Engin Erkiner
![]() |
|
Bolivya ve uzun ikili iktidar (263) | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
![]() | Bugün | 2320 |
![]() | Dün | 3402 |
![]() | Bu hafta | 10044 |
![]() | Bu ay | 10044 |
![]() | Toplam | 10478468 |
Konuk Yazılar
![]() |
|
Sürgünde mücadeleci kadın olmak | |
Bütün Yazılar |
Gün, katillerimizden hesap sorma günüdür |
![]() |
![]() |
![]() |
El Kaide'ye bağlı gruplar, Halep'in Sefirê ilçesine bağlı Tel Aran ve Tel Hasıl Kürt beldelerine yönelik tank, havan ve ağır silahlarla saldırı başlattı. Emperyalist güçler İslam ülkelerinde kandırabildikleri bir avuç aptalı bulmuşlar, onlara ‘bu düğmeye basarsan yüzlerce perinin koynuna düşeceksin, peygamberle birlikte namaz kılacaksın’ diyorlar. Dünyanın dört bir yanına intihar eylemcisi gönderiliyor. El Kaide böyle diyor, tüm radikal İslamcı akımlar böyle diyor. Kadınları ve çocukların başını kesen, şehirleri ve köyleri yıkan bu grupların, sadece görünümleri Müslüman’dır. Dikkat ediniz bunlar sadece Müslümanları öldürür. Kendilerinin, özellikle de savaş baronu bu katil sürülerinin yöneticilerinin, hiç bir inançla alaka ve ilişkisi bulunmamaktadır. Tamamen çıkara dayalı bir sistem kurulmuş ve savaş baronları tarafından yürütülen bir dünya savaşı gündemde, bu savaş şimdi de Batı Kürdistanda sahneye konulmuş bulunmaktadır. Bugün El kaide saldırıyor, yarın bir başkası saldıracaktır. Artık Kürt halkı uyanmak ve birleşmek zorundadır. Topyekün saldırılara karşı topyekün savunmaya geçme zamanıdır. DİHA'nın haberine göre “ el Kaide'ye bağlı gruplar, Halep'in Sefirê ilçesine bağlı Tel Aran ve Tel Hasıl Kürt beldelerine yönelik tank, havan ve ağır silahlarla saldırı başlattı. Saldırılarda şu ana kadar 50'nin üzerinde sivil(25'inin kimliği belirlendi) yaşamını yitirirken, 350 kişinin ise rehin alındığı bildirildi. Irak-Şam İslam Devleti ile El Nusra bağlantılı gruplar, telefon hatlarının kesik olduğu Tel Hasıl ve Tel Aran'dan sağlıklı bilgi alınmasını engellemek için yolları da kapattı. El Ekrad Cephesi kaynakları, bölgede Kürtlere yönelik katliam girişimleri olduğunu bildirdi. Rehin alınan sivillerin kentten çıkmak üzere olan ailelerden oluştuğu öğrenilirken, katledilenlerin çoğunun rehineler olduğu belirtiliyor. Katledilen Kürt sivillerin El Ekrad Cephesi saflarında savaşan insanların anneleri, babaları, kardeşleri oldukları belirtiliyor.” Öte yandan ANF'nin haberine göre “Serêkani'ye Haseki üzerinden yapılan anlaşma üzerine günde 7 saat aralıklarla verilen elektrikler, El Nusra'nın baskısı sonucu bugün tümden kesildi. Elekrtik kesintisinin sürmesi halinde ilçede içme suyu dağıtım sorununun da ortaya çıkacağı öğrenilirken, Halk Savunma Birliklerinin buna çözüm için toplantı yaptığı öğrenildi.” Açıklamada, olası katliamlar sonrasında açığa çıkabilecek bir kaos ortamından ve Ortadoğu’ya hızla yayılabilecek şiddet sarmalından El-Kaide kadar tüm komşu ülkeler ve batılı devletlerin sorumlu olacağına da vurgu yapıldı. El-Kaide ile bağlantılı çetelerin kullandığı ağır silahların kendilerine nasıl ulaştırıldığı ve bunların kimlerden emir alarak hareket ettiğinin açığa çıkarılmasının muhtemel bir katliamın ve olası bir kör şiddet ortamının önlenmesine imkan tanıyacağının ifade edildiği açıklamada, "Bu konuda tüm siyasi aktörleri Suriye Kürdistanı’ndaki gelişmeler konusunda daha hassas bir tutum içinde olmaya davet ediyoruz" çağrısı yapıldı. Diğer yandan El-Kaide mensuplarından bir kısmının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından oluşması ve sınırların bahse konu çetelere açık tutulmasının, AKP Hükümeti’ni de zan altında bıraktığının açıklamada altı çizildi. Buna dönük olarak ise, "El-Kaide ve uzantıları yerine Kürtlerle daha iyi ilişkiler geliştirmenin bölge halklarının çıkarına olduğunu tekrar hatırlatarak tüm tarafları, Suriye’de yaşayan Kürtlere dönük kuşatmanın kaldırılması için girişimlerin başlatılması" çağrısında bulunuldu. Artık Kürtler aman dileyen değil, aman dilenen bir konuma yükselmelidir. Adına El Kaide denen bu katil sürüleri bir an önce Kürdistan coğrafyasından silinip atılmak zorundadır. YPG güçleri karşısında acz içine düşen bu çeteler, çocuklarımızı, kadınlarımızı, yaşlılarımızı acımasızca katlederken, dört parçadaki Kürt halkı ve onun öncüsü olduklarını iddia edenler eli kolu bağlı bekleyemez. Kendileri duruma seyirci kalarak, bir başkasını tutum almadığı için eleştiremez. Önce ayağa kalkması gereken; Alevisiyle, Müslümanıyla, Ezidisiyle, Hristiyanı ile, Türkü, Kürdü, Arabı, Acemi ile bir bütün Kürdistan toplumudur. Bugün bizi acımasızca katledenlere verilecek cevabımız da misliyle ödetme olmak durumundadır. Bu katil sürülerinin diyalogtan, barıştan, kardeşlikten anlama olanağı yoktur. Bunlar insan olmaktan çıkarılmış birer kör, sağır ve dilsiz savaş makinesidirler. Bunları saf dışı bırakmanın yolu bu makineyi parçalayıp yok etmekten geçiyor. Kürt halkı milyon milyon sınırlara akmalıdır. Milyon milyon bulunduğu her sahada sokağa çıkmalıdır ve bu çeteleri de buldukları her alanda inlerinde bile bulup cezalandırmalıdır. Herkese anladığı dilde cevap verme günü gelmiş ve geçmektedir. Bizim evlatlarımızı acımasızca katledenlere cevabımız çok sert olmalıdır. Aman dileyen hep biz olmayalım, biraz da aman dilenen konuma gelelim derim. Güç olmayanların hesaba katılmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Elbette insan hakları savunucusuyuz, elbette bölgemizde barışı ve kardeşliği savunuyoruz. Ancak bu durum, bu dilden anlamayanla karşı da anladıkları dilden cevap verme hakkımızı elimizden almamalıdır. Örneğin, ses çıkarırsak barış süreci sekteye uğrar diye biz kaygılanacağımıza, bırakalım bize bu katliamın uygulanmasında işbirliği içinde olanlar biraz kaygı duysun. Ben Kürtleri kızdırırsam kaybederim diye düşünsünler,. Kürtler içinde gün direnmek, halkını, onurunu savunmak ve kazanmak günüdür. Artık kaybeden olmaktan bıktık. Şimdi kazanmamın ve düşmanlarımızı kahretmemizin günüdür.
|