Farklı bilgi öbekleri arasında bağlantı kurmak düşünmenin esasıdır ve Hacettepe Felsefe Bölümü Başkanlığını yapan İona Kuçuradi’ye göre Türklerde zayıftır. Bilgi öbeklerini tek düşünürler, aralarında bağlantı kurmakta zorlanırlar.

Politik bir voleybol final karşılaşması oynandı ve Türkiye Kadınlar Milli Takımı Sırbistan’ı yendi. Bu sonucun Avrupa şampiyonluğunun ilerisinde önemi bulunuyor. Voleybol finalinin ileri derecede politikleştirilmesi İslamcıların ahmaklığı sayesinde oldu. Normal olarak bir voleybol final maçı ileri derecede politik önem taşımazdı, sayelerinde böyle oldu.

Leninizm, iktidara karşı her imkanı sosyalist çerçevede başka olaylarla bağlayarak kullanmak demektir.

İslamcılığın birinci zayıf yanı kadınlardır.

Bu final Türk kadını için büyük bir güven tazelemesidir ve İslamcılara da büyük darbedir.

Bırakalım küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirilmesi için fetva verilmesini, Medeni Kanun’da kadınlar aleyhine yapılmaya çalışılan değişiklikleri, bu final en başta İslamcıların temel felsefesi olan cinslerin ayrı sosyalizasyonuna darbedir.

Takımın toplu fotoğrafını görmüşseniz, sadece kadın oyuncuları değil 6-7 kadar erkeği de görmüşsünüzdür.

Hiçbir takım sadece oyuncular ve antrenörden oluşmaz. Malzemeci vardır, sağlık ekibi vardır, masörler vardır ve daha başkaları da olabilir.

Avrupa şampiyonluğu kadınların ön planda, erkekleri geri planda olduğu bir takım tarafından kazanılmıştır.

Bunu öne çıkartıp iyice göstermek gerekir.

İslamcılar kız çocuklarının küçük yaştan başlayarak erkek çocuklarından ayrı sosyalizasyonundan yanadır. Sonraki yaşlarda da bu durum sürer.

Ayrı sosyalizasyon sadece kızların değil erkeklerin gelişmesini de sakatlar.

Birlikte sosyalizasyonu savunmak sadece kadın sorunu değildir, erkekleri de yakından ilgilendirir.

İslamcıların ikinci zayıf noktası LGBT’dir ve bu alanda resmen bozguna uğramışlardır.

Ayrıntıları herkes bildiği için anlatmayacağım.

Bunları iktidara karşı neden kullanmayacaksınız?

Ülkenin İslamcılaşmasına karşı neden kullanmayacaksınız?

Leninizm her fırsatı sosyalist amaç için genele bağlayarak iktidara karşı kullanmayı içermez mi?

Bazıları diyecektir ki; ama bu şampiyonluktan hareket edilerek milliyetçilik yükseltiliyor…

Eskiden beri yazarım; diyalektikten çok söz edenler, diyalektik gevezelik yapanlardır.

Toplumun bütün kesimlerini etkileyen büyük bir olay karşısındayız ve doğal olarak herkes bunu kendi amacı için kullanacaktır.

Böyle bir olayın hoşlanmadığınız yanlarını tasfiye ederek iyi yanlarını bırakamazsınız. Size göre kötü yanları tasfiye ettiğinizde mutlaka iyi yanlara da şu veya bu oranda zarar verirsiniz.

Başka bir deyişle, yanlışı tasfiye ederek doğruya ulaşamazsınız. Bu arada doğruya da zarar verirsiniz.

Yanlış-doğru birlikteliğinde size göre doğru olanı kullanmayı öğrenmek zorundasınız.

Uygulamalı diyalektik budur işte…

Voleybol ile Leninizm ilişkisi böyledir.

Voleybolcu kadınlar Atatürkçü olduklarını söylüyorlarsa bunun nesinden rahatsız olacaksınız?

Onlar olsun, biz değiliz.

Cinslerin birlikte sosyalizasyonunu, LGBT haklarını savunmak için önce biraz olsun politik olmak gerekir.

Doğaldır ki başka kesimler kendilerine uygun düşen tarafı savunacaklardır.

Bu bizim pasif kalmamızı, türlü çeşitli bahanelerle kenarda durmamızı gerektirmez.

Politikanın önemli yönlerinden birisi de karşındakinin yaptığı hatadan, bu durumda vahim hatadan yararlanmayı bilmektir.