Şuanda 402 konuk çevrimiçi
BugünBugün608
DünDün3402
Bu haftaBu hafta8332
Bu ayBu ay8332
ToplamToplam10476756
mihrac ural ve uyuşturucu ticareti PDF Yazdır e-Posta


Mihrac Ural’ın “narkotiklik” ile de ilişkisinin çıkması şaşırtıcı değil. Ortadoğu’da devletle ve o devletin gizli servisiyle yakın bağı olanların uyuşturucu işine karışmamaları pek görülen bir durum değildir. Hele de ilişki içinde olduğunuz devlet, devletten başka her şeye benziyorsa…

Mihrac Ural’ın hamilerinden Cemil Esad, adamlarıyla, Lübnan’ın o yıllarda Suriye’nin işgali altında bulunan bölümüne gider, Mercedes marka otomobil kaldırıp Suriye’de satardı. Devlet dediğin böyle çalışıyor işte…

1980’li yılların başlarında Genelkurmay Başkanı olan Rıfat Esad, Şam’da sokakta hoşuna giden kıza laf atar, kız yüz vermezse de canına okurdu. Devlet dediğin Esad kardeşler ve onların örgütlenmesi, kim neye karışabilir?

Uyuşturucu ticareti gibi çok para getiren bir işin paradan başka derdi bulunmayan insanların iştahını kabartması normaldir. Mihrac Ural da bunlardan bir tanesidir.

İbrahim Yalçın ve Haydar Yılmaz’ın “Mihrac Ural’ın organize işleri” başlıklı yazısında, uyuşturucu ticaretinin somut olarak nasıl yürütüldüğü anlatılıyor.

Devrimci harekette kolay para bulmanın büyüsüne kapılarak uyuşturucu ticaretine şu veya bu oranda girmiş başkaları da bulunuyor. Yaptıkları pis bir iştir, kesinlikle onaylanamaz. Mihrac Ural’ın yaptığı ise daha bir rezillik: politik görünüm altında uyuşturucu ticaretini kişisel olarak zenginleşmek amacıyla yürütüyor. Örgüt, hapiste zor koşullarda bulunan militanlar, yoksulluk içinde yaşayanlar; bunlar hikaye… Başka işlerinde olduğu gibi burada da parayı ceplemekten başka düşüncesi bulunmuyor.

Mihrac Ural’ın suçlarıyla birlikte servetinin kaynaklarını da gittikçe daha fazla ortaya çıkarıyoruz.