Bu konuda yazmayı düşünmüyordum çünkü sanal alemde şu veya bu tarafı tutmanın olayların gelişmesine hiç etkisi yoktur. Bol miktarda yazılır, tartışılır ve taraflar arasındaki çatışma da bundan hiç etkilenmeden sürer.

Yazmaya karar vermemin nedeni tartışan taraflardaki bilgisizliktir.

İnanılmaz boyutlardaki bilgisizlik.

Maddeleyelim:

Birincisi: Kürtlerin Ortadoğu’daki en büyük düşmanı Filistinlilerdir. Gerçekten bunu bilmiyor musunuz? Olası bir Kürt devleti Arapların bağrına sokulmuş hançerdir, belirlemesini defalarca yapan Filistin kuruluşlarıdır.

Dahası; Enfal katliamından sonra Bağdat’a gidip Saddam’ı kutlayan kişi Yaser Arafat’tan başkası değildi.

Örnekleri artırabilirim ama bu kadarı yeterlidir.

Filistin’deki mücadeleyle Kürtlerin mücadelesi ancak şekil olarak birbirine benzer. Filistinliler Kürtlere kesin olarak karşıdır.

İkincisi; soruluyor: Hamas’ı destekleyenler neden Rojava’yı da desteklemiyorlar?

Hamas’ı destekleyen, Rojava’yı destekleyemez.

Hamas; Taliban, El Kaida, İslam Devleti gibi gerici anti emperyalist bir örgüttür. Anti emperyalizm ya da ABD ile savaş mutlaka ilericilik demek değildir. Son 50 yılda iki zıt örgüt ABD’ye karşı en etkili savaşı verdi: Vietkong ve Taliban.

Hamas, ABD’nin Ortadoğu’daki önemli müttefiki İsrail’e karşı savaşırken, Rojava yönetimi ABD ile işbirliği halindedir. Rojava’nın yaşayabilmesi ABD’nin oradaki varlığına bağlıdır.

ABD orada neden bulunuyor?

İran’ın Suriye üzerinden daha fazla yayılmasını engellemeye çalışıyor. İran’ın bölgesel müttefiklerinden Suriye’nin de zayıf  kalmasını sağlıyor.

YPG bunun aracıdır.

Kuzey doğu Suriye’de ülkenin önemli petrol ve doğal gaz yatakları bulunuyor. YPG bunları çıkarıyor, işlenmesi için Irak’a gönderiyor ve işlenmiş ürün de Türkiye ve Suriye’ye aracılar vasıtasıyla satılıyor. YPG gelirini Suriye kaynaklarının soyulmasından elde ediyor.

Alman basınında bu konuda ayrıntılı yazılar yayınlandı.

Hamas’ın en büyük destekçileri Lübnan Hizbullah’ı ile İran’dır.

Filistinlilerin Kürtlere düşman olması için yeni bir neden daha…

ABD, İran ve Suriye ile ilgili planlarını YPG üzerinden gerçekleştiriyor. Ek olarak kendi faaliyetleri de bulunuyor. Mesela Suriye’nin Ürdün sınırında büyük bir ABD üssü bulunuyor.

Gelişmeler hakkında şu veya bu değerlendirmeyi yapabilirsiniz ama önce bilgi edinin, bilginiz olmadan fikir sahibi olmayın.

Belirttiğim gibi sanal alemde veya yürüyüş yaparak veya imza toplayarak şu veya bu tarafın tutulmasının pratikte yararı bulunmuyor.

Yine de belirteyim: hiçbir şekilde Hamas taraftarı değilim.

Ek bilgi: Hamas’ın kuruluşuna İsrail yardımcı oldu. Amaç Filistin hareketini bölmek, FKÖ’yü güçten düşürmekti. Bu konuda başarılı oldular. Eskiden Habbaş ve Navatme’nin örgütleri önemli güce sahipti ama zamanla sadece adları kaldı. Filistin büyük oranda Hamas’tan sorulur oldu.

Hamas güçlenince kaçınılmaz olarak İsrail ile savaşmaya başladı, başka türlüsü düşünülemezdi.

Çok sayıda örgütü içinde barındıran FKÖ iyice zayıfladı. Bunda İsrail’in başlangıçta Hamas’ı desteklemesi ve güçlenmesini sağlaması kadar, Filistin örgütlerine büyük destek veren SSCB’nin dağılması da etkili oldu.

İsrail önce Gazze Şeridi’nin Filistin hareketi içinde Hamas önderliğinde ayrı bir kutup olarak ortaya çıkmasını destekledi. FKÖ önemsizleşince artık iki taraf da kozlarını paylaşabilirdi.

Taliban, Hamas’tan daha ılımlıdır. İki kanadı vardır ve birisi kız çocuklarının ilkokula gitmesinden yanadır.

İslam Devleti Hamas’a göre modern bir örgüttür. Bu örgütün kadın tugayı var. Kadınların uygun biçimde savaşa katılmalarından yanadır ve El Kaida ile aralarındaki önemli farklılık budur.

Gerekçe: Muhammed’in Hendek savaşında kadınlar da vardı.

Bu nedenle ikisi de şeriatçı, ikisi de Selefi olan El Kaida ile İslam Devleti arasında silahlı çatışmalar gerçekleşmiştir. Afganistan’da iki örgüt sürekli çelişki yaşamaktadır.

Daha yazmayayım…