Bugün Alevilerin tarihindeki belki de en büyük toplantısı yapılıyor. Avrupa çapında yapılacak olan bu toplantıya değişik ülkelerden çok sayıda delege katılıyor ve belirtildiğine göre Türkiye’den de bazı bakanlar geleceklermiş.

Bu toplantıda Avrupa Barış Meclisi adına bir konuşma yapacağım.

Toplantıya katılan Aleviler, Anadolu Alevileri, Suriye Alevileri değiller…

Tarihleri boyunca ezilmişler ve kapitalizmin gelişmesiyle birlikte sınıflara ayrışmışlar. İşçisi de var patronu da var. Ne ki, hepsini kesen bir de özellikleri var: Alevilik Türkiye’de halen bütün boyutlarıyla özgür değil. İktidarları zorlaya zorlaya haklarını alıyor.

Bu hak mücadelesinde Avrupa ülkelerinde yıllardan beri uğraşarak önemli adımlar attılar. Örneğin Almanya’da birkaç eyaletteki okullarda Alevilik dersleri de veriliyor. Cem evleri serbest, inançlarına ve törenlerine kimse karışmıyor.

Ek olarak, Avrupa ülkelerindeki Anadolu Alevileri, yavaş da olsa, barış mücadelesinde taraf oluyorlar. Aralarında kuşkusuz farklı anlayışlar var, ama Türkiye’dekilere göre daha fazla birlikte hareket ediyorlar.

Anadolu Alevileri genel olarak Alevilikten değil, Anadolu Aleviliğinden söz ederler. Bu Alevilik, başka ülkelerin Aleviliğinden farklılıklar taşır. En başta tarih boyunca ezilmiştir ve hala da tam olarak özgür olduğu söylenemez.

Buradan Mihrac Ural’ın Alevilik soytarılığına geçeceğim…

Bu adamın Anadolu Aleviliği ile hiçbir ilgisi yoktur. O, Suriye Alevisidir. Suriye Aleviliği, ezilen değil ezen Aleviliktir. Suriye’de azınlıkta olan Aleviler, yıllardan beri Esad sülalesi vasıtasıyla diktatörlüklerini yürütmektedir. 1981’de Hama kentinde öldürülen 40 bin kişi ise Sünni idi.

Sünnilere göstermelik haklar tanırlar… Tıpkı Türkiye’de Alevilere tanınan kısıtlı haklar gibi…

Mihrac Ural’ın şeyhinin adını, Hüseyin bin Hamadan’ı Anadolu Alevileri duymamıştır bile…  Anadolu Alevilerinin büyüğü Hacı Bektaş Veli ise Suriye Alevileri tarafından adamdan sayılmaz.

Mihrac Ural adlı soytarının, bir ara, tabii dikkat çekebilmek amacıyla, “Alevilere karşı uygulanan baskıları protesto etmek için açlık grevi” yaptığını duymuştum.  

Yapar, soytarılıkta her şey mubahtır!

Senin Alevilerinin neresi baskı görüyormuş efendi! Suriye Alevileri ezilen değil, ezen Alevilerdir.

Aklın sıra Anadolu Alevilerine yaranacaksın...

Sen, kızgın sac üzerinde dar’a çekilmesi gereken bir düşkünsün.

Ben öteki dünyaya inanmam, sen inanırsın. Bu nedenle Cuma namazlarını kaçırmaz, kurban bayramında kurbanlarını kesersin. Geceleri yatmadan önce Bakara Suresini okursun…

Hepsi boşuna!

Aleviliğin yüz karası olmaktan ne bu dünyada ne de varsa öteki dünyada kurtulamayacaksın…