Şuanda 218 konuk çevrimiçi
BugünBugün159
DünDün3402
Bu haftaBu hafta7883
Bu ayBu ay7883
ToplamToplam10476307
75'i silmek gerek... PDF Yazdır e-Posta


75 nedir diye sorarsanız, yılını tam hatırlamıyorum ama yaklaşık 20-22 yıl kadar önce kendime 75 yıl ömür biçmiştim. Yeter, diye düşünüyordum.

Gelecek için planlarım vardı ve o gelecek geldiğinde o planların oldukça üzerinde performans ortaya koyduğumu görebiliyorum. Bu kadarını beklemiyordum, tahmin etmem bile zordu.

Her insan başarısızlık üzerine düşünür ve her insanın hayatında başarısızlıklar vardır. Ek olarak başarı üzerinde düşünmek gerektiğini de öğrendim. Özellikle beklenmeyen başarılar nasıl kazanıldı, düşünmek gerekir. Üzerinde düşünülmemiş ve özgün faktörleri görülmemiş başarı kolayca taklit edilmeye çalışılır ve sonuç da genellikle başarısızlıktır.

Bu beklenmeyen başarının iki nedeni olduğunu söyleyebilirim.

Birincisi; yeteneklerin sabit olmaması, geliştirilebilmesidir. Yeteneklerini zorlayan bir insanım ve doğrusu nasıl gelişecekleri de önceden belli olmuyor. Mesela çok sayıda video üretimine bakılarak konuşma ve yazı dilimin neredeyse aynı olduğu konusunda saptama yapıldı. Farkında değildim ve bu da iyi bir şeydir. Anlaşılır yazıyor ve konuşabiliyorsanız, iyidir.

İkincisi ise 58 yaşında o zamanki eşimden ayrılmamdır. Üreticilik patlama yaptı. Videolar bir yana, o zamandan beri değişik konularda 26 ya da 27 kitap yazdım. Kısa yazıların sayısını hatırlamıyorum.

59 yaşından başlayarak daha zeki ve üretici olamayacağıma göre buradaki önemli faktör ayrılıktı. Akıllı bir kadındı, değişik yetenekleri vardı ama bir oranda beni bloke ediyormuş ve farkında değilmişim. Yeteneklerini sürekli geliştirmeye çalışacak, amaçlarının peşinde koşacak yapısı yoktu ve bu nedenle de yaptığım hemen her şeye hayret ediyordu. Diyelim beş-altı yıl önceki düzeyimle değerlendirme yaparsam ben de hayret ediyordum ama belirttiğim gibi yetenek sabit değildir, geliştirilebilir.

Farklıya yönelmek eğilimi yoktu denilebilir. 2000 yılında yayınlanan Alt Emperyalizm ve Türkiye kitabının başlığına itiraz etmişti. “Tepki toplarsın” demişti. Kitapta da ayrıntılı olarak anlattığım saptama doğrudur, tepki toplarsam toplarım.

20 yıl sonra bu belirleme değişik çevreler tarafından kabullenildi. Tümüyle aynı düşünmeyebiliriz ama Türkiye’nin konumu 1990 öncesindeki gibi değildir ve adı da alt emperyalizmdir.

Bu konuda iki kitap yazdım: Alt Emperyalizm ve Türkiye ile bunun devamı olan Küresel İç Savaş ve Türkiye. www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com da veya burası bazen çıkmayabiliyor Google Drive’da TDAS Kitaplık’ta bulabilirsiniz.

20 yıl kadar önce ilk üniversite eğitiminin sonlarına gelmiştim, o bitti, sonra bir tane daha bitirdim.

Videolarda –şu anda 220 tane oldu- böyle bir performansı ve büyük ilgiyi beklemiyordum. Demek ki insan geçmişin birikimi üzerinde sürekli daha ileriye gidebiliyor, yetenekler gelişebiliyor.

Önceden de yazmıştım, yarın ameliyata giriyorum. Bendeki rahatsızlığa canım sıkılmadı değil çünkü bende olmasının hiçbir nedeni bulunmuyor. Ama bir arkadaşın dediği de doğrudur: “her taraftan kimyasal alıyoruz, istediğin kadar yediğine dikkat et, durum böyle. Bu nedenle daha dikkatli olmalısın.”

Haklı. Önceden bunu düşünseydim, belki de bununla karşılaşmazdım.

Neyse, olanı kabul edeceksiniz ve gerekeni de yapacaksınız.

Bu arada kafamdaki “75 yıl yeter” düşüncesinden de tam olarak uzaklaştım. Gittiği kadar gider. İstediklerimi fazlasıyla yaptım ama daha da fazlasını yapmanın sakıncası bulunmuyor.

Cuma günü herkese durum hakkında bilgi veririm.

Telefonda yazmak zor olduğu için mesajlarınıza cevap veremeyeceğim.

 

Anlayışla karşılarsınız artık…