http://www.nebilrahuma-tarih.blogspot.com

de İbrahim Yalçın’ın Nebil Rahuma ile ilgili uzun bir yazısı yayınlandı. Yazı, Mihrac Ural ve hempalarının Nebil’in yakalatılması, hapisten kaçması, Mihrac Ural’dan uzak durması ve öldürülmesi konusundaki değişik iddialara cevap veriyor.

Yazıda yer alan ve daha önceki yazılarda bulunmayan önemli bir bilgi var: Ali Çakmaklı öldürüldükten sonra Mihrac Ural, Nebil Rahuma’yı hedef gösteriyor. Sanki onunla bağlantısı varmış gibi haber gönderiyor. “Dikkatli olsun, Nebil’e bir şey yapmasınlar…”

Nebil, seninle birlikte hareket etmemiş, tersine HDÖ’de yer almış. Bu durumda HDÖ’lüler Nebil’e ne yapacaklar? Sadece Ali Çakmaklı’ya misilleme amacıyla Nebil’i öldürebilirler. Mihrac da buna çanak tutuyor ve Nebil’i hedef gösteriyor.

Yıllar sonra konuştuğum HDÖ’lüler şu inançlarını açıkça ifade etmişlerdi:

“Nebil, Mihrac’ın içimizdeki ajanıydı.”

Hiç ilgisi yok! Ama Mihrac, onu yakalattığı ortaya çıkmasın diye Nebil’in öldürülmesini istiyor ve hedef gösteriyor.

Nitekim daha sonra Suriye’ye gelen ve Mihrac’tan para almak amacıyla, “Nebil’i ben öldürdüm ama pişmanım” diyen kişiyi de bir sarılıp öpmediği kalıyor.

Oldukça uzun olan yazının sonlarına doğru Mihrac Ural’ın kala kala bunlar kalmış olan adamlarından dört kişi ellerini kaldırmışlar, artık selam mı veriyorlar yoksa hu mu çekiyorlar bilinmez, bir fotoğraf karesinde yer alıyorlar.

Bence altına “Mihrac Ural’ın papatyaları” diye yazılsa daha uygun olurdu!