Bu terim nereden çıktı diye sorarsanız, ben uydurdum. Engels’in sözünü hatırlarsınız; komünizmde insanlar sabah gezintiye çıkacak, öğleden sonra balık avlayacak, akşama da felsefe yapacaktır. Aynısı olmasa da bunun gibi bir şeydi. Böyle bir şey mümkün değil, insanın üretimden tümüyle dışlanması gerçekleşmeyecek… Engels’in 100 küsur yıl önce bunu görmesi doğal olarak beklenemez.

Yapay zeka ile ilgili video programlarımı izleyin, orada insanın üretimden dışlanmasının fantezi olduğunu da anlatmıştım. Bazı insanlar sürekli olarak zamanı dolan mesleklere bakıyorlar, yeni mesleklerin ortaya çıkmasına dikkat etmiyorlar.

Bilgisayarda da böyle olmadı mı? Mesela arşivcilik öldü, bilgisayara arşivliyorsunuz. Eskiden bulunmayan bilgisayar programcılığı, tamirciliği, üretimi, virüs programları yazılımı gibi önceden bilinmeyen meslekler ortaya çıktı.

Yapay zekada da aynısı olacaktır.

Kültürel komünizm ile anlatmak istediğim, şu sıralar canımın istediği konuyla uğraşıyor olmamdır. Vietnam mı olur, Kore mi olur, Rusya kapitalizmi mi olur, edebiyat mı olur; neyse işte…

Çin’le ilgili yoğun çalışıp kitap yayınlandıktan ve büyük takdir topladıktan sonra biraz da şımardım açıkçası…

Videolara devam edeceğim…

Konu çok…

Bir ara küresel tarih konusuna gireceğim. İlgilendiğim bir konudur ama biraz daha okumam gerekiyor.

Her zaman yazarım: bilgi olmadan düşünülmez. Düşünmek bilginin iç bağlantılarını kurmak ve bilgiden yeni bilgi üretmek demektir. Bilineni tekrarlamak düşünmeyi gerektirmez. Yararsızdır denilemez, bir çeşit tasnifçiliktir, hatırlatmadır, bu da olabilir tabii…

Farklıyı üretmek eskiden beri beni fazlasıyla cezbetmiştir.

Tabii her farklı değerlendirme tümüyle doğrudur anlamına gelmez; eksikleri olacaktır ve tamamlanacaktır.

2004 yılıydı galiba, politik bilim okurken Leonardo da Vinci dersini almıştım. İnsanlık tarihinin en zeki ve en çok yönlü kişisi olarak bilinir.

O’nun yaratıcılık konusundaki belirlemesi şöyleydi:

Yaratıcılık zeka, bilgi birikimi, çok çalışmanın yanı sıra uygun kişilik de gerektirir.

Her yeni tepki doğurur. Bunları göğüsleyebilmek ve her yenide doğal olan eksiklikleri tamamlayabilmek gerekir.

Böyle bir belirmeyi ancak Leonardo da Vinci yapabilirdi.

Anlayacağınız bir müddet –uzun sürmez- kafama göre okuyacağım.