Engin Erkiner
![]() |
|
Ulusal semboller ve hayvanlar | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
![]() | Bugün | 3690 |
![]() | Dün | 6244 |
![]() | Bu hafta | 17658 |
![]() | Bu ay | 17658 |
![]() | Toplam | 10486082 |
Konuk Yazılar
![]() |
|
Sürgünde mücadeleci kadın olmak | |
Bütün Yazılar |
Roboski'de katilin fotoğrafı yok! |
![]() |
![]() |
![]() |
Bir fotoğraf ki , harfleri eritiyor adeta….Aynı fotoğraftan yüzlerce var … ---------- Yönlendirilmiş ileti ---------- ROBOSKİ’DE KATİLİN FOTOĞRAFI YOK
Vicdan kayır
Bir fotoğraf ki, harfleri eritiyor adeta….Aynı fotoğraftan yüzlerce var … Gecenin kar mavisine bürünen fotoğraflar da çoğu çocuk-genç Kürt’ün katırlara yüklü battaniyelere sarılmış paramparçaya edilmiş bedenleri yaşıyor!… Anneler ağıtın çığlığında direniyor, dağları deliyor. İnsanlığın yok oluşu!... Roboski’ye parmaklarım dokunamadı. İnsansızlığın cellat yüzünü, yok oluşunu anlatamadım, şu ana kadar…. Belki yine o fotoğraf masamdan bana bakmasaydı , yazmadım. Gözyaşları ile aynı kaderi kardeşleriyle paylaşan Van’ın Özalp ilçesinde Çilli Gediği denilen yerde -70 yıl önce- Kürt düşmanı –cellat- faşist Orgeneral Muğlalı, içlerinde çocukların da olduğu ‘hayvan kaçakçısı’ yoksul 33 Kürt köylüsünü kurşuna dizdiriyor… Bu katliamdan dolayı faşist orgeneral yargılanıyor … 33 Kurşun Katliam’ı ağıtını yazan Kürt kökenli ozan Ahmet Arif de artık işkence altındadır… Otuzüç kurşunlu yürek Aynı kafaların hükmünde yargısız kararlar insan katliamında … Roboski de ise katliamın emrini verenler yargılanmadı!... İnsan yargısında Roboski!. 7 0 yıl önce geçimini ‘hayvan kaçakçılığı’ ile sağlamaya çalışan yoksul Kürt köylüleri , 2012 de ‘şeker-mazotu kaçakçılığı’ ile yaşam savaşında çocuk çocuk …. Değişen tarihler, kafalar ise aynı!... Hükümetler , bakanlar, muhalefet , yargı ve de basında kör ve yüzsüz sözleriyle varlar!.... Tek fark ise bu kez iktidar ‘ Kürt sözünü kullanıyor ve ‘ Kürtlere dair barış süreci’nden bahsettiği anlarda Roboski’de Kürt köylüler bombalanıyor !... Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Direnişçilerini çapulcular olarak değerlendiriyor, O dönemin katil orgenerali de Kürt aşiretlerini çapulcu olarak anlatıyor!... Ne garip değil mi? Oysa hep denir ki, 12 Eylül’ün bağrından fırlamıştır bu hükümet!... Demek ki, güç denilen iktidarın yüzyıllık kafasının doğurduğu çocuklar şimdi iktidarın sehpasında hak arayan, eylem yapan kitleleri çapulcu ilan ederken, katliamları örtbas ediyor, yayınlanmasını engelliyor.. Değişen bu kafalarda şapka yerine badem bıyıklı kırmızı suratlar var!... 33 Kurşun Katliamı ve Roboski 35 bomba Katliamı …. 33 Kurşun Katliamı’na dair fazla bir fotoğraf bulamazsınız, bir siyah fotoğraf dışında bir de cellat organeral ve katillerinin görüntüleri…. Ancak katillerin fotoğrafı var!... Roboski de katillerin fotoğrafını ise bulamazsınız. Yüzlerce katıra yüklü , traktörlere atılan paramparça Kürt ceset fotoğraflarına rağmen…. Sadece uçan bomba uçaklarını görebilirsiniz… Hala uçuyorlar… Gözüm fotoğrafta, kalemim titrek…. ERİYEN İNSANLIK Katırlar yükünde, eskimiş-çamurlu botlar görünüyor battaniyeye sarılı paramparça 35 Kürt beden mazot-sigara- şeker yerine taşıyor…. Daha çocuktum bilirdim ki, kaçakçılıkla geçinmek zorunda olan Kürtlerin ızdıraplarını , pamuk ipliğine bağlı yaşamlarını babam Salih Kayır’ın anlatımından…Yoksa aç kalırlar’ ? derdi o soru gözlerime bakarak…. Kürt gençleri, babaları, kardeşleri taşıyor, ne mazot kokusu ne de bir sigara dumanı var! Katliamın toprağı artık!... 