Hani Kürtler   kardeşimizdi.

Ne oldu kardeşliğimize?

Hani bu memleket hepimizindi?

Çanakkale’de   sırt sırta  savaşmış, bu ‘’cennet’’ vatanın bir karış  toprağı uğruna koyun koyuna yatıyorduk ya.

Yalan mıydı?

Birlik ve bütünlüğümüze kurşun sıkmak isteyen ‘’Vatan haini bölücüler’’ in varlığından bahseder, bunların provokasyonlarından dem vururduk ya hani.

Şimdi anladınız mı?

Bölücünün, provokatörün, birlik ve bütünlüğe kurşun sıkanların kim/kimler olduğunu öğrendiniz mi peki?

‘’Biz kardeşiz’’ derken neyi kastettiklerini gördünüz mü?

Hani yasalar karşısında herkes eşitti.

Ne oldu eşitliğinize?

Anayasanızda yazan  o ağdalı sözlerle siz kimi aldatıyorsunuz?

‘’Herkes kanun karşısında eşit’’ derken,  bunun altına şerh mi düşmüştünüz ?  ‘’bazıları daha eşit’’ diye yazdınız da biz mi görmedik?

Meydanlarda basbas bağırıyordunuz ya hani. ‘’Dil, din,ırk ayrımcılıgını kaldırıyoruz, asimilasyona son veriyoruz, ilkel milliyetçiliği ayaklar altına aldık’’ diyen siz değilmiydiniz?

‘’etnik ayrımcılığın belini kıran, inkar ve imha politikasına son(!) vererek özgür Türkiye(!)nin ufkunu açan siz değil miydiniz yoksa?

Aldatıldık mı?

Yalakalarınız, yandaşlarınız, çanak yalayıcısı zavallı kalemşörleriniz, rantiyeci ‘’uzman’’larınızı bile aldattınız. Yüzsüzleştirdiniz, tüm yorum ve öngörül(!)erini ayaklar altına alarak, ‘’adam’’larınızı  rezil ettiniz.

Türkiye’yi hep birlikte, barış içerisinde muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkartacaktınız ya hani.

Böyle mi yapacaktınız?

Yalanlarınız batsın emi...

Herkesin gözünün içine baka baka yalan söylüyorsunuz. İnsanları aptal yerine koyarak oyun oynuyorsunuz. Halklar hapishanesine çevirdiğiniz ülkeyi, ‘’özgürlükler ülkesi’’yapıyoruz diyerek bizimle  matrak geçiyorsunuz.

Sizde hiç utanma yok mu?

AKP parti sözcüsü Hüseyin Çelik çok üzülmüş(!) BDP milletvekillerinin tahliye taleplerinin reddedilmesi üzerine açıklama yapıyor ‘’bu bir çifte standarttır kabul edilemez’’ diyor.

Ne yapmaya çalışıyor?

Sözüm ona tahliye edilmeyen BDP’li milletvekillerine sahip çıkıyor(!)

Yalan söylüyor. ‘’Bağımsız’’ mahkemelerin verdiği kararlara saygıyı öğütlüyor aslında.

Hem kanun koyucudur, hem de koyduğu kanunlara muhalefet eden bir düzenbaz rolündedir.

Türkiye’de adaletin hakkın ve hukukun zerre kadar inandırıcılığı kalmamış, kral, çıplak bile değil,çırılçıplaktır artık..

Diyarbakır’da çıkan’’ kara’’ karar TBMM’nde bulunan milletvekillerinin de ‘’itibar’’larını sıfırlamıştır.

Koca koca adamların,sözüm ona bilim adamı ve uzman hukukçuların, hemen her gün televizyon ekranlarında sarf ettikleri hak ve hukuk kavramlarının ne kadar itibarsız olduğu bu kararla çok net olarak ortaya çıkmıştır.

Göreceksiniz, bugünden başlamak üzere yeniden ekranlara çıkacaklar. Anayasanın ilgili(!) maddelerinden alıntılar yaparak kararın yerinde olmadığını söyleyecekler ve program bittikten sonra güle oynaya evlerine gidecek ve her şeyi unutarak günlük yaşamlarına döneceklerdir.

Bunların hiçbiri,  sözünü ettikleri hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için kıllarını dahi kıpırdatmayacak.

HDP  milletvekilleri Diyarbakır’da ki hukuksuzluğu protesto etmek için süresiz açlık grevine başlayacağını duyurdu. 

TBMM çatısı altında kaç tane ‘’milletvekili’’ var?

Gidin hepsine sorun, emin olun, Başta Tayyip olmak üzere hemen hepsi bu  karara karşı olduklarını söyleyecek ama, Süresiz açlık grevi yapan milletvekillerinin yakınında dahi geçmeyeceklerdir.

Sözde, mangalda kül bırakmayanlar,  eylemde kıllarını dahi kıpırdatmayacaktır.

Hakan Şükür gibi bir adamın istifası bile bu karardan daha fazla yankı bulacak ve Türkiye’nin zencileri Kürtlere vurulan prangalardan daha çok konuşulacaktır.

Hepinize yazıklar olsun...

Utanın..

Diyarbakır zindanında bulunan BDP milletvekillerinin bu saatten sonraki tutukluluk  halleri kalkmış ve esir muamelesi gördükleri açığa çıkmıştır.

Onlar, kanun ve adalet adına tutuklu değiller.

AKP iktidarının, tüm devrim-demokrasi ve özgürlükler adına mücadele edenlerin temsil yetkisini sırtlarında taşıyan özgürlük simgeleridir.