Şuanda 284 konuk çevrimiçi
BugünBugün3068
DünDün3402
Bu haftaBu hafta10792
Bu ayBu ay10792
ToplamToplam10479216
Gaziantep provokasyon mudur? PDF Yazdır e-Posta


Gaziantep’te patlayan bomba yüklü araç, şu ana kadar arkasında  9 ölü  70 civarında yaralı bıraktı.

Görsel ve yazılı basının   FLAŞ haber olarak vermeye devam ettiği olayın yankıları bütün hızıyla  devam ediyor.

‘’Terör uzmanları’’,’’  Duayen gazeteciler’’ ve politik figüranlar hep bir ağızdan bir kez daha haykırıyorlar.

‘’Teröre lanet’’ okuyorlar.’’ Terör’ün kökünü kazıyacağız’’ diyorlar. ‘’Çocuklar ve savunmasız insanlar’’ dan söz ederek duygu sömürüsü yapıyorlar.

Bunlar, İçi boş ve hiç bir çözüm içeriği taşımayan sokak söylemleridir.

Daha da ötesi, Suçluluk telaşı içerisinde söylenmiş ve daha fazla kan dökmeyi meşrulaştırma adına  sarf edilmiş provokatif  söylemlerdir.

Son 30-35 senedir günü birlik tekrarlanan bu ve benzeri savaş kışkırtıcı söylem ve demeçlerin bir kez daha tekrarından başka bir şey değildir.

Son bir aydır, Hakkari’de, Çukurca’da Şemdinli’de yaşanan  ve açık ara kaybedilmekte olan psikolojik üstünlüğün intikamını almak adına yapıldığı kuvvetle muhtemel bir eylemi, bilinçli bir şekilde kullanmaya çalışan tüm karşı-devrimci mihrakların başvurduğu bu ve benzeri akılsız propagandaların, kısa vadede sokaktaki insanı heyecanlandırsa da, uzun vadede hiç bir kalıcılığı  olmayacaktır.

Antep’te patlayan bomba yüklü araç, Çukurca’da gerçekleşen BDP-PKK kucaklaşmasının yarattığı o güzel atmosferin  meşrutiyet’inin  karartılması adına patlatılmış olabileceğini hiç kimse tartışmıyor.

En ucuz ve en çabuk tüketilebilen kaba propagandalarla günü kurtarmaya çalışanların elbette gelecekleri olmaz, olmamıştır da.. Gelecek; tarihsel devinimin yönünü ters-yüz etmek isteyenlerin kurmaya çalıştıkları dalgakıranları  yavaş da olsa, emin adımlarla ard arda aşarak ilerleyenlerin nihai zaferine tanıklık eder.

Bugün Türkiye, bölgesinde oynanan kocaman bir oyunda, başrol oynayan aktörlerin, filmin tehlikeli sahnelerinde, çok cüzzi bir fiyat karşılığında kullandıkları  ‘’dublör’’ konumundadır. 

Genellikle genç ve dinamik olan dublör’lerin uzun bir süre karın tokluğuna çalıştırıldıktan sonra, yaşlılıklarında kimsenin ilgilenmediği ve sefil bir yaşama terk edilerek yüzüstü bırakıldıklarının çokça örnekleri vardır.

Büyük Orta-Doğu projesi ( BOP)‘’eş başkan’’ olan TC başbakanı zat-ı muhteremin üstlendiği bugünkü rol de, tıpkı esas oğlan ( yakışıklı aktör) ün tehlikeli sahnelerde rol verdiği ‘’dublör’’den farklı değildir. Genç ve dinamiktir. Verilen her görevi canla başla yapmaya çalışıyor. Sonunun felaket olacağını düşünmemiş olamaz, mutlaka düşünüyor olsa da’’ görev’’den kaçma şansını kaybettiği anlaşılıyor.

Daldan dala atlaması bu nedenle olsa gerek. Kürt açılımından söz etti, açılım değil sıkı sıkı kapanıverdi. Alevi Çalıştayından söz etti, ‘’cem evlerinin birer ucube’’ olduğu noktasında geldi. Kardeş ve Dost Müslüman ülkelerden dem vurdu, din birliği, ortak tarih tezi nostaljisi ile gönülleri okşamayı denedi, günü birlik aile ziyaretleri, birlikte ortak bakanlar kurulu toplantıları vs derken,  kanlı-bıçaklı ‘’düşman kardeşler’’ oluverdi. Bırakınız Suriye’yi, Irak merkezi hükümeti ile her gün söz düellosu yarışındadır. Sadece Irak mı? İran’la da aynı şey söz konusu.

Demokrasi, barış ve kardeşlik yalanlarının çok sık kullanıldığı bir süreçten geçiyoruz.

Barış ve kardeşlik adına atılan tüm sahte söylemler,  BDP milletvekilleri ile PKK gerillalarının kucaklaştığı fotoğraf  kareleri ve görüntülerine duyulan tepki ve nefret söylemleri ile açığa çıkmıştır.

G.Antep’te patlatılan bomba yüklü araçta ortaya saçılan kan, adı geçen kucaklaşmaya duyulan nefret söylemlerinin eylemle somutlaşmış halidir.

Kim yapmış olursa olsun, İster derin devletin karanlık kozmik odalarında, isterse, iddia edildiği gibi ‘’El Muhabarat’ın merkez karargahında hazırlanmış olsun. Fark etmiyor. Her halükarda ‘’rüzgar ekenlerin fırtına biçeceği’ gerçeği ortadayken bu eylemin asıl sorumlusu, ‘’barış ve kardeşlik’’yalanı arkasına sığınarak, kan ve gözyaşları üzerinde iktidar olmaya çalışan’’dublör’lerin üzerindedir.