Şuanda 156 konuk çevrimiçi
BugünBugün1662
DünDün3402
Bu haftaBu hafta9386
Bu ayBu ay9386
ToplamToplam10477810
"Allah ile aldatmak" PDF Yazdır e-Posta


Bugüne kadar bildiklerinizi unutun.

 Atasözlerimiz bile doğru söylemiyormuş meğer.

 Babalarımızdan, büyük babalarımızdan duyardık. ‘’İt iti ısırmaz evladım’’ derlerdi. Doğru değilmiş. Isırdıklarını görüyoruz. Hem öyle hırlaşma falan da değil, ısırmaktan da öte, parçalıyorlar.

 AKP ve Hoca efendi(!)  cemaati arasındaki dalaşmaya baksanıza.

 Ortalık toz-duman.

 Gören de Ankara’nın lağım çukuru patladı sanır. Her bir köşede pislik akıyor.

 Bütün maskeler yerle bir. Bütün kariyer(!)ler çizilmiş. Düne kadar ortalıkta dolaşan, sosyal medyada herkesle ağız dalaşı içersinde, mangalda kül bırakmayan sözde siyaset cambazları bile kıçüstü oturmuş gıkını çıkartmıyor.

 Korkuyor olmalılar.

 Daha, düne kadar sarmaş dolaş, güle oynaya  pervasızca yönettikleri ülkede, pasta payı oranında anlaşamadıkları için olmalı,, kanlı bıçaklı oldular.

 Suspus olanların korkusu yürekler  acısı.  ‘’bizi de ele verirler mi? Diye süt dökmüş kediye döndüler.

Fırtınanın dinmesini bekleyenler var. En azında İ.Melih Gökçek bunu bekliyor olmalı. Yüzüne tükürsen,’’şükürler olsun allahıma, bereket yağıyor’’ diyebilecek kadar tepkisiz.

 ‘’Allah ile aldatan’’ların foyası meydana çıktı..Yeşile taptıkları o kadar açık hale geldi ki, Tapındıkları yeşil’e bile saygısızlık(!) yapmışlar, ayakkabı kutularına istiflemişler.

 ‘’Allah ile aldatma’’nın geçer akçe olduğuna öyle çok inanmışlar ki, Van’da soğuktan donarak üşüyen çocuklara barınak değil, ‘’Cami için hayır yapacaktım. Bu paralar hayır parası’’ diyebiliyorlar.

AKP-Cemaat koalisyonu   tepeden tırnağa çatırdıyor. Bugün ortaya çıkan pislikler, yakın gelecekte suç barajının patlayacağına ilişkin işaret fişekleri gibi.

 Taraflar birbirlerini tehdit etmeye, şantaj yapmaya,’’sen görürsün bekle, bizim de bildiklerimiz var’’ diyerek aba altından sopa göstermeye devam ediyor.

 Bir taraf,’’İnlerine gireceğiz’’ derken, öbür taraf,’’Allah belanızı versin, evinize ateş düşsün,beter olun’’ diyor.

Bütün bu sataşmalar, 17 aralık öncesine kadar,  ne kadar içli dışlı olduklarının  itirafıdır.

 Şimdi birbirlerini hain’likle ajanlıkla, ihanet etmekle suçluyorlar.

 Söylemedikleri, söyleyemedikleri bir şey var ama.

 Kim kime hainlik yaptı?  Neden yaptı? Kim hain?

 Kim kimin  ajanlığını yapıyor?

 Kim  kime nasıl ihanet etti?  

 Şimdilik cevap yok.

 Karşılıklı demagoji yapıyorlar.

 Bir yandan Erdoğan’ın, ABD büyükelçisine ‘’kafa tuttuğu’’ algısı yaratılmak istenirken,hemen ardından, Dışişleri bakanından ‘’özür’’ gibi düzeltme yapılıyor.

 Şaşkın ördek oldular. Suçlarının büyüklüğü ve yaygınlığını bildikleri için dört bir yanlarına dikkat kesilmiş tetikte bekliyor gibiler, bundan sonraki darbelerin hangi taraftan geleceğini kestiremiyorlar olmalı ki,   panik içerisindeler.

 Tayyip Erdoğan iktidarının tepe taklak alaşağı edileceği günlerin ayak sesleri uğultuyla yaklaşıyor mu?

 ‘’Allah ile aldatma’’nın iflasını mı göreceğiz? Henüz belli değil.Şu anda gördüklerimizin, ‘’bundan böyle ‘’allah ile aldatma’nın kuşku ve şüphe içerikli bir yöntem olacağının işaretleridir.

 Kuşkular artacak, bu pis yöntemlerin inandırıcılığına itibar edenlerin tavırları ne yönde olacak?

Bunları zaman gösterecek.

 17 Aralık operasyonu ile ortaya çıkan ve son derece önemli olduğuna inandığım bir gerçek daha var.

 Tayyip Erdoğan iktidarının Suriye  ve İran politikasının yalan ve çıkara dayalı olduğudur.

İran yüzü açığa çıktı.

 Suriye yüzünün de açığa çıkacağından kimsenin şüphesi olmasın.  

 Baksanıza, Suriye iç savaşında, Suriye karşıtı politikanın bayraktarlığını yapan Erdoğan iktidarı ile Esad diktatörlüğünün yandaşı İran arasındaki ‘’kara-para’’aklama ortaklığına ‘’suçüstü’’ yapıldı.

 

Meğer bunlar birbirlerini emperyalizmin oyuncağı vb. olmakla suçlarken, alttan alta ‘’kanka ‘’olmuşlar, bizimle dalga geçiyorlarmış.