Kurban; “Dinin bir buyrugunu veya bir adagi yerine getirmek için kesilen hayvan * Müslümanlarda kurban bayrami * Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse * Bir kazada veya felâkette ölen kimse * Maddî ve manevî bakımdan felâkete sürüklenmiş veya insanî değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse * Bazi bölgelerde seslenme sözü olarak kullanilir.”

                Arapça k-r-b kökünden türemiş olup, sözlükte "yaklaşmak" anlamına gelir. Fakat Arapçada -an eki olmayıp bu ekin Farsçadan geçtiği aşikardır. Farsçadaki anlamı ise yaklaşan demektir. Kurban kelimesinin Arapçası ذِبْح (zibh) dir.Istılahta yani bir İslam dini terimi olaraksa Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur'an'da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah'a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.

Sâffât Suresi’nde (37/107); İbrahim’in oğlu İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir. Bu surede Allah peygamberine fidye veriyor, ismail’e dokunma diye, biz kime kurban fidyesi veriyoruz?

Yukaridaki anlatimlar, sözlük’leri karistirinca karsilasacaginiz cümlelerdir. Kurban bayrami, kurban eti, adaklik kurban, can kurbani, komplo kurbani, vazife kurbani ve kurban olmak, kurban vermek, kurban almak,  yaratana kurban olayim gibi sözcük ve deyimlerle günlük hayatta kullaniriz.

Van depreminde sarsilmanin verdigi siddetle bes yüz civari kurban verdik.

Kacak yapilar, hatali malzeme, yanlis arazide sehir insa etme, yardim, arama kurtarma ve dagitimda organize olamamanin kurbanlarini verdik. Daha bunun dört kati yaralisi var ki o dahada aci bir gercek, saglik garantisi olmayan olsada hastanelerinde doktorlarin bulunmadigi, yaralilarin baska sehirlere gönderilerek yolda öldügü bir ülkede kurban olmak cok kolay.

 Ez-zilzâl- deprem;

deprem demek olan "zilzâl", sûrenin ilk âyetinde geçer. nisâ sûresinden sonra medine'de inmiştir, 8 (sekiz) âyettir. kıyametin kopmasından, insanların yeniden dirilip hesap vermelerinden, herkesin -iyi ya da kötü- ettiğini bulacağından bahseder.

rahmân ve rahîm (olan) allah'ın adıyla.

1. yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı,

2. toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı,

3. ve insan "ne oluyor buna!" dediği vakit,

4. işte o gün (yer) haberlerini anlatır,

5. rabbinin ona bildirmesiyle.

6. o gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler.

7. kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür.

8. kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.

Türkiye’de cahilce tartisilan artik kimsenin kabul etmek istemedigi ama, zaman zaman, tartisma konusu olan zelzele yukarida kuran ayetinde belirtildigi gibi Allah’in kuluna uyarisi mi, acaba ?

Bes yüz kurban verildi, Tanri kurban mi istiyor daha?  diye sorular akla gelir. Bu tartismalarin üstü kapatilsa da insanlarin sormasi normaldir. Siz onlara din ögretisi sunuyorsunuz, bu ögreti de bu ceza ve kurbanlik konulari anlatiyor. Siz insanlara, kulsunuz derseniz, oda, tanrisinin buyrugunu yasa kabul eder ve kendisinin cezalandigini düsünür, suclu oldugu icin ceza yedigini ve ölenlerin cezali oldugu anlayisindan hareketle aci ceker.

Simdi baska bir perspektiften, hayvanlarin(canlilarin) canina kiyma yani ‘Kurban’ etme meselesine; milyonlarca canliyi bir hafta icinde katletmek ve bunu istahla yemek ne kadar kötü ve canavarca oldugu acisindan düsündünüz mü? Hani biz karincayi incitmeyen toplumduk, onu yerde görünce üzerine basmadan gecendik, ya da ekmegi yolda bulunca, öpüp duvarin üstüne koyan ahlaka sahiptik.

Ülkemizde  teröre otuz binin üstünde kurban verdik, bunlar insan’di, biz haala kurban isteriz kan’a kan diye bagiriyoruz. “Hesap verecekler, misli ile ödeyecekler” diye nutuk dinliyoruz. Bu din’i bütün yöneticilerin kurbanlar üzerinden ettikleri gelirleri ve oyunlari arastirdik mi?

Efendiler, Tanrilar kurban istiyor ve kurbanin derisini de, siz kestiginiz kurbanin etini yiyin derisini de deniz feneri ve benzeri kuruluslara verin ve hatta cocuklarinizin adlarini;Feda, can feda, Kurban ya da Kurbani koyun, kurbanlari keserken cocuklari basinizda tutup canli bogazlamak nasil olur onu da gösterin ki, kasaplik ögrensin, ileride katillige yakin olsun, canlilari yok etmek zor gelmesin, daha cok otuz binler kurban gidecek cünkü, Bayraminizi kutlarim efendim!