Şuanda 63 konuk çevrimiçi
BugünBugün3647
DünDün6244
Bu haftaBu hafta17615
Bu ayBu ay17615
ToplamToplam10486039
Şimdi eylem zamanı! PDF Yazdır e-Posta


Evet günler puslu , günler şiddet dolu. Direnç ve kavga istiyor.

İnsanlık, sistemin sunduğu olanak ve olanaksızlıklarla belirgin bir sınıra dayandı.

Yaşam alanları, insan iradesini hiçe sayan güç odaklarının saldırısında sınır tanımayan bir ivme kazandı.  Öte yandan insanın zulme karşı  çıkışları da ivme kazandı. Bugün o anı yaşıyoruz.

Şimdi eylem zamanı!..

 Çok bilinen bilimsel bir terim vardır: ‘’etki tepkiyi doğurur’’ denir. Bu söz tam da bu gün için geçerli... Toplumun diri ve bilinçli algı biriktiren kesimlerinde öfke uyandıran gelişmelere karşı, tavırsız kalmak yaşamın dışına düşmektir.

 Öyle de oluyor zaten.

Artık öyle bir noktadayız ki isteseniz de genel geçerlilik kazandırılan, erke dayalı toplumsal algıyı şekillendiren şiddet sarmalının dışında  kalamıyorsunuz.

Tüm yaşam alanlarımızı ahtapot gibi çepeçevre saran, yaşamak için kendilerine  biatı dayatan bu nedenle de  insanı dibe doğru çekerek  alt insana indirgeyen ‘’sisteme’’ tepkiyi geliştirmek zorundayız.

 Sadece Kadına yönelik kaba şiddete değil, Kadını eşiti görmeyen onun üzerinden rant elde etmeyi yaşam tarzı yapan tecavüzcü anlayışa da dur deme zamanı.

İnsanlığını kapkara bir örtünün altında gizleyerek ‘’güvenlik’’ arayan paranoyaklar üreten bir devlet iktidarına hala karşı çıkmamayı düşünen bir insan, insan olarak kalma şansını çoktan tüketti.

Kitle oylarının yüzde ellisini cepte gören Erdoğan’ın otoriter liderlik sevdası ve kendine biat tavrı partisinde bile çatlaklara neden oluyor.

Çoğunluk siyaseten iktidarda kalıcılık değildir. Erdoğan Kendisini iktidara taşıyan Gülen Cemaatıyla bu gün iktidar savaşına tutuştu. Kapitalistlerin çok iyi bildikleri bir kural şudur: ‘’ iyi yönetemeyen güç, güç değildir. Güçsüzlüğü doğurur’’. Yönetilenlerin memnuniyetsizliğinin ve öfkesinin tavan yaptığı bir yerde her dönem çoğunluğu cepte taşımak mümkün olmaz.

 

Dün Gezi direnişiyle açığa çıkan toplumsal bir tepki bu gün daha da gelişerek devam etme sinyallerini veriyor.

25 Kasımda Kadına karşı şiddete toplumun her kesiminden yükselen tepkilerin düzeyi umut veriyor.  Toplumda islamcı algıyı yaygınlaştırmak için toplum mühendisliğine soyunan AKP ‘nin tek sesli biat anlayışı kendi sonunu getirecek gibi görünüyor.

Sosyal medyayı baskıcı iktidar odaklarına karşı yönlendirmede büyük işlev gören RedHack ve Anonymous ile bağlantılı olduğu iddia edilerek Ankara Cumhuriyet Savcılığınca gözaltına alınan dizi ve tiyatro oyuncusu Barış Atay ve 14 kişi halkın anında yükselen tepkisi sonucu serbest bırakıldı.

 Bu durum da bize umut veriyor.

Artık herhangi bir delil gösterilmeden terör örgütüne üye olduğu  ya da yardım ve yataklık yaptığı gerekçesiyle yıllardır cezaevlerinde tutulan binlerce insanın özgürlüğüne kavuşması için sokaklara çıkma zamanı geldi geçiyor.

Sadece Kadına yönelik kaba şiddete değil, Kadını eşiti görmeyen onun üzerinden rant elde etmeyi yaşam tarzı yapan tecavüzcü anlayışa dur deme zamanıdır.

Sokaklar yeni fırtınalara gebe...

Sokaklar halk siyasetinin özgürlük alanlarıdır. Sisteme tepki sokakta güçlenip sandıkta ifadesini bulmalıdır.

Sokaklar Kendi onuruna , yaşamsal alanlarına sahip çıkan onurlu insanların ayak seslerine alıştı.

İşte bu umut veriyor.