Şuanda 294 konuk çevrimiçi
BugünBugün3074
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10798
Bu ayBu ay10798
ToplamToplam10479222
mihrac ural, içimizdeki haindi, deşifre edildi (3) PDF Yazdır e-Posta


Üç buçuk yıl oldu. Mihrac URAL’ı evire çevire soyduk ve çırılçıplak ettik. Her tarafı açıktadır artık. Kimlerle çetleştiyse ele geçirdik ve adana aykırı bölümlerini çıkartarak birçoğunu yayınladık. Yatak odasındaki albümlerine kadar girdik ve ‘’MUHABARAT’’ olduğunu belgeleyen ve altında kendi el yazması bulunan ‘’ben yeni kuşak URUBA’’ militanıyım diye yazdığı fotoğraflarını bulduk.

‘’Marksist-Leninist değilim’’ diye yazdığı çetleşmelerini yayınladık. Her gece yatmadan önce ‘’BAKARA SURESİ’’ni mırıldanarak uyuduğunu ve rahatladığını yine kendi kaleminden yayınladık.

‘’ACİLCİLERİ EHLİLEŞTİRDİM’’ diyor.’’TANRIYA İNANAN BİR ATEİST(!)’’ olduğunu söylüyor.’’ORUÇ TUTUP NAMAZ’’kıldığını itiraf ediyor.TURİZM TESİSLERİ kurmaktan, MONTE KARLO misali eğlence merkezleri inşa etmekten bahsediyor. Otel İnşaatları, köy satın almalar, milyon dolar’lar konuşuyor.  Ve bu pislik adam, tüm eski yoldaşlarını POLİS olmakla, MUHBİRLİK yapmakla, itham ediyor.

Engin ERKİNER, bu örgütün kurucusudur. İtirafçı ve muhbir olmakla suç(!)landı..

Ben, (İbrahim YALÇIN) 1982 tarihli konferans’la birlikte ( o tarihte hapishanede olduğum halde) gıyabımda seçilerek,  örgütten ayrıldığım 1988 tarihine kadar, Merkez Komite ve Polit-Büro üyesi olmama rağmen, MİT ajanı(!) olmakla suç(!)landım.

Ali SÖNMEZ, 1982 tarihinden 1988 tarihine, örgütten ayrıldığı güne kadar Merkez Komite Polit-Büro üyesi olmasına rağmen, ‘’İhbarcı’’ ve ’’ Suriye’de, kardeşi vasıtasıyla Türk polisine bilgi aktaran muhbir’’ olarak suç’landı ve örgütten ayrılacağı kesinleşir kesinleşmez, Merkez Komite’sinin oy çokluğu (sadece benim karşı olduğum kararla) ile ihraç edildi..

Ali SÖNMEZ, Kongreden  sonra, 1.MK toplantısında alınan karar gereğince, tıpkı benim gibi, AVRUPA SORUMLUSU sıfatıyla Suriye’den Avrupa’ya hareket etmek üzere ayrıldıktan hemen sonra aylarca ortalıkta kayboldu ve Avrupa’ya giderken, havaalanı çıkışında, Mihrac URAL tarafından İHBAR EDİLEREK YAKALATILACAGI korkusuyla uzun süre örgütten saklandı ve Mihrac URAL’ın bilmediği yeni bir pasaport temin edinceye kadar benim dışımda kimseyle görüşmedi.

Ali SÖNMEZ, Mihrac URAL tarafından kendisine karşı yapılmakta olan komploların farkındaydı. Kongre’den hemen önce Ali SÖNMEZ’e yönelik olarak düşünülen provakasyonu önleyen kişi Mustafa BURGAZ’dır.

M. BURGAZ’ın karşı girişimleri ve engelleyici tavrı olmasaydı Ali SÖNMEZ bu gün hayatta olmayabilirdi. ( M. Burgaz, bu konuda çok daha ayrıntılı bilgi sahibidir)

Mustafa BURGAZ, Acilciler Örgütümüzün ANTAKYA’daki ilk ve bölge örgütlenmesinin temel kadrosudur. Merkez Komitesi yedek üyesi’dir. ‘’30 senedir MİT’e bilgi veren ayyaş ve işbirlikçi’’ olarak suç(!)landı.

Haydar YILMAZ, Acilciler Örgütünün ilk kadrolarından ve Merkez Komite uyesidir. ‘’Joker HAYDAR’’diye aşağılanmaya çalışılıyor.

YUSUF ( ZİHNİ ALAN) 20 sene Orta-Doğu’da, Mihrac URAL’ın en yakınında bulundu. Merkez Komite yedek üyesi idi. Orta-Doğu’da dış ilişkiler sorumlusu iken örgütten ayrıldığı için, İşbirlikçi-hain olarak suç(!)landı ve Suriye’de ÖLDÜRÜLDÜ.

