Hayır, tasarımda kalan bu parti hakkında bir şey yazmayacağım. Bu girişimden bir şey çıkmayacağına inandığım için –yapılan bazı katılım davetlerine rağmen- uzak durmuştum. “Size engel olmaya çalışacak değilim, ama buradan bir şey çıkacağını sanmıyorum” demiştim.

Ele alacağım konu, Muhabarat ve Çatı Partisi’dir.

Muhabarat’ın ne ilgisi var? derseniz, şöyle…

Çatı Partisi kuruluş toplantılarına katılan bir arkadaşla görüştüğümüzde, konuşma arasında bana şöyle söyledi:

“Çatı Partisi ile ilgili bir toplantıya katıldığım zaman, beni hemen orada bulunan birisi hakkında uyardılar.”

Güldüm ve sordum:

“Kendisine karşı uyarıldığın kişinin adı Mehmet miydi?”

“Adını tam hatırlamıyorum, ama olabilir.”                         

Bu kez doğrudan sordum:

“Muhabarat mı dediler?”

“Evet, böyle dediler.”

Bu sitedeki önceki yazıları okuyanlar bilirler. Devrimci hareketi değişik kereler Muhabarat sızmasına karşı uyardık. Mihrac Ural ile bağlantısı olan kişi büyük ihtimalle Muhabarat’tır. Dikkat edin! Çatı Partisi ya da başka bir birlik girişimi başarılı olur ya da olmaz. Ama Suriye gizli servisinin, ülke içinden sözüm ona devrimci bir grup aracılığıyla buraya sızmasının engellenmesi gerekir. Paravan olarak kullanılan isimler Acilciler, Acil Demokrasi ya da Atak Dergisi’dir. (Sonuncusu için “merkez yayın organımız” diyenler kendileridir. Ben onların yalancısıyım.)

Gösterilen uyanıklık sevindiricidir.

Biz devrimciler aramızda anlaşırız anlaşamayız, bazen sürtüşürüz…

Aman “demokratik görünümlü” gizli servislerden uzak duralım…

Bilmeyen kalmadı gerçi ama konu önemli, yeniden belirteyim.