İki cephe arasında büyük pazarlık yapıldığını birkaç kaynaktan öğrendim. Pazarlığın tek temeli var: iktidarı veririz ama devri sabık yaratılmasın.

Bu ise şu anlama geliyor: Erdoğan’a ve servetine dokunulmayacak, ek olarak bürokratlar hakkında soruşturma açılmayacak…

Bazı ek maddeler de bulunmakla birlikte işin esası bunlardır denilebilir.

Şöyle bir anlaşmaya da varılabilir tabii: bürokratlardan birkaç günah keçisi bulunur, bütün sorumluluk onlara yıkılır, yargılanıp mahkum olurlar, birkaç yıl sonra da affedilirler…

Benzer bir durum geçmişte başka bir ülkede yaşanmıştı: İspanya.

Franco’nun ölümünün ardından ordu ve bürokrasinin değişik kademelerinde bulunanlar muhalefetle anlaştılar: devri sabık yaratılmayacak. Bu şartla parlamenter demokrasiye dönülmesini kabul ediyorlardı.

İki taraf da anlaşmaya uydu. İlk İspanya meclisi anlaşmayı tanımayan eli silahlı bir albay tarafından basıldığında herifi kısa sürede derdest edip tutukladılar ve müebbet hapis verdiler.

Aynısı olmasa bile benzeri bizde olabilir mi, mümkündür.

Sosyal medyada bağırıp çağıranları boş verin; bunlar sadece konuşurlar, bir şey yapamazlar.

İspanya örneğinin üzerinden 30 yıldan fazla zaman geçti. Gerçek durumun ne olduğu o zamana göre şimdi çok daha çabuk anlaşılabiliyor. Yalan yine var ama ömrü kısaldı, eskiden bu kadar çabuk ortaya çıkmıyordu.

Bunun da bir yolu bulunabilir tabii…

İtiraz edenler, bağırıp çağıranlar olacaktır doğal olarak…

Olsun efendim, harekete geçemedikten sonra olsun!

Birileri konuşur, biz yaparız!

Hareket tarzları böyledir.

Bakalım, göreceğiz…