Şuanda 164 konuk çevrimiçi
BugünBugün123
DünDün3402
Bu haftaBu hafta7847
Bu ayBu ay7847
ToplamToplam10476271
Kalıcılık PDF Yazdır e-Posta


Özellikle edebiyatın değişik türlerinde üreten insanlarda arada bir de olsa –belki de ben seyrek görüyorumdur- kalıcılık endişesi görülüyor. Ürettiklerim ne kadar kalıcıdır, daha kaç yıl okunurlar soruları değişik metinlerde kendini gösteriyor.

Bazı insanların kalıcılık konusunu neden kafaya taktıklarını anlayabilmiş değilim çünkü üzerinde düşünerek sonuca ulaşamazsınız. Yapmanız gereken, hangi alanda üretiyorsanız, olabildiğince iyiyi üretmeye çalışmaktır. Elinizden geleni yaparsınız, az kalıcı olur ya da uzun süre kalır, orası size bağlı değildir.

Bu konuda rahatım, edebiyatta değil de başka alanlarda…

Edebiyatta iki öykü kitabım iki romanım yayınlandı. İlk roman Yolun Sonu alanında ilkti, çıkar çıkmaz kısa sürede tükendi, ikinci baskısı yapıldı. Böyle bile olsa edebiyatta ürettiklerimle vasatın fazla üzerine çıkabilmiş değilim. Kalıcı olmak için en az iyi hatta çok iyi olmak gerekir.

Sosyal konularda ise kalıcılık benim için geride kalmış bir konudur.

En başta Türkiye Devriminin Acil Sorunları var. 1975’te o dönem kaçınılmaz olarak illegal yayınlanan bu kitabı 2015’te diğer yazılarla birlikte açık olarak bastık. Yetmezdi! Aradan 40 yıl geçmiş ve dünyada neler ve neler değişmişti. Bunları değerlendiren başka bir kitap daha gerekliydi: 40 Yıl Sonra TDAS da basıldı.

2025’te herhalde 50 yıl sonra TDAS’ı yazmam gerekecek.

48 yıldır yaşıyor, daha da yaşar. Sonuçta 1975-1980 döneminin önde gelen birkaç kitabından birisi kabul ediliyor.

Ardından 1989 Berlin Duvarı geliyor. 2005’te basıldı, ardından SBF’de yardımcı kitap olarak kabul edildi. Yayınevi, sürekli arandığı için olsa gerek, yeni baskısını yapmış. Alanında en iyi kitap kabul ediliyor. 18 yıldır yaşıyor, daha da yaşar.

Almanya’da 28 yıl yayınlanan Yazın Dergisi kesin olarak kalıcıdır.

Diğerleri ne kadar kalır, bilemiyorum.

Sosyalizmden Kapitalizme Geçiş – Bulgaristan ve Romanya Örnekleri ile Arnavutluk 1912-1992 kitapları alanlarında tektir.

Unutmadan eklemem gerek; 2000 yılında yayınlanan Alt Emperyalizm ve Türkiye bilinen bir kitap oldu. Bunun devamı küresel İç Savaş ve Türkiye de yazıldı ve sanırım bunun da devamının yazılması gerekecektir.

Çin Sosyalizmi de alanında ilk kitap olacak ve iyi bir kitap olacağını tahmin ediyorum.

Okurlar Yugoslavya konusunu planladığımı biliyorlar. Bir plan daha var: Sürgünlük. Türkiye’den gelenlerin sürgünlüğü… Bunun genel sürgünlük tarihinden ayrılan yanları… Bu konuda epeyce yazı yazdım, hem bunları toplamam gerek hem de önemli eklemeler gerekiyor.

Sürekli şunu söylerim: kalite her zaman yolunu açar.

Siz elinizden geleni yapın, iyiyi üretin; o kendi yolunu açacaktır.

Yazılarda ve kitaplarda okur, videolarda –şimdilik 191 tane- dinleyici sıkıntısı yaşamadım. Bu da insana büyük sorumluluk yüklüyor; düzeyi kaybetmemeniz gerek…

Yeniden belirteyim: hangi alanda olursa olsun kaliteli üretim yapın ve sonra bırakın.

Kalite her yerde yolunu açar.

 

Bazen geç olabilir ama açıyor.