Müntecep Kesici (Şeyh) yoldaşın neden öldürüldüğünü, Mihrac Ural’ın bu cinayeti neden işlediğini birkaç kere yazdık. Mihrac Ural her seferinde bu cinayetten haberi olmadığını(!) söylemeye çalıştı, yada, ‘’ Yanlışlıkla oldu, bir arkadaşımızın fevri davranışıdır, bilinçli bir tavır değil’’ diye örtbas etmek istedi. Müntecep yoldaş öldürüldükten sonra, arkasından ‘’tören’’ bile yapıldı. Daha da ileri gidildi ve tıpkı diğer öldürülen yoldaşlara yapıldığı gibi ‘’el yazısı özeleştirisi(!)’’ bile yayınlandı ve ‘’ben örgütüme bağlıyım’’ bile dedirtildi.

Bütün bu maskaralıkların ne anlama geldiğini biz biliyorduk. Bu maskaralıkların ‘’ajan taktiği’’ olduğunun farkındaydık. Mihrac’ın söylediği her şey yalandı. ‘’Komisyon’’ önerimizi bu nedenle duymazlıktan geldi.

Önerdiğimiz komisyon’un önüne çıkmayacağını, çıkamayacağını da biliyorduk. Biliyorduk çünkü; böyle bir teşebbüse yeltenmesi halinde ne duruma düşeceğini hepimizden çok kendisi  biliyordu. Deşifre etmeye başladığımız günden itibaren, bu sürecin nereye varacağının farkındaydı. Bunu bildiği için, araya adamlar(!) koydu ve ‘’karşılıklı  suçlamaları durduralım, örgütü yıpratmayalım’’ demeye başladı. Duyan da ortada bir örgüt var sanır. Yıpratmayalım dediği şeyin, kendisi ve bir iki kişilik çetesi oldugunu fark etmeyeceğimizi sandı. 

Bilindiği gibi devam ettik ve önemli sonuçlar da elde ettik.

Bugün yeni bir BELGE yayınlıyorum. Müntecep KESİCİ yoldaş’ın el yazısı bir belge.

Muntecep yoldaş, Mihrac Ural’ın yönlendirmesi ile katledildi. Müntecep’i öldüren katil silah (smith wesson) bugün bile Mihrac Ural’ın çekmecesindedir. 1987 yılına kadar Suriye’ye gelen her yoldaş’a, Müntecep konusu geçtiği zaman, çekmecesinde çıkartıp ‘’Müntecep işte bu silahla öldürüldü’’ diye gösterilmekteydi.

Müntecep Yoldaş öldürüldüğü zaman, Yunanistan’da bulunan  Gülperi’ye, Kemal Bayram (Salih Hoca) adlı dolandırıcı tarafından, ‘’Müntecep, kurşunu yediği zaman altına sıçtı’’ denilerek, utanmaksızın bir övünç vesilesi olarak  böbürlenerek anlatılmıştır.

Bütün bu gerçekler ortadayken, ‘’Müntecep’in bilinçli bir plan dahilinde öldürülmediğini, yanlışlık sonucu vurulduğu(!)’’nu söylemek ne kadar inandırıcı olabilir?

Müntecep Kesici yoldaş, Örgütten ayrıldığı ve Mihrac Ural’ın çirkin yüzünü deşifre etmeye  başladığı için öldürülmüştür.

Bugün yayınladığım BELGE’de, Müntecep Kesici’yi kendi kaleminden okuyacaksınız. Bundan 30 sene önce, Mihrac Ural’ı, ‘’arap milliyetçisi, kariyerist ve devrimcilere komplo kuran, polis’tir, ajandır diye suçlayarak onları örgütten uzaklaştırmaya çalışan birisi olarak tarif ediyor. 1982 tarihli Birinci konferans ile kendilerini MK olarak tanıtan kişileri tanımayarak ‘’ THKP-C ACİLCİLER ÖRGÜTLENME KOMİTESİ’’ kurduklarını ilan ediyor.

Hatay ve Adana örgütlenmelerinin örgütten ayrılarak kendileriyle birlikte hareket ettiğini yazıyor. Örgüte yönelik eleştirilerini haklı bulan bir MK üyesinin de bu nedenle istifa ettiğini anlatıyor. (Bu kişi Engin Erkiner’dir) Ayrıca, eleştirilerini haklı bulan, Arapça CEPHE dergisi çıkartan komite’nin de bu nedenle ayrıldığını yazıyor.

Bütün bu gelişmelerden sonra Mihrac Ural’ın korkuya kapıldığı ve Müntecep Kesici yoldaş’ın bu nedenle katledilerek ondan ‘’kurtulunduğu’’nu söylemek yanlış olmayacaktır.

Tıpkı, Ali Çakmaklı’nın öldürülmesi, tıpkı, Nebil Rahuma’nın ihbar edilerek yakalatılması, Tıpkı Yusuf (Zihni ALAN) ve  Sami (Gökhan SAÇ) ın öldürülmesi ve tıpkı Günay KARACA ve Hanna Maptunoğlu yoldaşlara kurulan  tuzak gibi...

Mihrac Ural’ı, Suriye Muhabaratı tarafından SIRTLAN kod adı verilen bu soysuzu ve bunun gibi devrimci katillerini  anlatmak, devrimci harekete karşı işledikleri suçları deşifre etmek bu bakımdan son derece  önemli olmaktadır

O halde, ellerinde Bu tür belgeler bulunan arkadaşlarımızın bu belgeleri bizlere ulaştırmaya devam etmelerinin önemini bir kez daha tekrarlamaya gerek olmadığını kanısındayım.

Müntecep Kesici yoldaş’ın el yazısı BELGE’yi okumak için,

http://thkp-c-acilciler-tarih.blogspot.com

sütununu tıklamanız yeterlidir.