Şuanda 302 konuk çevrimiçi
BugünBugün227
DünDün3402
Bu haftaBu hafta7951
Bu ayBu ay7951
ToplamToplam10476375
Gelecek şöyle ya da böyle olabilir; devam... PDF Yazdır e-Posta


Hastanede geçirdiğim beş günde yanıma iki kitap almış olmama rağmen az okuyabildim. Önce yorgundum, hemen uykum geliyordu. Sonra kan alınması, tansiyon ölçülmesi, şu bu derken zaman sürekli bölünüyordu. Uygun zamanda telefonda konuştuğum birkaç arkadaş, “Dinlen, yorgunluk sesinden belli oluyor” demişti.

Dinlendim ve artık çalışmaya başlamam gerekiyor.

Daha önce Kore’yi düşünmüştüm ama öncelikle Vietnam’ı bitireceğim.

İstanbul’da yapılan komünist partileri toplantısının sonuç bildirisini okudum.

Herkes görüşünü koymuş ve sonuçta ortaya pek bir şey çıkmamış.

Tek önemli gördüğüm konu; Çin, Vietnam, Kuzey Kore ve Küba’nın sosyalist ülkeler olarak görülmesidir.

Bu ülkelerin bilinen marksist-leninist sosyalizmle pek ilgisi yoktur ama bu belirleme yine de ilerleme sayılır. Çin Sosyalizmi kitabında belirttiğim gibi bu ülkelerin yapısının farklı bir sosyalizm kategorisinde değerlendirilmesi gerekir.

Çin ve Küba’nın durumlarını, gelişme çizgilerini incelemiştim. Vietnam ve Kuzey Kore (Güney Kore ile birlikte) incelenince liste tamamlanmış olacak.

Laos’ta durum nedir, bilmiyorum. Bu ülkeyi de listeye eklemek gerekecek.

Vietnam-Laos-Kamboçya hem ayrı ülkelerdir ve hem de önemli benzerlikleri vardır.

Bunları Polonya’nın izlemesi gerekiyor. Örgütlü ve militan bir işçi sınıfı hareketinin sosyalizm değil de kapitalizm istediği bir ülkedir.

Videolar sürecek tabii ki…

Küresellik ve geçmişle hesaplaşma bölümünü bitirip Frantz Fanon’a başlamayı düşünüyorum ama bakalım, araya başka konu girmezse…

Genç yaşta ölümünün üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen bugün bile sömürgecilik sonrası kişilik, sömürge halk kimliği konularında Fanon’a referans vermeden makale yazılamıyor.

Konunun Postkolonialismus ya da sömürgecilik sonrası bağlamında ele alınması gerekir. Bağımsızlık kazanıldıktan sonra sömürgecilik sadece ekonomide değil, sosyolojik olarak ve bireylerin şekillenmesinde de sürüyor. Bu alanın üç ismi; Fanon, Edward Said ve Homi K. Bhabha. Sonuncu ismin kitabını hastanede biraz okuyabildim ancak…

Fanon’un bütün yapıtlarını okumuş ve hakkında da bir kitap yazmıştım. E-Kitap olarak yayınlandı.

Said’in Şarkiyatçılık’ını okumuştum ama o kadar, başka yapıtları da var.

Bhabha’ya yeni başladım.

“Ağır ol birader, Yugoslavya ne oldu?” diye bir ses geldi kulağıma…

Evet, orası da var. Halkların birlikte yaşayamamak teorisi…

Bakalım artık; lafı bırak ve ilerle, öyle değil mi?

 

Kitapları görmek isteyenler bunu www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com da ya da bu blog açılmayabiliyor, Google Drive’da TDAS Kitaplık aramasıyla bulabilirsiniz.