Şuanda 234 konuk çevrimiçi
BugünBugün2076
DünDün2340
Bu haftaBu hafta6398
Bu ayBu ay6398
ToplamToplam10474822
9-10 gün izin PDF Yazdır e-Posta


Bayram tatilini de fırsat bilerek kendime izin verdim. Video yapmayacağım, istediğim ama bir türlü zaman bulamadığım konularla ilgileneceğim. Başta edebiyat ardından Ruanda soykırımı…

Konuyla ilgili kalın bir araştırma kitabı okunmayı bekliyor. Biraz başladım; yazan Colombia Üniversitesi’nde Afrika çalışmaları profesörü ve o bölgeden.

Bu tür araştırmalarda canlı şahitlik önemli olmakla birlikte sözlü tarih temelinde araştırma pek güvenilir değildir.

Neden derseniz; sözlü tarih konusunda biraz okumuş olanlar bilirler ki, hafıza uydurur.

İnsanın filanca zamandaki önemli bir olayı nasıl hatırlayacağı, daha sonra gerçekleşen olaylardan etkilenerek şekillenir.

Bu konuda ünlü örnektir: Nazilerin bir toplama kampında gerçekleşen önemli bir olayı yıllar sonra olaya şahit olanlar farklı anlatmışlardır. Tümüyle farklı değil ama küçük olmayan farklılıklar vardır. Gerçeğin bulunması ancak olayın şahitlerinin en az birkaç kere bir araya gelip konuşmalarıyla mümkün olabilmiştir. Birbirlerini düzeltirler ve gerçekte ne olduğu neredeyse tümüyle ortaya çıkar.

Soykırımı inceleyen yazar Hutularla Tutsiler arasındaki nefretin oluşmasında sömürgeciliğin önemli payı olduğunu belirliyor. Önemli bir tespittir. Yakında E Kitap olarak yayınlanacak olan Kamboçya ile ilgili kitabımda da benzer belirleme vardır. Kamboçya halkında Vietnam karşıtlığının gelişmesinde –başlaması daha öncedir- Fransız sömürgeciliğinin önemli payı vardır. Kamboçya’da devlet memuru olarak Vietnamlılar işe alınırdı. Bu nedenle halkta “sadece Fransa’nın değil Vietnam’ın da sömürgesiyiz” anlayışı gelişmişti.

Kızıl Khemer bu anlayışı iyice geliştirecektir.

Kuzey Kore konusu biraz beklesin, ne yapayım yani?