Şuanda 27 konuk çevrimiçi
BugünBugün1914
DünDün2340
Bu haftaBu hafta6236
Bu ayBu ay6236
ToplamToplam10474660
Neden gülme tuttu? PDF Yazdır e-Posta


Sabah Facebook’ta sayfa arkadaşlarımdan Semih Dinç’in aktardığı Oktay Duman’ın açıklamasını okudum. Oktay Duman Acilciler üyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmış, evindeki değişik dokümanlara da incelenmek üzere el konulmuş. Olmayan örgütün üyesi sayılmaktan şikayetçi oluyor.

Yine kendisinden öğrendiğime göre gözaltına alınmasının nedeni Filistin ile ilgili kitabı içinde yer alan Suriye’de yapılan bir söyleşidir.

Açık konuşayım: bu Mihrac Ural ile yapılan söyleşidir.

Kitap yayınlandığı zaman da Ayrıntı Yayınları’na hitap eden “Biraz ciddiyet lütfen” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazıyı ve bir başkasını sitede sağ üst köşede yer alan arama bölümüne Oktay Duman yazarak bulabilirsiniz.

Bu yazılarda, sözlü tarih iddiasında bulunan kişinin söyleşi yaptığı alan, örgütün geçmişi ve karşısındaki kişi hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini belirtmiştim.

Kötü bir söyleşiydi ve yalan doluydu. Duman söyleşi yaptığı konuda bilgi sahibi olmadığı için bunları doğru kabul etmiştir.

Konuyu biraz bilseydi mesela şunu sorabilirdi: Suriye’de nasıl kalıyorsunuz?

Bu ülkede iltica yasası bulunmuyor, nasıl kalıyorsunuz?

Vatandaşım, denilecekti.

Ne zaman vatandaş oldunuz sorusu sorulabilseydi eğer, karşısındaki zor cevap verirdi.

Ben cevap vereyim: Suriye’ye geldikten 6 ay sonra, 1981 yılı başlarında…

Hiçbir ülke önceden yoğun ilişkisinin bulunmadığı kişiyi geldikten 6 ay sonra vatandaş yapmaz.

Yıllardan beri Muhabarat elemanı, sadece bu kanıt bile yeterlidir.

Oktay Duman’ın başına gelen ilk kez olmuyor. 2012 ya da 2013’te de benzeri yaşanmıştı.

O yıllarda söz konusu zat ve çevresiyle örgüt tarihi konusunda açık hesaplaşma içindeydik. Kamuoyuna açık yapılıyordu ve alanı da bu siteydi.

Yandaşı olan bazı kişiler “Biz Acilciler” diye bildiri yayınladılar ve bu tipi savundular.

Acilciler, Kanarya Sevenler Derneği olmadığı için polis bu kişileri gözaltına aldı.

Birkaç kişi bize haber göndererek “adım bilgim dışında kullanılmış” dedi.

Açıklamanın önde gelen ismi Mehmet Yavuz’un polis ifadesini bulduk: Burada Mehmet Ağar’ın başkanı olduğu Doğru Yol partisinin Mersin il başkan yardımcısı olduğunu açıklıyordu. Belli ki korkmuştu ve Ağar’a referans veriyordu.

Bu ifadeyi yayınladık. Sitede kişinin ismiyle aranarak bulunabilir.

İlişkiler nerelere uzanıyor…

Oktay Duman’ın başına aradan yıllar geçtikten sonra gelenin nedenini söyleyeyim: söz konusu kişi “elemanımızdır” lafını polisin kulağına gidecek kadar yaymıştır.

Bu örgüt 1988’den beri bulunmuyor ve zaten Mehmet Yavuz bile “böyle bir örgüt yok” açıklaması yapmak zorunda kalmıştı.

Olmayanı var gibi gösterip buradan hareketle kendini gündeme getirmek söz konusu zatın bilinen yöntemidir.

Bu da bir var olma tarzı işte…

İnsanlar hiç inanmıyorlar, ayrı konu…

Acilciler’in üç kurucusundan hayatta kalan tek kişiyim ve 1982’de Muhabarat’ın uzantısı durumuna gelmiş, mafyalaşmış bu yapıdan ayrıldım.

Ardımdan hakkımda değişik ihbarlar yapıldı, biliyorum ama Ağustos 1982’de ayrıldığımı sağır sultan bile duyduğu için etkili olmadı.

Oktay Duman’a geçmiş olsun diyorum ama kimin ne olduğunu daha önce biraz olsun bilmesi gerekirdi.

Benim yerimde olsaydınız “işe bak” diye gülmeye başlamaz mıydınız?