Şuanda 313 konuk çevrimiçi
BugünBugün1775
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9499
Bu ayBu ay9499
ToplamToplam10477923
Ahmet Yiğenler ve öteki yoldaşlar PDF Yazdır e-Posta


Ahmet Yiğenler 16 Kasım 200’den kısa süre sonra –tam tarihi bilmiyorum- Adana-Urfa karayolunda iki çocuğuyla birlikte trafik kazasında hayatını kaybetti.

Ahmet Yeğenler, kod adıyla Hakan, 1982 sonbaharında suriye’de hazırlanmış bir provokasyon sonucu öldürülen Müntecep Kesici’nin ardından Mihrac Ural tarafından kaçırtılan (diğeri Aydın’dır) iki kişiden bir tanesiydi.

Ölümle tehdit edilen bu arkadaşlar, o sırada yeni kurulan Faşizme Karşı Birleşik Direniş Cephesi’nin araya girmesiyle serbest bırakılmış ve FKBDC de uyguladığı sol içi şiddet nedeniyle (hem cinayet hem kaçırma) Acilciler’e ihtar vermişti.

Ahmet Yiğenler’i Suriye’de kaldığım kısa süre içinde tanımıştım.

O da, Müntecep gibi, örgütün Suriyelileştirilmesine karşı çıkanlar arasındaydı. Örgütün Mihrac Ural tarafından Muhabarat’a peşkeş çekilmesi ancak karşı çıkanların tasfiyesiyle mümkün olabilecekti.

Müntecep Kesici’nin öldürülmesi ve Ahmet Yigenler’in de içinde bulunduğu iki kişinin kaçırılmasına karşı Muhabarat hiçbir şey yapmadı.

Müntecep Kesici’nin katiline de hiçbir şey olmadı.

Dünyanın başka bir ülkesinde kaza olduğunu iddia ederek bile birisini öldürseniz, başınıza bir sürü iş gelir.

O katile ise hiçbir şey olmadı.

Sadece bu bile, Müntecep’in katlinin hazırlanmış bir provokasyon olduğunu gösterir.

Ahmet daha sonra Paris’e geldi. Acilciler’den zaten ayrılmıştı. TKEP taraftarı olarak politik yaşamına devam etti. Yıllar sonra Türkiye’ye dönecekti.

Bu yoldaşlarımızın hayat hikayelerini aktarmalıyız.

Burası aynı zamanda THKP-C (Acilciler)’in hafızasıdır…

Burada yazılmasaydı Ahmet Yıldırım çok az kişi tarafından bilinecekti…

Keza Ahmet Çolak’ın da anlatılması gerekir…

Muhtemelen bilmediğimiz başka yoldaşlar da...

Mehmet Koç ile ilgili geniş materyal değerlendirilip yazılı hale getiriliyor.

Mihrac Ural yeteneksiz bir tip, ama yıllardır yarattığı pislik birikmiş de birikmiş…

Temizliyoruz…

Bu nasıl bir namussuzdur kavramak gerçekten zor…

“Acilciler’i ehlileştirecekmiş, Acilciler artık halka zarar vermeyecekmiş”…

Çetleşmelerinden birisinde böyle diyor…

Acilciler hangi eylemleriyle halka zarar vermişler?

Pazar yerinde patlayan bir bomba da Antakya’da olmuş, başka yerde değil…

Ulan sen çok yaşlı bir kadının evine girip soyanlardan birisi değil misin?

Senin yardımcı sekreterin Salih, bakkal soygunu yaptırmaya kalkmadı mı?

Öyle olmadı mı, çapulcu…

Bunlar halka zarar vermek değil de, başka bir şey mi?

Sen, Bassit Köyü’nde hiç de varlıklı olmayan Ebu Malik’in arazisine el koymaya kalkmadın mı?

İstersen yüz tane kurban kes, kurban olmaktan kurtulamayacaksın!