu. Bu kez de öyle yaptım ama neredeyse yüz metrelik kuyruğu görünce oy kullanmaktan vazgeçtim. Sonraki günleri bekleyecektim artık…

Normalde hafta sonları daha dolu olurdu ama geçen Cumartesi arabayla oradan geçerken tenha olduğunu hayretle gördüm. Muhtemelen geçici bir tenhalıktı. Neyse ki o çevreyi iyi bildiğim için hemen arabayı park edip oy kullandım. Neredeyse hiç beklemedim.

Ayrılırken büyük minibüslerle insanlar geliyordu.

Çıkış kapısında insanı güldüren bir manzara vardı.

Önden giriyorsunuz, arkadan çıkıyorsunuz. Çıkış kapısının dış yüzünde de çıkış yazıyor, yanında da girilmez yazıyor. Yani çıkış kapısından girilmez. Kimse girmesin diye de kapıya bir kişi koymuşlardı.

Başka bir halkın konsolosluğunda böyle bir uyarı olmaz sanırım: çıkış kapısından girilmez!

Konsolosluğun önü dört şeritli ana cadde, arkası ise tek yönlü yol…

Bazı kişiler tek yönlü sokağa tersten girip park yeri arıyor, doğal olarak trafik tıkanıyordu.

Neyse ki caddeye çıkışın hemen yanında park yapmıştım, çabuktan oradan uzaklaştım.

Pazar günü aynı yerden geçtiğimde yine uzun bir kuyruk vardı.

Son beş gün artık, oy kullanmak için…