Şuanda 147 konuk çevrimiçi
BugünBugün110
DünDün3402
Bu haftaBu hafta7834
Bu ayBu ay7834
ToplamToplam10476258
İnsanlar çok konuşuyor! PDF Yazdır e-Posta


Önemli olan yapmaktır, yapabilmektir. Yaptığınızda ortaya somut bir şey koyarsınız. Başlangıçtaki türlü çeşitli değerlendirmelerin etkisi giderek azalır hatta kaybolur. Somut ortadadır. Hele de artan iletişim olanakları sayesinde kimin, nerede, ne yaptığının bilindiği koşullarda propaganda gerekli bile olmayabilir. Yapılanı duyurmanız yeter, bazen duyurmasanız da bilinir zaten.

CHP kongresi konusunda bu kadar çok konuşulmasını fazlasıyla gereksiz buluyorum. Gelecek birkaç aydaki icraata bakmak gerekir.

CHP çizgisinin fazla değişmeyeceği ortadadır ama önemli belirlemeler yaptıkları söylenebilir.

RTE’nin yeni CHP Genel Başkanı ile ilgili söylediklerine cevap verilirken önemli bir değerlendirme yapılıyor: CHP bundan sonra karşıdakinin çizdiği sınırlar içinde politika yapmayacaktır.

Politikada bir tarafın ne yaptığı kadar, karşıdakine ne yaptırdığı da önemlidir. Karşı tarafın çizgisini genel hatlarıyla –o farkında olmadan- belirlersiniz.

Yıllardan sonra bu gerçeği görebilen CHP düzen karşıtı bir muhalefet yapmayacak ama karşı tarafın belirleyiciliğinden çıkacakmış gibi görünüyor.

Yapabilirlerse eğer, bu önemlidir.

Karşı tarafın çizgisini istediğiniz sınırlar içine sıkıştırmanın tipik yöntemi sürekli suçlamadır.

Siz bu suçlamalara sürekli cevap vermeye başladınız mı, karşı tarafın istediği yere yaklaşıyorsunuz demektir.

CHP sözcüsü bundan sonra “aman ne derler?” temelinde politika yapmayacaklarını söylüyor.

Yıllar sonra da olsa bunu görebilmeleri başarı sayılır.

Eleştiriye aldırmayacaksın, gerekli gördüğüne –az sayıda olmak şartıyla- cevap verebilirsin ama aynı eleştiriye birden fazla cevap vermeyeceksin.

Sen yap, yapmayı sürdür.

Karşıdaki bir süre sonra nafile konuştuğunu görmeye başlayacaktır.

Medyada “malum tipler” çok; “neden cevap vermiyorsunuz?” denildiğinde cevap “gerek görmüyoruz” ya da “aynı cevabı tekrarlayacak değiliz” veya “onun kusuruna bakılmaz” denilebilir.

Bu tutumun diğer adı muhatap almamaktır.

Ama savunulanı, neyse artık, yapabilmek gerekiyor.

Karşı taraf yine eleştirecektir, eleştirsin tabii, biz yine yapacağız…

Karşı tarafın alanında oynarsan, kaybetmeye mahkumsun ve karşı taraf bunu sağlamak için hiç durmadan eleştirecektir.

O konuşur, biz yaparız!

CHP bu uygulamayı kendi anlayışı çerçevesinde nasıl hayata geçirir, bilemem.

Yaptıkları pratik politikayla ilgili tespitler önemlidir ama yapabilirlerse tabii…