12 Eylül döneminin ilk günleri,

Yolda çamurla oynayan küçük bir çocuk ordan geçen bir polisin ilgisini çeker ve çocuğa sorar;
-"Ne yapıyorsun ufaklık ?..

Çocuk da;
"Evren Paşa yapıyorum" der..,
Bu cevap polisin hoşuna gider ve sorar;
"Anlat bakalım nasıl yapıyorsun Evren Paşa’yı ?..."
Çocuk cevap verir;
"Çamuru alıyorum içine su ve bok katıyorum Evren Paşa oluyor "der...
Bunu duyan polis çocuğu bir güzel döver.
Ertesi gün polis yine çocuğa rastlar ve bakar çocuk yine çamurla birşeyler yapıyor..

-"Ne yapıyosun lan sen burda !.." Diye sorar...
Çocuk yine;
"Evren Paşa yapıyorum !.. "der.
Polis;
"Anlat bakiim nasıl yapıyosun?..
Çocuk aynı cevabı verir...
"Çamur alıyorum su ve bok katıyorum Evren Paşa oluyor..." der ve yine güzel bir dayak yer !...
Ertesi gün yine herşey aynı....Polis bir hışımla gelir ve;
"Ulan sen akıllanmıycakmısın ha; piç,velet,yine mi Evren Paşa yapıyodun ?..." der....
Çocuk bu sefer;
"Hayır, Evren paşa değil  adam yapıyorum !.." der.

Bu cevap üzerine polis;
"Anlat bakalım adam’ı nasıl yapıyosun ?.." der.
Çocuk;
"Çamur ve su'yu karıştırıyorum adam oluyor !.." der.
Polis merakla;
"Ee buna niye bok katmıyosun ?..." der...

Çocuk cevap verir;
"Katınca Evren paşa  oluyor !..."

.........

Bugün 04 nisan 2012, Bu boktan adam mahkeme önüne çıkacakmış..

Güya yargılanacak, sözüm ona hesap sorulacak ve sözüm ona darbe ve darbeciler mahkum edilecek...

 Hepsi boş, hepsi aldatmacadır.

Bu boktan adam büyük bir olasılıkla bugün mahkemeye bile gelmeyecektir. Yargılamanın ciddi olmadığını, kamuoyunu aldatmaya yönelik yeni bir senaryo olduğunu mutlaka biliyordur.

Günlük gazetelerin, ‘’darbeciler yargı önünde’’ diye manşet attıklarına da bakmayınız.

Samimiyetsiz ve ikiyüzlüdürler, sopa kimin elindeyse onun sazını çalarlar.

12 Eylül 1980 tarihli gazete manşetlerine bir bakarsanız,samimiyetsiz ve iki yüzlü olduklarını rahatlıkla görebilirsiniz...

Not: Sırası gelmişken döneme ilişki yazdığım bir şiiri okuyucuyla paylaşmak istedim.

Resim satan adam...

Resim satmadan önce

         Ekmek değil

             Emek satardı

Alın teri göz nuru gaspederdi

                 -silahlı-

Rütbeler alır rütbeler satardı.

              Umuda düşman

                Demokrasiye hasetti.

-taşları baglayıp da köpekleri salmada üstüne yoktu-

Resim satmadan önce

Nişan alır silah çatardı.

Sabır taşıydı mübarek

-durup durup da turnayı gözünden vuran cinsinden-

Darbeler alır

Kanlı-canlı darbeler yapardı

          -Resim satmadan önce-

Az gelişmiş bir ülkede

Vatan-millet sakarya nutukları atarak

              Vatan millet satardı.

Adam harcamakta üstüne yoktu

            -at binenin kılıç kuşananın sanırdı-

Fırsat düşkünüydü mübarek

Fırsat geçtimi eline

        Caka satar

           Ahkam keser

              Canlar alır

                  Canlar asardı gencecik

Resim satmadan önce

Su satar

      Ciklet satar

         -askercilik oynardı gençliğinde-

Kıçı yer tutmazdı dolaşır dururdu

            Sütçü beyğiri gibi

-Görende bir bok sanırdı dürzüyü-

Resim satmadan önce

Bir baltaya sap olmuştu

          -çok şükür-

Şam baba

     Paşa baba

         -devlet babaydı netekim-

Patronlar alır sendikalar satardı.

Kanunlar yapardı birde

          -kanunsuz yaşardı amma-

Kafamı kaşıyacak zamanım yok der dururdu

          -kafası varmış da güya-

Hangi taşı kaldırsanız altından çıkardı

           -yırtık dondan çıkar gibi-

Kimseyi sevmez

      Herkese ifrit olurdu

Suç kendisinde degil

       Sevgisiz büyümüştü.

Sinir küpüydü mübarek

       - zalimdi zulmederdi -

Aslına bakarsanız

        Zavallı bir sefildi.

O şimdi resim yapıyor

       Sanatı kirletiyor...

İbrahim Yalçın-  Eylül Portreleri, Ütopya Yayınları