Araya reklamlar girmeden kaldığımız yerden devam edelim. Birinci vagona
bağlanalım ki yol kazası  yapmayalım.

Vagon deyince aklıma geldi. Temel’i demiryollarına makasçı almak için
sınava tabii tutmuşlar.

Aynı hattan iki tren geliyor ne yaparsın?
Makas değiştiririm
Makas arızalı ise
Düdük çalarım
Düdüğün ötmüyorsa
Mendil sallarım
Mendilin yoksa
........................ !
Koşar Fadime’yi çağırırım

Ne? Fadime’yi ne yapacaksın?
Temel gülerek;
Nasıl olsa trenler çarpışacak hiç değilse o da seyretmiş olsun.

Çaktırmadan reklamımızı yerleştirdik araya.

Fadime seyrederken kazayı ............

Kaldığımız yerden başlayalım gazel okumaya;

Düne kadar apolitik toplum diye serzenişte bulunduğumuz topluma ne
oldu. Buradan başlayalım.

"Apolitika, kelimenin sözlük anlamıyla politikasızlık demektir. Ekonomiden ve kültürden nasibini en az alanların oluşturduğu yığınların (HALK) politikasının

adıdır. Sosyolojik tanımıyla geleneksel toplum politikasıdır.

Geleneksel toplum; devlet erkinin dışında kalan, örgütsüz, çağdaş
demokratik yaşayış ve insan haklarından bi-haber, köleci ve feodal
zihniyetle, doğal zihniyet karmaşasında olan bireyler topluluğudur.

Din ve devlet ne buyurmuşsa öyle yaşarlar. Yasama dair hiç bir
talepleri yoktur. Kadere teslim olmuş, bu iki güce boyun eğmeyi erdem
saymıştır. Çağdaş köleliği yasam felsefesi seçmiştir. Devlet ve dinin
ideolojik ve fiziki üstünlüğünü tartışmasız kabullenmişlerdir

Bu kabul, hayata dair itiraz ve isyanı törpülemiş, köreltmiştir. Tek
tanıdığı örgüt DEVLET’tir. O da kutsallığı ve zoruyla örgütsüzlüğü
dayatmıştır. Böylece geleneksel toplumla devlet arasında yapay bir
denge kurulmuştur.

20. yüzyılın sonunda yaşanan çöküş ve çıkmaz bir geçiş evresini
dayatmıştır. Bu evrede öne çıkan kavramların iyi anlaşılması hayati bir
zorunluluktur.

Küreselleşme bir ideoloji değildir. Bilim ve teknikteki gelişmenin
yarattığı, egemenlerin ve ezilenlerin-toplumların ve ülkelerin, ekonomik
sosyal, kültürel siyasi yeniden şekillenişidir. İradi bir olgu değildir.
Yeni Dünya Düzeni; bu iradi olmayan gelişme karşısında egemenlerin
yeniden pozisyon alışının iradi yansımasıdır. İdeolojik karşılığıdır.


Bilim -teknikteki gelişmeler toplumların ve toplumsal sınıfların DNA
sini da etkilemiş, sivil toplumu öne çıkarmıştır. Sivil toplum
örgütleri, ne sol partilerin alternatifi nede teşvikle ortaya çıkan bir
olgudur. Ara evrenin, geçiş döneminin ezilenler cephesindeki
refleksidir. Devletle birey arasındaki güvenlik ağlarıdır.

Konumlanışı itibariyle iktidar alternatifi değildir. Alternatifin dol yatağıdır.

İnsanlık, bilgilerinde ve günlük gelişmelerde dünya vatandaşı olacağını
biliyor, görüyor. Bir yandan da yerel köklerinden beslenip kendilerini
kendileri anlayabilecekleri şekilde tanımlamaya gereksinim
duyuyor. Gözüyle gördüğü eliyle tuttuğu bölge toplumu dil, din, mezhep
toplumu olmayı geliştiriyorlar.

Bir tarafta evrenselliğe giden yol, diğer tarafta yerelliğe denk düşen
bir yöneliş var. Çünkü, gelecek evrenselliği ve yerelliği birlikte
dayatmaktadır. Bu bir çelişki değil, geçiş aşamasına denk düşen kutup
ilişkisidir. Birbirine gereksinimi vardır.

ZORUNLU ARA.

Son dakika: Güvenlik güçlerine  yardımcı olmak istiyorsanız evlerden çıkmayın
TV de bu anonsla birlikte, sakın orada da gezi protestosu toma ve gaz mı var demeyim.
Haber doğru.
Şu an Alberta eyaletinin en büyük kenti CALGARY'nin üçte te biri su
altında. Kasabalarla birlikte 75 bin kişi evlerini terketti. Üç kişini
sele kapılarak boğulduğu köprü ve sele kapılan evler ekrandan
geçmekte..
Elektirik şebekesi felç....
1920 den bu tarafa en büyük felaket olduğu söyleniyor.....