SAMİ (GÖKHAN SAÇ ) Acilciler örgütü LİBYA sorumlusu ve Merkez Komitesi yedek üyesi idi. Örgütten ayrıldığı için, Suriye’de sokak ortasında, Mihrac URAL ve adamları tarafından kaçırılarak işkence ile ÖLDÜRÜLDÜ.

Alaattin ÖZDEN, Kayseri bölgesi kadrolarındandır. Yıllarca hapis yattı. Mihrac URAL’ın en yakınlarından birisiydi. Örgütten ayrıldığı gün, hakkında  POLİS olduğuna ilişkin yazılar yazılarak suç(!)landı. 

Dr. M. Acilciler örgütünün ilk’lerindeydi. Avrupa’dan Orta-Doğu’ya kongre delegesi olarak davet edildi. ‘’ geliyor’’haberi alınır alınmaz. Tüm yoldaşların önünde, Mihrac URAL tarafından, ‘’ gözümüz aydın yoldaşlar, kongremize POLİS delegemizde iştirak etmektedir’’ diye  tanıtıldı ve aşağılanarak yıpratıldı.

Adil OKAY, Örgütümüzün Adana  kadrolarındaydı. Orta-Doğu’da, örgütten ayrıldığı için KAÇIRILDI. Suriye’nin Bassit kasabasında bir evde hapsedildi, elleri ayakları bağlanarak ölümle tehdit edildi, dövüldü hakarete uğradı.

Ahmet YİĞENLER, Adana ıl örgütlenmesi eylem kadrosundaydı. Adil OKAY’la birlikte kaçırıldı ve aynı şekilde işkence edilerek ölümle tehdit edildi.

Müntecep KESİCİ, Adil OKAY ve Ahmet YİGENLER’in Mihrac Ural ve adamları tarafından kaçırıldığını duyar duymaz, yoldaşlarını kurtarmak amacıyla Bassit’e geldi ve bu sırada kurşunlanarak ÖLDÜRÜLDÜ.

Hanna MAPTUNOĞLU, Merkez Komite üyesi idi. Orta-Doğu’da, 4 yoldaşımızın, Filistin Kurtuluş örgütü (FKÖ) tarafından öldürüldüğü Filistinlilerin kendi aralarındaki çatışmalara, yoldaşlarımızın Suriye yanlısı El-Saki örgütü saflarında FKÖ’ ye karşı çatışmalarda yer almasına karşı çıktığı için, Muhabarat ajanı Mihrac URAL’ın talimatı ile TRABLUS’ta Ali FUAT ÇİLER’in kardeşi MUZAFFER ÇİLER ve Şerif (BEŞİR KANMAZ) tarafından TUTUKLANARAK HAPSEDİLDİ.

Günay KARACA, örgütümüzün Kayseri il Sorumlusu ve İstanbul İl komitesi üyesi idi. 1979 operasyonunda yakalandı, bir süre hapis yattı ve tahliye edildikten sonra Orta-Doğu’ya, Suriye’ye çıktı. Suriye’de örgütten ayrıldı ve Türkiye’ye dönmek istedi. Mihrac URAL, Günay KARACA’nın Türkiye’ye dönme kararından rahatsızlık duydu ve Günay’ı Türkiye’ye götürmekle görevlendirilen ERTAN’a, ‘’ bu adam karanlık bir adamdır, sınırı geçirdikten sonra kafasına bir kurşun sık’’ talimatını ulaştırdı. Mihrac URAL’ın yakın akrabası ERTAN, Günay KARACA’ya olan sempatisi nedeniyle bu görevi yerine getirmedi ve kendisine verilen bu talimatı Günay KARACA yoldaşa anlattı. ERTAN bu olayı Paris’te tüm teferruatları ile bana da anlattı.

Mehmet KOÇ, Acilciler örgütümüzün, en eski kadrolarındaydı. İlker Akman, H.Basri ve Yusuf Ziya yoldaşların, Malatya Beylerdere’sinde katledildiği operasyon sonunda yakalandı, hapis yattı çıktı ve Orta-Doğuya geçti. FKÖ çiftliğinde sorumluydu. 12 eylül döneminden hemen sonra, Suriye’ye gelen devrimcilere kapısını açtı. Onların tüm imkanlarını yarattığı olanaklarla  karşılamaya çalıştı. Avrupa’ya çıktıktan sonra Mihrac Ural’ın devrimci olmadığını ileri sürerek muhalefet etti. Mihrac Ural, Mehmet KOÇ’u Adana Milli istihbarat teşkilati(MİT)e  ‘’Merkez komite üyesi’’dir  diye ihbar etti.

