Dün bu sitede Engin Erkiner’in ‘’AKP mi, CHP mi’’ yazısı üzerine kimi arkadaşlar yorum yapmışlar.

Euro Solculuğundan tutunda, yetmez ama evet’çiliğine kadar  her boydan bilinen klasik söylemlerle veryansın eleştiriyorlar.

Eleştirilere bakarak solculuğumuzun neden böyle yerlerde debelendiğini anlamak zor olmasa gerek.

Sözü uzatmadan, eleştiri sahipleri solcularımıza iki  sorum olacak.

Bir; Bugünün Türkiye’sinde halklarımızın temel sorunu nedir ve bu sorunların  en keskin karşıtları kimlerdir?

İki; Demokratikleşme ve Özgürlükler denildiğinde ilk akla gelen nedir?

AKP gericiliğinin bugüne kadarki uygulamalarını saymaya gerek var mı?  Gereği yok. Biliniyor. Demagoji yapıyor, oyalıyor, öteliyor, blöf yapıyor ve kendi gündemini dayatıyor. Dahası her türlü pisliğe gırtlağına kadar batmış, yalan söylüyor, hırsızlık yapıyor,soyuyor, eline geçirdiği her şeyi kullanıyor. Din istismarı yapıyor.

Köşeye sıkıştırılınca bir veriyor ama beş alıyor.

CHP ne yapıyor?

Türevleri ne yapıyor?

Cumhuriyeti savunuyorlar(!)

Nasıl savunuyorlar  bileniniz  var mı?

Demokrasi istiyorlar.

Nasıl bir demokrasi istediklerini anlayan varsa beri gelsin.

Ülkenin en temel sorunları karşısında  gözleri kör, kulakları sağır, ‘’allah aşkına böyle demokrasi olur mu, elinizi vicdanınıza koyun’’ demekle yetiniyorlar.  AKP kadar inkarcı, AKP’den de beter ırkçılık yapıyorlar.

Biri Din iman sömürüsü, öbürü ırkçılık yaparak özgürlük ve demokrasi savunuculuğu yapıyor.

CHP’nin tetikçi yandaş kalemşörleri, Halk TV‘nin ‘’demokrat’’ yorumcularının ne dediklerini duyuyor musunuz?  Atatürk’ün askerleri olarak Özgürlük hareketine, Kürt  aydınlanmasına hangi gözle bakıyorlar?

Sırrı Süreyya Önder açıkladı. CHP ile ‘’seçim ittifakı’’ yapmak için görüştüklerini ve  aldıkları cevabı kamuoyu ile paylaştı.

Duydunuz mu?

‘’Sizinle ittifak yapmamız  bize zarar verir’’ diye reddediyorlar. Düşünebiliyor musunuz. Kürk özgürlük hareketi ve Türkiye’nin namuslu insanlarının, sosyalistlerinin bileşeni HDP, ‘’ demokrasi(!) havarisi CHP için zararlı olurmuş.

Peki kim faydalı olurmuş?

Kim olacak. Deniz Gezmiş’e ‘’Anarşist’’, Yılmaz Güney’e  ‘’katil’’,  Devrimci hareketimizin yüz akı  Eşber Yağmurdereli yoldaşımıza  ‘’Kör Eşber’’ diye  hakaret eden  edepsiz adam...

Engin Erkiner yazısındaki kurgunun içeriğini anlamadan  yorum yapan solcularımıza sormak gerek.

 AKP ve CHP’yi  birde bu açıdan  yan yana koyup değerlendirsenize...

CHP söz konusu olduğunda, daha önceki tüm keskinliklerini bir yana bırakıp sus pus olanlar,  Sözde en keskin görünürken, sandık önlerine geldiğinde hizaya girip, el altından ‘’oylar bölünmesin’’ diyenler. ( buna Nuray Mert de dahil)  siz daha ne kadar CHP yollarında heder olacaksınız?

12 Eylül öncesinin ‘’kurtarılmış’’ bölgelerinde bugün AKP bayraklarını dalgalanıyor. Kaburgasız solculuğumuzun bunda hiç mi sorumluluğu  yok sanıyorsunuz?

Bu konuda en büyük sorumluluk,  dün olduğu gibi bugünde aynen devam eden  tutarsız  solculuğumuzundur.

Konuşurken mangalda kül bırakmayan, hep eleştiren ama hiçbir şey yapmayan, dili ile eylemi arasındaki amansız çelişkinin ezikliği içinde bel kemiği arızalı solculuğumuzdur.

Daha düne kadar dünyanın bir ucunda,  adını gazetelerden duyduğu  kurtuluş hareketlerine sözde duyarlılığını ifade eden solculuğumuzun, 35 senedir on binlerce militanını kaybetmiş, burnunun dibindeki bir halk hareketine şaşı bakan, onu  yadsıyan yok sayan sözde sosyal demokrat CHP’yi bu kadar önemsiyor olmasını anlamak mümkün değil.

Tutarlı olun beyler tutarlı.

Bugünün Türkiye’sinde temel sorun, ne yolsuzluk ne savaş çığırtkanlığıdır.

Kim ne derse desin. Bugünün sorunu demokratikleşmedir. Kürdün özgürleşmesidir, Türkiye’nin özgürleşmesidir.

Özgürleşmiş halkların yaşadığı bir Türkiye’de ne yolsuzluk kalır ne savaş çığırtkanlığı yapabilecek savaş ağaları...

Ne AKP ne CHP,  Türkiye’nin, gerçekten ama gerçekten özgürleştirilmesini isteyen herkesin bugün omuz vereceği  tek bir parti var.

Onun adı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) dir.

Adı geçen yazıda zaten bunu söylüyor. Anlayana...