28 Aralık 2012 tarihinde BDP milletvekili Hasip Kaplan, twitter hesabından duyuruyor , Kürt katliamın çığlığını.. O kafa Askerin-korucuların bilgisinde kaçakçılığın ekmek kavgasında kimyasal bombalar yağıyor çocukların, gençlerin, babaların , kardeşlerin üzerine ! …. Katliamdan kurtulan 19 yaşındaki Servet Encü’nün,“Amacımız şeker ve mazot getirmekti.” sözleri deliyor tüm harflerimi… -Kimyasal kokusu muydu neydi, pis bir kokuydu, o insanların hepsi yakılmış gibiydi. -Nasıl bir yere kömür serpersin her taraf öyle simsiyah olmuştu. İnsanlar da öylece erimişti, geriye deri parçaları , kemikleri kalkmıştı; elbiseleri, vücutları üzerinde erimişti. Servet Encü , ”Bir bidon mazot,bir çuval şeker almaya gidenler onlar.Yüz asker de bin asker de gönderseler mutlaka bizden biri gidip 1 karton sigara 1 bidon mazot, 1 torba şeker getirecek.Bu işi mutlaka yapacağız, o asker her an uyanık kalmayacak , korucular da uyuyacak.Ve her fakir insan gidip mazot yükü, karton, sigara getirecektir . Yani biz gidip sınırdan kimyasal, eroin, silah getirmeye gitmiyoruz. Askeriye , kaymakamlık, genelkurmay da kaçakçılık yaptığımızı biliyor. Onlar çok iyi biliyor ki, PKK’ lılar mazotu ya da şekeri katırlara yüklemezler. Apocular 40-100 hayvanı yola koyup bu sınıra gelmez.Bu insanları öldürüp yanlışlık oldu diyorlar, bu bir yanlış değil onlar gerçekten biliyorlar.” -35 insan öldü beni de kardeşimi de vursunlar. Ben ölsem oğlum gider, oğlumu öldürseler onun oğlu gider, illa giderler.(*) Kürt çocukları bu kez Roboski de kaçak şeker yiyemediler!... Fotoğraflar yürekleri yakıyor, direniyor çığlık atıyor!. Anneler, babalar, ağabeyler, toprağı elleriyle deliyorlar… Yanan çocuk-genç cesetlerde donan gözler yürekler de çığlık atıyor…. Eskimiş çamur botlar katırdan sarkıyor yüzleri kapatılmış… battaniyenin bir ucu düşüvermiş, incecik bilekli bir çocuk kolu çıkıveriyor . 2012 Soykırım fotoğrafı bu !... İnsansız hava uçaklarını insansızrütbelilerin devlet elleri, bir Kürt köyündeki kaçakçılara bombalar yağdırıyor. 28 Aralık 2012 Gülyazı-Ortasu adresi diye yazar resmi surat kalem… ROBOSKİ Katliamı gülmeyen-yazgısıyla anaların yüreğini deşer! Köylülerin yaylası sınırda!... Analar, “Kimyasal silahla çocuklarımızı öldürdüler” ağıtlarını yakıyor. Bu kez çocuklara şeker yerine o şeker torbalarına parçalanan cesetler konuluyor! Vahşetin adresi Roboski … Fotoğraflar, soykırımın harflerinden fırlıyor, deliyor!... Barış sözü naralarında, Roboski’nin gökyüzünde bombalı uçaklar uçuyor … Katırların ezberinde, katliam yolunda şeker almaya gidiyor Kürt kaçakçı çocuklar, gençler… ------------------------------------------------------------------------------------- (*)Roboski katliamı -ölüm kervanı belgeseli-yapım yönetmen Arşad Narçin
(*) Muğlalı Olayı veya 33 Kurşun Katliamı, 1943 yılının Temmuz ayında Van'ın Özalp ilçesinde, 33 kişinin hayvan kaçakçılığı iddiası ve 3. Ordu komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle yargısız olarak kurşuna dizilmesi ve 32'sinin ölümü, birinin kaçması ile sonuçlanan olay.
|