Şuanda 277 konuk çevrimiçi
BugünBugün209
DünDün3402
Bu haftaBu hafta7933
Bu ayBu ay7933
ToplamToplam10476357
Hayatta yemediğimiz nane kalmadı netekim! PDF Yazdır e-Posta


 

Konuya doğrudan gireyim: barsak kanseri, erken teşhis, haftaya ameliyat…

Normalde bende olmaması gerekiyor çünkü bu kanser türü içki ve sigara içen, fast food ile beslenen, çok et yiyen insanlarda görülüyor genellikle ama birkaç faktör birleşerek de buna neden olabiliyor. Sonuca bak, nedenler üzerine kafa yorma!

Bütün doktorların söylediği bu ameliyat –Türkçedeki deyimle- atla deve değil; erken teşhis, yayılma yok, yine de bakacağız tabii…

İlk öğrendiğimde açıkçası umursamadım. Son 40-41 yıldır başarıdan başarıya koştum, beklentimin epeyce üzerinde hedeflere ulaştım, bana çatmak gafletinde bulunanların hakkından geldim; kabaca dört hayat yaşadım, ölünceye kadar beş olur; ölsem ne olacak ki!

Bir de 1982 öncesi var tabii, sonrası öncesi üzerinde yükseliyor doğal olarak ama sonrası tek kelimeyle müthiş…

Konuyu bilen birkaç kişi bana, “ölmek istiyorsan öl ama yerine birini bul” dediler.

Geriye kalanlar da bu talebi son derece mantıklı buldular.

Böyle durumlarda aklıma general ve er olayı gelir.

Bir general teftiş yapıyor. Erin birine soruyor; “karşıdan düşman geliyor, ne yaparsın?

”Tüfeğimi doğrultur, nişan alır, ateş ederim.”

“Sağdan gelirse ne yaparsın?”

Er, “sağa dönüp” diye başlayan aynı cevabı veriyor.

“Soldan gelirse ne yaparsın?”

Benzer cevap.

“Peki ya arkadan gelirse ne yaparsın?”

Erin cevabı: “Bu orduda benden başka asker yok mu?”

Maalesef kötü durumdayız ama yapabileceğim daha fazla bir şey bulunmuyor.

Daha kötüsü nedir biliyor musunuz?

Türkiye’de kimse birbirine güvenmiyor ve inanmıyor.

Haksız değiller. Sahtekarlık diz boyu ve halkın içinde de yaygın.

“Teşhis kesin mi, şöyle yapsan, böyle yapsan…”

Boş verin bunları. Kan tahlili sonuçlarına bakarak barsakta tümörü çıkaran yıllardan beri gittiğim doktora inanmayacağım da kime inanacağım?

Üstüne gelen iki büyük muayene de aynı sonucu verdiyse daha neyi bekliyorsun?

Yayılma yok ama bu olmayacağı anlamına gelmez. Hemen harekete geçmek gerekir.

Ben de öyle yaptım.

İyi bir hastaneden bir haftada ameliyat randevusu almak korkunç bir hız olarak görülüyor; serde Acilcilik var ne de olsa!

Vaziyet bundan ibarettir.

Birkaç gün hastanede kalacağım.

İşin ilginç tarafı, barsak kanserinin tipik belirtilerinin hiç birisi bende yok.

Zaten belirti beklersen geç kalmış oluyorsun.

E yani, diyelim 95 yaşına kadar yaşayıp hiç hasta olmadan şak diye ölecek değilsiniz herhalde?

73 yaşında ilk kez kayda değer bir hastalık yaşıyorum.

Vaziyet bundan ibarettir.

Biliyorum alışkanlıktır, geçmiş olsun filan denir.

Demeseniz daha iyi olur.

Siz de biliyorsunuz, bu tür söylemlerin pratikte herhangi bir yararı bulunmuyor.

Moralimi sorarsanız, yukarda yazdıklarım moralimin yüksekliği hakkında yeterli fikir veriyordur sanırım.

Gerçekçi bir insanım.

Gerçeğe müdahale etmek istiyorsan önce onu kabul etmeyi bileceksin…

 

Maalesef insanımızda bu duygu zayıftır.