Şuanda 400 konuk çevrimiçi
BugünBugün1837
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9561
Bu ayBu ay9561
ToplamToplam10477985
köstebek duruşması başlamış (!) PDF Yazdır e-Posta


Köstebek Mehmet YAVUZ, Köstebeğin çömezi Mihrac URAL (siz buna Mıktad ABUZER de diyebilirsiniz)

Mihrac URAL için neden çömez dediğimi anlamışsınızdır. İkinci ACİLCİLER’in asıl sekreteri Mehmet YAVUZ da ondan. Mihrac URAL ismi sanal’dır.

Birinci ACİLCİLER’de Mihrac URAL’ın kod adı Bedreddin MAHİR’di, İkinci ACİLCİLER’deki kod adı Mıkdat ABUZER oldu.

Devam ediyorum. Köstebek davası bugün başlamış. Ne olmuş? Mehmet YAVUZ’a göre ara karar alınmış ama bu karar bizi memnun edecek cinsten değilmiş(!) Ayrıca bizim cemaat’ten duruşmayı takip etmeye de kimse gelmemiş.

Mihrac URAL yada Mıktad ABUZER’e göre de, bu dava bir ‘’fikir özgürlüğü’’davasıymış ve ‘’tüm devrimci demokratlar’’ davetliymiş(!)

Köstebek ve çömezine bakarsanız bu dava bizim’’Engin’in ve benim’’ ihbar(!) etmemiz üzerine açılmış.

Pisliğe taş atarsan sıçrar ve üzerine bulaşabilir. Önemli değil, biz bunu göze aldık. Pisliğe taş atmaya devam edeceğiz.

Attığımız her taş tam isabet...

Mihrac URAL’ı taşladık, adamın bağırsaklarına kadar deştik, kokusu burun deliklerini tıkayacak kadar ortalığı kapladı.

Şerif (nam-ı değer Beşir KANMAZ) taşladık, Hanefi AVCI’yı vurduk.

Ali Fuat ÇİLER’i taşladık, altında Osman NURİ GÜNDEŞ çıktı.

Diğerlerini saymıyorum.

Son olarak Mehmet YAVUZ’u taşladık, taşlamaz olaydık(!) ortalığa İRİN saçıldı.

Mehmet AĞAR’ın katil suratı ile karşılaştık.

Biz bunları taşlarken, onlar hep bir ağızdan bas bas bağırıyorlar.

İHBAR EDİLDİK(!) diyorlar.

Utanmazlar, arsızlar, serseriler; şimdi beni dinleyin.

Bugüne kadar ne yazdıysak sizden aldıklarımızı yazmadık mı?

Mihrac URAL’ın çetleşmelerini yayınladık. Hepsini yayınlamadık bile. İçerisinde ahlaksızlıklarla dolu ve belden aşağı ne varsa bunları temizleyerek yazdık. Adamın yazdıklarından biz utandık.

Evlendiği gece, hanımının dişinin ağrıdığını(!) ve hiçbir şey yapmadan bacı-kardeş(!) uyuduğunu bile yazacak kadar utanmaz bir ahlaksızın bir zamanlar içimizde bulunmuş olmasından dolayı iğrendik, midemiz bulandı.

Sanal alemin rehavetine kapılarak gece sabahlara kadar önüne çıkan her kadınla don-gömlek çetleşen ve arada birde ‘’ben liderim’’diye hava atan bir ahlaksız adamı deşifre etme ne zamandan beri ihbarcılık oluyor.

Biz bu ve benzeri çetleşmeleri yayınlarken, bunlar doğru değil diyemedi. ‘’Para ile satın aldılar’’(!)dedi.

Tıpkı KÖSTEBEK Mehmet YAVUZ’un şimdi yaptığını yaptı.

Köstebek Mehmet YAVUZ’da aynısını yapıyor.

Köstebek Mehmet Yavuz’un polis ifadelerini yayınladık. Mehmet AĞAR adlı derin devletin katilinin Genel Başkanı olduğu dönem MERSİN DYP İl başkanı yardımcısı olduğunu deşifre ettik.

Doğru değil diyemiyor. ‘’Elbet bir gün, gün AĞAR’ır’’ diyor.

DYP üyesi olduğunu, halen de bu partiye üyeliğinin devam ettiğini, MEHMET AĞAR’dan aldığı pusula ile EMNİYET GENEL MÜSÜRLÜĞÜ ARŞİVİNDE incelemelerde bulunduğunu itiraf eden bir namussuzun NEBİL RAHUMA kitabı yazamaya kalkmasının devrim şehitlerimizin anılarına yapılacak en büyük hakaret olacağını yazdık ve buna karşı çıktık. Bu mudur ihbarcılık? Biz bu ihbarcılığı yapmaya devam edeceğiz.

Nebil RAHUMA yoldaş bu durumu duysaydı eğer, mezarından ürpermez miydi? Böyle bir pislik tarafından kullanılmaktansa bir değil, bin kez daha ölmeyi yeğlemez miydi?

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kendisine devrimciyim, demokratım, Kürdüm, Ermeniyim diyen herkesin düşmanı, binlerce faili meçhulün katili bir ‘’adam’’ın partisinde İl Başkanı yardımcısı olan bir kişi elbette bizlere düşman, Mihrac gibi ajan müsveddelerine ‘’ kadim dost’’ olacaktır.

Biz, Mehmet YAVUZ, Mihrac URAL, Mehmet AĞAR, Hanefi AVCI ve Osman Nuri GÜNDEŞ’lerle DÜŞMAN olmayı ONUR sayarız.

Bizim sorunumuz, Mehmet YAVUZ gibi bir köstebeğin ceza akıp almaması değil. Onun alacağı yada almayacağı ceza umurumuzda değil. Bizim sorunumuz, Bir taraftan ‘’BİZ ACILCILER’’ diye yazı yazan, yazılan bir açıklamanın altına imza atan bir adamın, öbür tarafta, herkesten gizlediği DYP üyeliği ve EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARŞİVİ’ne kadar girerek araştırma(!) yapabiliyor olmasıdır.

Daha da önemlisi, EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE giriş iznini MEHMET AĞAR’dan almış olmasıdır.

Daha ötesi, ‘’BEN YAPTIGIM HERŞEYİ ÖNCEDEN DEVLET YETKİLİLERİNE HABER VEREREK VE ONLARIN BİLGİSİ DAHİLİNDE  YAPTIM’’ demesidir.

Bunlar yalan mı?

Ben böyle demedim diyebiliyor mu?

Demiyor, diyemiyor, diyemez. İfadeleri elimizdedir.

Böyle bir pisliğin çirkin yüzünü devrimci kamuoyunun bilgisine sunmak ne zamandan beri ihbarcılık oluyor?

Mehmet YAVUZ, Mihrac URAL (Mıkdat ABUZER) ikilisi istedikleri kadar, kıçlarını yırtarcasına çırpınsınlar. YAKALANDILAR ve YAKALARI ellerimizdedir.