Sen bu işin sonunu düşünmedin mi, Mihrac Ural?

Öfkeni iyi anlıyorum. Sen öfkeleniyor ve itirafçılar, MİT ajanları, özel harp dairesi elemanları diye bağırıyorsan, iyi bir iş yapmışız demektir!

Nedir seni bu kadar öfkelendiren?

Artık şu veya bu çıkar karşılığında da olsa senin adına öne atılacak, hayatında görmemiş olduğu insanlara saldıracak tetikçi bulamayacaksın.

“Ben Acilciyim” demenin bir bedeli var. 22 yıl önce tarihe karışmış bir örgütü var gibi göstermenin ve onun üyesi olduğunu iddia etmenin bedeli vardır.

Mihrac Ural gibi Muhabarat ile birlikte çalıştığı herkesin malumu olan bir kişiyle yoğun ilişki içinde olmanın bedeli vardır.

Bu tür insanları bıkmadan usanmadan teşhir edeceğiz…

Sen istediğin kadar bağırıp çağırabilirsin… Vız gelir tırıs gider…

Kendini işadamı sanan komisyoncu kabzımalın bir ağlamadığı kalmış…

Ne bekliyordun aslanım!

Mesela birisi “Ben MLSPB’liyim” diye ortaya çıksa, ona bunun faturasını ödetmezler mi?

Ödetirler…

Sen de ödeyeceksin…

Biz seni arkandan iterek ortaya çıkarmadık. Muhabarat’ın kucağında sözüm ona politika yapan Mihrac Ural seni öne iteledi… Sen de bir hevesle atıldın ve şimdi de çok şaştın…

Galiba daha da şaşacaksın…

Türkiye’de yeni bir uygulama sayılır ama başka ülkelerde yıllardan beri var: Kişi gözaltına alınır ve sonra bırakılır. Bu durum onun hakkındaki soruşturmanın sürmediği, kanıt bulunmadığı, mahkemeye verilip yargılanmayacağı ve ceza almayacağı anlamına gelmez.

Umarım hiç biriniz ceza almazsınız. Ve bu da size iyi bir ders olur!

Bir daha bilmediğiniz işlere girmeyin… Birilerinin adına öne atılıp kendinizi örgüt militanı olarak ilan etmeyin. Burjuvazi bizim “bu örgüt 22 yıl önce tarih oldu” dememize aldırış etmez, faturayı önünüze uzatıverir…

Mihrac Ural ya da Suriye’deki adıyla Ali Kasım…

Paketlenme tarihin yaklaşıyor, bilmem farkında mısın?

Suriye ile Türkiye’nin arası ballı şekerli…

Ve sen Suriye’den Türkiye’ye yönelik değişik numaralar çeviriyorsun…

Suriye bu, benden iyi bilmen gerek… Adamı beş dakikada satar…

Anlamadım, sen Suriye vatandaşı mısın?

Ol yani, ne olacak…

Suriye’nin kaç tane kendi vatandaşını ABD istedi diye ona teslim ettiğini bilmiyor musun?

Sen de bu durumu sezmiş gibi, “Türkiye’ye gidersem beni İmralı’ya koyarlar” diyormuşsun…

Doğrusunu istersen bu büyük bir sorun…

Seni nereye koyacaklar?

Siyasilerin yanına koymazlar… Kazara koyacak olsalar bile siyasiler kıçına tekmeyi vurup dışarı atarlar…

Hırsızların yanına koysalar, sen sadece hırsız değilsin ki…

Katillerin yanına koysalar, ikinci gün seni şişlerler…

“Katiliz ama namussuz da değiliz” diyerek böyle yaparlar…

Sanal alemde asıldığın çok sayıda kadından hareketle kızcıların ya da damatlar diye bilinen kesimin yanına koyabilirler.

Bu da olmaz, sen çok yönlü bir adamsın:

Polis, muhbir, devrimci katili, hırsız…

Kardeşim herifte her numara var…

Bana ne yahu!

Nereye koyacaklarını da onlar düşünsünler…

Çizgimizi bundan sonra da sürdüreceğiz ve sana –Haydar Kılıç’ın sözüyle- Acilcilerin tarlasında Arap çadırı kurdurtmayacağız…

Bunu böyle bilesin…