Bu tür soru soran insanlara aslinda cok kiziyorum, ama, soruyu soran kisi, arkadasim veya bildigim insan ve hatta gecmiste yoldasin olursa, dikkate alarak, bu arkadaslar, nicin kac kisi oldugunu sordu acaba, diye de,  ben düsünmeye basliyorum.

Sayimi önemli, yoksa, düsünce mi?

Elbette düsünce önemlidir. Kac kisi oldugunu bilmek, bir ise baslarken, nitelik olarak miktarin gerekliligini arzettiginden, sorulan sorudur.

Acil bir sorudur! Diger taraftan da, bir seylerin farkindaligina ulasilmistiri da cagristirdigindan  yerindedir, iste bu nedenle, kafamda olusan cevaplari da, sabahin erken vakti, kisada olsa, kaleme alma geregi duydum.

Bu arkadaslar neyi düsünüyorlar veya asgari müsterekte neyi düsünmeliler diye soru sordugumda, beynim, bana  simdiye kadar cikarmis oldugum deneylerin kisa bir özetini sunmaya basladi.

Iste o zaman, sanki; bir ortaklik anlasmasi gibi, hangi konuda beraber düsünmemiz gerekiyor un cevaplari siralandi; bir kere, Anti-kapitalist olunmasi gerekli diyorum. Anti-emperyalizm yetmiyor cünkü, emperyalizmi isgal olarak algilayan var, efendim, kapitalizmin en gelismis sekli olarak algilayan var,sosyal emperyalizm olarak var, anlayacaginiz var da var, öyle oluncada ben ekliyorum; Anti-kapitalist, Anti-emperyalist  olunmalidir.

Demokrat olunmalidir; sag demokrat mi, sol demokrat mi? Tartismak istemiyorum, ama, azinligin cogunluga saygi gösterdigi, karsi cikmaya ve elestiriye acik, alinacak kararlari kabullenecek ve onu uygulama cesareti olan ve dil,din, irk, millet, cisiyet ayrimi gözetmeyen, dogaya ve topluma saygili, demokrat insan, yinede kendi dogrularina inanan düsünen demokrat olmalidir diyorum.

Devrime veya devrimci düsünceye saygili olunmali, dayanismaci, yardimlasmaci ve esitci bir düsünceyi kabul etmelidir.

Azinliklarin ve halklarin kendi kimliklerini koruma veya kendi kaderlerini tayin etmede milliyetci tutum icerisinde olunmamalidir.

İnanc ta, herkes inanmak istedigine inanabilmeli ve inanmayana saygi gösterilmelidir. İnanan inandigi gibi yasamalidir, ancak, birey baskalarinin özgürlügünü kisitlamamalidir. Bu; gürültü, görsel kirlilik,dogayi kirletmeyide kapsamalidir.

İnsanlarin engelli ve özürlülerine, gereken itimami ve düzeni saglayacak, saglik sorunu olan insanlara maddi ve manevi destegi esirgemeyecek düsünceye sahip olunmalidir.

Arkadaslar..

Ben bu düsünceleri asgari anlamda savunan, yasayan, destekleyen insanlarla, en asgari anlamda varim.

Gecmiste biraktigimiz yaralar hala sizliyor. Biz nicin bu yaralari saramiyoruz? Biz nicin normal medeni insanlar gibi bir araya gelip sorunlari konusamiyor, hatalari ve hatalilari bulamiyoruz?

Biz, bu gün iceride yatan devrimci, demokrat, ilerici  insanlara ulasarak onlarin sorunlarina ortak olamiyoruz. Diger taraftan, gerilla savasi verilen bir ülkedeyiz ve yürütülen büyük capli savastan haberimiz yok, ya da, görmek istemiyoruz.

Emekten yana, isciden yana, yani üretenden yana, ne yaptik, ne yapiyoruz? Kac insanimiz sendikada veya isci temsilcisi? Ögrencilerin ve ögretmenlerin sorunlari nedir acaba?

Bilimden yana, teknolojiden yana, ögrenme, ögretme, kullanma dahil neredeyiz ne yapiyoruz? Bu dalda örgütlenmelerin icinde varmiyiz, var olanla iliskimiz nedir?

Okuyormuyuz? Bu soruyu mahsus ekledim, Okuyormuyuz, okutuyormuyuz?

Anlayacagınız dostlar; kac kisiyiz den ziyade, ne düsünüyoruz, ne yapiyoruz’u tartisalim veya tartisanlarla beraber olalim.

Yapabilirsek, en güzeli, kücük kücük de olsa,  pratik olarak yapabilecegimiz eylem gerceklestirelim. Mesela; cezaevleri ve hasta olan devrimci arkadaslara destek örgütlenebilir. Sonra düsüncemiz dahada netlesir ve gelisir diye düsünüyorum. Hem de özgüvenimizi yeniden kazanmis oluruz.