Dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum; Türkler, kadınlı erkekli, değişik spor dallarında önemli başarılar kazanıyorlar.

Eskiden futbol ve serbest stil güreş vardı. Bunların dışında da mesela atletizmde yarışmalara girilirdi ama başarı kazanıldığı söylenemezdi.

Şimdi başarı çeşitlenmiş durumdadır.

Önce başlıkta neden Türk dediğimi açıklayayım.

Sadece kadın ve erkek Türkler var, onun için.

Bir arkadaş, “kişi Kürt olduğunu açıklayamaz, tepki çeker” demişti ama buna katılmak mümkün değildir. Sporcunun kendisinin açıklamasına gerek yok, insanların sülalesine pek meraklı olan tipler hemen araştırıp açıklıyorlar.

Mesela müstakbel Hollanda başbakanı ve göçmen karşıtı bir kadın Dersimli imiş.

Bununla gurur duyan Dersimliler açıklamasa, biz nereden bileceğiz?

Bakış açısı çok farklı: bir tarafa göre bu kadını belirleyen göçmen karşıtlığıdır, ötekine göre ise Dersimli olmasıdır.

Başka bir örnek; ABD uzay programında yer alan bir kadın asker İran Kürtlerindenmiş. Kadın deniz piyadesi eğitimi görmüş ve Afganistan’da savaşmış.

Bir tarafa göre bu kadın ABD askeridir ve ne yaptığı da bellidir; diğer tarafa göre ise öncelikle Kürttür.

Sporcular içinde de Kürt olanın kendisini açıklamasına hiç gerek yok, meraklıları hemen çıkarırdı.

Voleybolu biliyoruz, bunu geçelim.

Cansu Bektaş isimli bir kadın Suudi Arabistan’da yapılan halter şampiyonasında yarıştığı dalda dünya üçüncüsü olmuş.

Suudiler ne düşünmüştür, bilemiyorum!

Elif Akyüz Çin’de yapılan Kung Fu şampiyonasında iki altın madalya almış.

Adını not almamışım ama konuyu biliyorum; yine bir kadın sanırım hafif sıklet boks şampiyonasında madalya almış.

Şimdiki spor değil ama uluslararası bir yarışma: Dünya Briç Şampiyonasında Türk kadın takımı İsrail’den sonra ikinci olmuş.

Son haber bugüne ait: Ada Zehra Anlatıcı adlı milli yüzücü İtalya’da yapılan Down Sendromlular Şampiyonası’nda 200 metre kurbağalamada dünya rekoru kırmış.

Türk olduğunu nereden biliyorum: “İstiklal Marşımızı da okuttum” demesinden…

Mete Gazoz, biliyorsunuzdur, dünya okçuluk şampiyonasında yarıştığı kategoride şampiyon olur.

Listenin tam olduğu iddiasında değilim, arada atladıklarım da olabilir.

Tekvando’da da şampiyonalarda dereceye girildiğini biliyorum ama somut olarak hatırlamıyorum.

Bu başarılar ancak sistemli çalışmanın sonucu olabilir.

AKP bir yandan kadın haklarını kısıtlamaya çalışırken, bir yandan da kadın sporcuların eğitimine ve uluslararası yarışmalara katılmasına önemli destek veriyor.

Halter, yüzme, voleybol ve değir branşlardaki uluslararası başarılar ancak sıkı bir eğitimle mümkündür. Bunun için de ilgili bakanlıkların uzun vadeli bir plan dahilinde bütçe ve eleman ayırmaları gerekir. Başka türlü olmaz.

Önümüzdeki dönemde buradan önemli iç çatışmalar çıkacağını düşünüyorum.

Başarı başka sorunları geriye iter.

O voleybolculara imrenen çok sayıda kız çocuğu çıkacaktır, aileleri onları ilgili kurslara gönderecektir ve bu kızları kapalı giyime sokamazsınız.

Down Sendromlu kıza ailesinin büyük desteği varmış. Sadece aile yetmez, ilgili bakanlığın da olması gerekir.

İslamlaşma konusunda en iyi tanımı adını hatırlamadığım bir kişi yapmıştı: bizde ancak Türk tipi İslamlaşma olur.

Yani parçaları birbirine uymayan, kendi içinde tutarlılık aranamayacak, başarıya göre konum değiştiren bir İslamcılık…

Voleybolun yarı çıplak kadınları da burada yer alır, Çin’deki şampiyonada madalya alan başörtülü kadın da…

Türk tipi, tutarlılık arama; her şey bulunur!

Pragmatizm hepsinden önce gelir!