Sürekli öğrenme döneminde yaşıyoruz. 10-20 yıl önce bildiklerinizle yetinerek artık başarılı olamazsınız. Her alanda bilgi müthiş hızla artıyor ve hangi alanda bulunuyorsanız bulunun yenileri sürekli öğrenmek zorundasınız. Öğrenmez ve eskiden bildiklerinizle idare edebileceğinizi sanırsanız kaçınılmaz olarak başarısız ve hatta alay konusu olursunuz.

Fatih Terim’in Yunanistan’da başına gelenleri önceki bir yazıda belirtmiştim. Atinalı bir gazetecinin yazdıkları doğruydu: 20 yıldır bir şey öğrenmemişsiniz!

Benzer bir durum Kılıçdaroğlu için geçerlidir.

İkide bir CHP liderliği için hevesleniyor…

Bu kadar ard arda başarısızlıktan sonra yaptıkları garip gelebilir ve bunun nedenlerinin –sadece kendisi için geçerli değildir- araştırılması gerekir.

İki neden vardır:

Birincisi; her yönetici belirli bir ekiple çalışır. Normali de budur. Önemli bir yönetici değişince, yenisi başka bir ekiple çalışmaya başlar.

Bu durumda eski önderin ekibi yeninin müzmin muhalifleri arasında yer alacaktır. Eski önder yeniden işbaşına gelirse, biz de yükseliriz diye düşünürler ve eski öndere sürekli gaz verirler.

Kılıçdaroğlu’nun ikide bir CHP başkanlığı için celallenmesinin bir nedeni budur.

İkincisi; insanlar vardır, filanca örgütte yönetici olmaktan başka özellikleri yoktur. Yöneticilik bitince söz konusu kişi de sıradan insan düzeyine düşer ve bunu da kolay kaldıramaz.

Kılıçdaroğlu’nun başka bir alandaki faaliyetini görmedik. Tek yere bağımlıydı, o yer gidince de boşluğa düştü.

Köşesine de çekilemiyor, sürekli kışkırtanlar var.

İnsan geleceği görebilmeli ve günün birinde devam edemeyeceğini anlayıp farklı yetenekler geliştirebilmelidir.

Bunu yapmamışsanız, tek alanınız varsa, o zaman pasif bir emekliliğe razı olacaksınız demektir.

Bunun yaşla doğrudan ilgisi yoktur.

Kimisi 60’li, kimisi 70’li yaşlarda alanında biterken, Jürgen Habermas gibi 90’ında da bitmeyebilir.

Putin 72 yaşında ama bizde 50’li yaşlardaki çok siyasetçiye taş çıkarır.

İyi ata biner, iyi yüzer, iyi silah kullanır, judoda siyah kuşaktır.

Ve beş yıl daha devlet başkanı seçildi.

Bırakmanın sabit yaşı yoktur, kişiye göre değişir.

Bazıları hiç bırakmayabilir; yapabiliyorsa neden bıraksın?

Bazıları artık istemediği için bırakabilir: Almanya’nın önceki başbakanı Merkel gibi…

Kadın doktora yapmış bir fizikçi, başka alanı var anlayacağınız…

Orada ne kadar uğraşır, kendi bileceği iştir ama başka alan vardır.

Kendime bakıyorum; 50 yaşıma göre daha hızlı öğrenebiliyorum.

Bunda 47 yaşından beri iki üniversite bitirmenin de önemli etkisi bulunuyor.

Hafızam gayet iyi, bedende önemli sorun yok.

Tek eksiğim, elektronik işler konusunda yeterince iyi değilim.

Çok şeyi kolayca yapıyorum da bazılarında takılıyorum.

Dünya öyle bir duruma geldi ki yapay zeka uygulamalarından yeterince anlamıyorsanız toplumsal hayattan giderek dışlanıyorsunuz.

Bazı yaşlılara sinir oluyorum.

Aklınca modern olacak, sürekli kredi kartıyla ödeme yapacak ama her seferinde şifresini unutuyor. Üç kere yanlış şifre verince de kart bloke oluyor.

O zaman yapma sen de, nakit para öde, değil mi ama…

Aslında kredi kartıyla ödemede zaman kazanmıyorsunuz. Ödeme anında kazanır gibi görünüyorsunuz ama ay sonunda gelen kredi kartı hesabını kontrol ederken o kazandığınız zamandan fazlasını harcıyorsunuz.

Yapamadığınızı ya öğrenin ya da ısrarcı olmayın.