Mihrac Ural dışında kimseye ilişkin yazmayacağımı daha önce hatta ilk yazılardan birinde dile getirmiştim.

Bu güne kadar bu ilkeyle yazdım. 

Öyle anlaşılıyor ki, başkaları kendilerini de yazmamızı istiyor. 

Bunlardan biri de; 'KIRMIZI TELEFON' başlıklı yazıda, "Paris

kahvelerinden birinde, sohbetin bir yerinde.." diye devam eden vurguda işaret edilen kişidir ve bu bilinenin son bir daha sınanmasıydı. 

Can çıkar huy çıkmazdı.

Sınama başarılı olmuştur. 

Sırası gelince yazılır. 

Şimdilik işimiz Mihrac Ural'la ve nedenleri üç yıldır yazılıyor. 

Kimse sırayı bozamaz. 

Henüz bitirmiş değiliz. 

Sürgit olmayacağı ise kesin.

Başkalarını isteseler de meşhur etmeyeceğiz.

Mihrac Ural'a; "İbrahim Tatlıses" gibi meşhur edileceği sözü verilmişti ve hak ettiğinden fazlasıyla yapıldı. 

Başkalarının bu haktan yararlanma şansı şimdilik  yok.

Hakareti bile hak etmeyecek kişiliklere dair yazıldığı görülmemiştir ve bu kuralı bozmayacağım.