Şuanda 48 konuk çevrimiçi
BugünBugün34
DünDün3402
Bu haftaBu hafta7758
Bu ayBu ay7758
ToplamToplam10476182
Barbarlık uygarlığın öteki yüzüdür PDF Yazdır e-Posta


Bu belirlemeyi 1960’lı yıllarda Adorno yapmıştı. Belirlemenin temelini özellikle İkinci Dünya Savaşı deneyi oluşturur. Uygar olarak nitelendirilen halklar başka halklara ve birbirlerine büyük vahşet uygulamaktan çekinmemiştir.

Benzer durum sömürgecilik için de geçerlidir.

İngilizler İngiltere’de centilmendir ama bu centilmenliği bir de Hindistan’da görün.

Fransa insan hakları ülkesi diye bilinir. Fransa içinde bu saptama tümüyle olmasa bile geçerlidir. Cezayir gibi sömürgelerde ise bunun tersi uygulama vardır.

Örnekler artırılabilir.

Buradan İsrail-Hamas çatışmasına geçebiliriz.

İsrail ve Gazze’deki uygulamalara baktığınızda İsrail’in karşılaştırılamayacak kadar uygar bir ülke olduğu görülür.

Seçimler düzenli yapılır ve alınan sonuca göre iktidardaki parti değişir.

Komünist partisi vardır ve iktidardaki parti aleyhinde sert açıklamalar yapabilir, gösteriler düzenleyebilir.

Grev hakkı vardır, iktidara karşı gösteri hakkı vardır.

Kadınlar toplumsal hayatta aktiftir.

Bunların hiç birisini Gazze’de bulamazsınız.

Gazze’de şeriat egemendir.

Buradan hareketle, “nasıl olur, İsrail işgalci bir güçtür. Dış politikasında demokrasiyi istediğiniz kadar arayın, bulamazsınız” derseniz, Adorno’nun belirlemesini hatırlatırım.

Barbarlık ve uygarlık birliktedir.

Bütün sömürgecilik tarihi içerde çağına göre en uygar toplumlar arasında yer alanların, dışarıda uygarlıktan oldukça uzak olduklarını göstermiştir.

Irk teorilerini yazanlar, sömürgeciliğin ihtiyaçlarına uygun olarak, uygar ülkelerin sanatçıları ve bilim insanlarıdır.

Sırbistan için örnek verilecek olursa: Bu ülkenin yazarlar örgütü ülke yayılmacılığının önde gelen savunucusudur. Bu durum en az 30 yıldır böyledir. Yugoslavya bağlamında bu ülke tarihini incelediğim için biliyorum, öncesi de vardır.

İsrail’in şeriatçı Hamas’ın hakim olduğu Gazze ile karşılaştırılamayacak kadar modern bir toplum olması, onun –eleştirel seslerle birlikte- yayılmacılığını ve yoğun şiddet kullanımını engellemez.

Göçünü yoğunlaşmasıyla birlikte benzer durum aynı ülke içinde de geçerli olmaya başlamıştır. Avrupa ülkelerinde demokratik yasalar vardır, göçmenlere yönelik bilinen uygulamalar da vardır.

ABD’de eyalet sistemi vardır, devlet başkanı her uygulamaya karışamaz. Aynı ülkede eskisine göre hafiflemiş olmakla birlikte ırk ayrımı da vardır.

 

Biraz sosyoloji bilgisiyle uygarlık ve barbarlığın ilişkisini kavrayabilirsiniz.