Mehmet KOÇ’un ‘’ihbar’’ edildiğini öğrendikten sonra Mihrac Ural hakkında yazdı ve açıklama, yoldaşımız vefat etmeden önce bu sitede yayınlanmıştır..

Mihrac Ural’ın el yazılı ihbar mektubunun aslı bende bulunmaktadır. Yayınladım, bu yazı benim değil diyemedi. Böyle bir iddiada bulunursa eğer exper raporuyla bunun kendi el yazısı olduğunu ispata hazırım.

Mihrac Ural, Mehmet KOÇ yoldaşla birlikte kendisine muhalif olan HOLLANDA SORUMLUSU yoldaşlarımızı da aynı biçimde ihbar etmiştir. Bunun el yazılı orijinal belgesi bende bulunmaktadır.

Hasan CABİR ve Fehmi TURUNC, Acilciler örgütünün Antakya örgütlenmesi içersindeyken Önce Orta-Doğu, bir süre sonra’da Avrupa’ya gönderildiler. Avrupa’da, Mihrac URAL’a muhalefet ediyorlardı. Benimle birlikte örgütten ayrıldılar ve bir süre sonra, Mihrac ve adamları tarafından gece yarısı işyerlerinden alınarak ‘’konuşacağız ‘’bahanesiyle Mihrac Ural’ın evine götürülerek tutuklandılar (tarih 1988 M. Ural o dönem Fransa’daydı) Bu evde Suriyeden getirilen MUHABARAT ajanları tarafından sorgulandılar, tehdit edildiler ve örgütten ayrılmamaları ve İbrahim YALÇIN’la hareket etmemeleri için ölümle tehdit edildiler. Suriye istihbarat elemanları tarafından Paris’te sorgulanan yoldaşlarımızın elinde, beni suçlayan(!) alarak serbest bırakıldılar.

Ayhan KARMIŞ, Acilciler örgütünden yıllar önce ayrılarak Ali ÇAKMAKLI ile birlikte HDÖ saflarına geçmişti. Orta-Doğu’da Sami( ZİHNİ ALAN) yoldaşla dolaşırken sokakta Mihrac URAL, Beşir KANMAZve diğer birkaç kişi tarafından önleri kesilerek Sami yoldaşı kaçırmışlardı.

Ayhan Karmış, bu sitede SAMİ yoldaş’ın nasıl kaçırıldığını yazdığı zaman Hakkında  AĞAR-ÇİLLER özel ekip’indendir diye yazı yazdılar.

 

BU ÖRGÜT POLİS AKADEMİSİ(!) MİDİR?

Şapkalarımızı önümüze koyalım ve düşünelim. Bu örgütün kurucusu da dahil olmak üzere, merkez komite ve MK yedek üyelerinin yarıdan fazlası, MİT, POLİS ve İHBARCI olarak suçlanıyor. Suçlayan kim?  Mihrac URAL...

Mihrac URAL’ın, Polis olarak suçladığı kişilerin hemen tamamı, ACİLCİLER örgütünü örgüt yapan militanlardır. Her biri, yıllarca hapis yatmış. 12 eylül rejiminin zindanlarında her gün işkence görmüş ve direnmiş kişilerdir.

Mihrac URAL’ın kendisi, 12 eylül’den bir ay önce ülkeden kaçarak Suriye’ye gitmiş ve 6 ay içerisinde vatandaşlık almış kişidir. !2 Eylül zindanlarında hapis yatan işkence gören ve şimdi polis olduklarını söylediği insanların ‘’hapishane direnişlerini’’ propaganda ederek, onların sırtından lider’lik taslayan sahtekardır.

Suriye istihbaratı MUHABARAT’a sırtını dayayarak, yoldaşlarını karalayıp teker teker uzaklaştırıp tüm devrimci değerleri gasp ederek yukarda bahsettiğim olanaklarla milyon dolarlar üzerinde tüccarlık yapan adamdır.

Bugün, Örgüt maskesi adı altında sürmekte olan bu sahtekarlıkta, araç olarak kullanılan örgüt ismi, aşağıda yapılan kirli ilişkileri örtmeye çalışan bir şal’a dönüşmüştür.

Biz bunları ortaya çıkarttık. Biz Mihrac URAL adlı hain’i donuna kadar soyduk ve çırılçıplak ettik. O şimdi yapayalnızdır.

Mehmet AĞAR’ın adamı olduğunu itiraf eden DYP ıl başkanı yardımcılığı yapmış ve hala DYP üyesi olduğunu kendisi söyleyen Mehmet YAVUZ adlı derin devletin adamı olan bir soysuzun elinde oyuncak durumundadır. Mihrac URAL’ın ‘’kadim dostu’’ ve ‘’dava’’ arkadaş’ı ‘’yoldaşı’’, Mehmet YAVUZ’dur. Yakışıyorlar...

Devam edecek...