Engin Erkiner
![]() |
|
Bolivya ve uzun ikili iktidar (263) | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
![]() | Bugün | 2340 |
![]() | Dün | 3402 |
![]() | Bu hafta | 10064 |
![]() | Bu ay | 10064 |
![]() | Toplam | 10478488 |
Konuk Yazılar
![]() |
|
Sürgünde mücadeleci kadın olmak | |
Bütün Yazılar |
Gezi direnişi üzerine düşünceler |
![]() |
![]() |
![]() |
Ömürlüklerin suskunluğundan fırlayan Taksim- Gezi Parkı’nda ‘iki ağacın kesilmesindeki’, karşı duruşun adı UYANIŞ!..
Öyle değil mi? Ormanlar yok edildi, denizler dolduruldu, ırkçılık adı altında insanlar bombalandı, tık tık.. bir ses duyulmadı.. bir kaç grup ve sayılı eylemciler dışında …
Öyle diktatörlük ki, sıkıyönetim ilan ettiler direnişin adresi Taksim’i, 1 Mayıs’ta engelleyerek…
Buz iktidarının parçalanarak sulara dönüşeceğini düşünemedi diktatör Erdoğan ve havalisi!..
Aylarca nöbet tutulan çevreciler, çadırlarını kurdular; katliama, ranta ‘dur’ diyerek… Büyük sessizlik‘ 31 Mayıs Taksim Direnişi’yle bozuldu…
Hükümet karşıtı protestolar, Gezi Parkı’ndan başlayıp, yayıldı … Başbakan tarafından, eyleme katılan kitleler çabulcu oluverdi … Aşkla eyleme sarılanlar daha da büyüdü… Aşkla direnildiğinde sonuç alınır.. Ondan mıdır, sevgililer el ele gözaltına gidiyor.. Polise kitap okuyan gençler dikkat çekiyor… Evlerinde hatta eylem alanında börek, dolma, yemek yapan kadınlar as-başkaldıranlardır…
O kadınlar olmasaydı belki 31 Mayıs direnişi 1 Haziran’da son bulurdu ;en fazla iki gün sürerdi.
Eylemcileri kucaklayan, koruyan kadınlar dirençli ve inatçılar…Kadın unutkan değildir, asla unutmaz hiçbir şeyi.. çocuğunu da o susturur!... Ama bir gün patlar!... Hoşgörünün memeleri onlar… Ani taşkınlıkta ‘dur ‘ kelimesiyle ortamı yumuşatan kadınlar gençlerle birlikte bu eylemin adresinde direniyorlar …
Kadınsız eylem olamaz… Ne müzik olur, ne komün oluşur… bir kadın dans ederse herkes dans eder…
Bak emzikli analar için GEZİ de çadır kurdular… Daha ne olsun? …
Kitap okuyanlar arttı… Okumayanlar, başka alanda Kara mizahlı günler de yaşanıyor; iktidarı tiye alarak!…
İktidara karşı on yıl önce düşünür müydünüz, fanatik iki takım olan Galatasaray –Fener’in birbirlerine sarılmasını.. anarşist-devrimci-dindar-ulusalcı … mücadele veriyor…. Hepsinin ortak sorunu ‘insan yerine ‘ konmama…. Yok sayılmaları… Diktatörlük elbisesinin yaması olmak istemiyorlar!... Zira yamalar her geçen gün artıyor!.. Bu iktidar ruhlarını yamalıyor insanlığın!...
Uyanış bu…
Yama sevmeyen kadın, bir gün en fazla on gün tenceresinde yemek pişirmezse ne olur!
Küçümsendi tencereler, kırılan bardaklar, boş tavalar!..
En kötü ihtimal, ‘ağaçlar hep yeşil kalacak,’ bundan böyle Mİ?
Acılar halk oldu…. Şehirlere , dünya şehirleine yayıldı GEZİ’de yanan çadırların külleri…
Başkent Ankara’da eylemciler bibergazı, tazyikli su , cop ve zulümle direniyor… Bu topraklarda katliam –soykırım- yaşayan Dersim, dağlarında eylem yapılıyor!... Ermenilerden, Anadolulu Rumlardan destek yağıyor…
Farklı dillerde, dinlerde insan olmanın çığlıkları dünya pencerelerinde…
‘Taksim Her Yerde’ sloganında…
Traktörcü dede köyünden pankartını açıyor, ‘ Geleceğim yanınızdayım’ diyerek… Tinerci çocuklar gezi parkında karın doyurup, insan yerine konulmanın hazzında… Daha ne?!
Özellikle yıllardır Cinsiyet faşizmini körükleyenlerin yolundakiler GEZİ EYLEMİ’NDE olamaz… Yanlış bilgilendirmenin boşluğundaki bilmez -sessizlik ise, farklı cinsiyetlilerle yaşamanın farksızlığını anladılar…İnsanca…
Tüm komünleriyle iktidarların yapamadığını bir günde yaptı GEZİ!... Başkaldırıyorlar kumdan/taştan komünler yaptılar!...Kum gibiler dağılıyorlar her yere…
Ne acıdır ki; Tarihinde en çok kadınların ‘namus’ adıyla katledildiği ülkenin adı Türkiye’dir… Dünya tarihinde de ‘Çocuk Gelinler’ diye bir cümle var, daha ne olsun? Onların da sesi olacaklar!...
Sosyal güvencisi olmayan açlığın adresindeki kadınların vesika için müracaatlarının arttığı AKP iktidarına karşı korkusuz çıplak protesto yaşanıyor.
İktidar penceresine karşı ıslık çalan protestoculara, biber gazı , tazyikli su ile böcek muamelesi uygulanıyor hala …zehir sıkıyor halkına iktidar!... Başken Ankara biber gazıyla uyuyor, uyanıyor!... Koruma altında Meclis ve Başbakan köşkü… Korkuyorlar… Artık internet denilen bir devrim var, tıklıyorsun tüm desteğine milyonlar pencere açıyor… Hayatları boyunca susturulan ‘çocukları eyleme’ gidecek diye korkan o ev kadınları , eyleme gitmese bile pencerelerini açıyorlar, tencere , tava, kaşı, bardak ne varsa tepkileriyle gençleri çocuklarını destekliyorlar…. Kadınsız direniş olmaz… 31 Mayıs Direnişi ile başlayıp yaygınlaşarak süren ayaklanmalarda birbiriyle daha önce yan yana gelmesi akıllardan bile geçemeyecek kesimlerin mücadelesi oldu
Burada ‘Halkların kardeşliği’ sloganının yerini ‘kavga kardeşliği‘ne dönüşerek bulutsuz gökyüzünde çakan bir şimşeğin küller arasındaki kıvılcım kör gözleri açtı!..
//// NOT: E. Özkaya- facebook-Emma GoldmAn “TOPLUMSAL DEVRİM GÖSTERİDEN İBARET DEĞİLDİR”
|