Şuanda 68 konuk çevrimiçi
BugünBugün3148
DünDün2340
Bu haftaBu hafta7470
Bu ayBu ay7470
ToplamToplam10475894
Atam, "Sen kalk da ben yatam" PDF Yazdır e-Posta


Dün ‘’yas’’taydık

Dün, Atatürk’ün 77. Ölüm yıl dönümü idi.

‘’Yas’’tayız sözünü özellikle tırnak içinde kullandım.

Öyle ya, ‘’Yasta’’mıyız, şenlik’le kutluyor muyuz belli olmuyor.  İşin o tarafı tartışılır.

Konuyla ilgili, taa ilk  okul’dan bu yana, aklımda kalan tek şey,  Atatürk’ün doğum ve ölüm yıl dönümlerinde, aynı kılişeleşmiş nutukların,  aynı şiirlerin  tekrarlanıp durduğudur.

Birileri ; ‘’Atam, sen kalk  biz yatalım… Cumhuriyeti sen kurdun biz yaşatacağız…’’ diye sızlanırken, kimileri de, ‘’…Hilafet düşmanlarının zulüm simgesi idi, oh olsun’’ diyerek karşılıklı cebelleşip dururlar.

10 Kasım 1938’den, 10 Kasım 2015’e geldik.

Tam 77 yıl oldu.

77 yıl sonra, CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu’nun tabiriyle ‘’ Cumhuriyet onaylandı’’

Onaylandı da ne oldu ?

Onaylandığı söylenen cumhuriyet, Cumhuriyet düşmanlarının ‘’zafer’’i ile sonuçlandı.

Sonra ne oldu ?

’…1 Kasım’da Cumhuriyet onaylanıyor.’’ diyenler, 2 Kasım akşamında, ‘’milli irade’ye  sayğılıyız’’ dediler.

Hep saygı( !) duyuyorlar,’’ Sayğısızlık’’etmek akıllarının ucundan bile geçmiyor.

Bu ‘’saygı’’nin adı ;  Dinci gericiliğin provokasyonlarına, arsızlıklarına ,hırsızlıklarına, yasa ve  hukuk tanımaz zorbalıklarına, ırkçı, inkarcı, ayrıştırıcı, bölmek suretiyle kutuplaştırıcı politikaları karşısında suspus olmaktır.

Bu ‘’saygı’’nın adı ; Cizre’den sonra, Ankara katliamına,  şu saatlerde hala devam eden  Silvan  vahşeti karşısında ‘’üç maymun’’ları oynamak demektir.

Orta çağ karanlığına dört nala koşan Işid zihniyeti karşısında sessiz, çaresiz kalmaktır. Edilgenlik’tir

Direnmek bir yana, öfkelenemiyorlar bile.

İnsani içgüdüleri örselenmiş, duyu organları köreltilmiş olmalı.

Yüksek sesle bile konuşamıyorlar.

‘’milli iradeye saygı’’ duyuyorlarmış..

7 Haziran’daki irade’nin gayrı milli olduğunu söyleyerek reddedenlerin  İrade’sini kabullenmekten rahtsız olmuyorlar.

’Cumhuriyeti sen kurdun biz yaşatacagız’’ demekle, Cumhuriyet bekçisi, demokrasi savunucusu olduklarını sanıyorlar.

Toplumsal tabanı bulunmayan,İçi bomboş, ne olduğu bilinmez bir Kemalizm söylemi ile  64 senedir iktidar olamadılar ama,  radikal devrimci bir muhalefet hareketinin  önünde ‘’dalga kıran’’ görevini hakkıyla yerine getiriyorlar.

***

Tarih tekerrür ediyor.

‘’Alıştık’’ artık.

Her seçim sonrası CHP’de mutlaka kazan kaldıranlar oluyor.

Bugün olan dünden farklı değil..

Görende , CHP değil, ‘’yeniçeri ocağı’’ sanır.. Kazan kaldırmalar, ‘’istemezük’’ seslerini duydukça başka nasıl düşünebiliriz ki ?

CHP’nin ‘’yeniçeri’’leri 1 Kasım sonrası K.Kılıçtaroğlu’na kazan kaldırmaya,’’İstemezük’’cığlıkları atmaya başladılar.

Osmanlı’nın yeniçerileri, ‘’ulufe’’lerinin azalması üzerine kazan kaldırır kelle isterlerdi. CHP’nin ‘’yeniçeri’’leri de, iktidar nimetlerinden nemalanamamanın  sıkıntısıyla kazan kaldırıp kelle istiyorlar.

Kelle alıp İktidar olacaklar  ki, ‘’ devlet malı deniz’’in nimetlerinden nemalansınlar.

Başka dertleri bulunmuyor.

Baksanıza, normal bir ülkede yaşıyormuşuz gibi, seçimin  bittiği günün  akşamdan itibaren, demokrasi ,insan hakları ve özgürlük söylemleri bir çırpıda unutuluverdi.

Silvan’da 9..gününe giren sokağa çıkma yasağı kimsenin umurunda değil.

Tank’lar la kuşatılmış Silvan’da evler delik deşik ediliyor, mahalleler  top ateşi altında.

Silvan’da , Dünya’nın gözleri önünde insanlık dramı yaşanıyor. Sokak ortasında çoluk çocuk demeden  insanlar öldürülüyor duyan yok.

CHP’li yetkililerden cılız da olsa, bir kez olsun itiraz çığlıgı duyanınız oldu mu ?

Onlar ;  Kim daha  fazla, ‘’ Mustafa Kemal’in askeri’’ olduğunun telaşı içerisinde ‘’istemezük’’ diye  ‘’kazan’’ kaldırıyorlar..

Yok aslında birbirlerinden farkları.

‘’ Aklın özgürleşmesi’’ dedikleri Laik’liği, Ekmelettin İhsanoğlu’na teslim etmeye kalktılar.

’Sevği, barış ve kardeşlik temelinde dayanışma ‘’ diye tarif ettikleri Milliyetçilik’leriyle MHP ve Doğu Perinçek’le yarışa girdiler.

‘’En iyi Kürt’ün ölü kürt’’oldugunda karar kıldılar.

’İnsan merkezli sosyal devlet’’ le Devletçi olduklarını iddia ediyorlar. Özelleştirilmeyen ne kaldı söylermisiniz ?

Devlet mallarının 13 senedir yandaşlara peşkeş çekilmesi karşısında sızlanmaktan başka ne yaptılar bilen var mı ?

’Gençliğin öncülüğünde değişim’’ söylemiyle ‘’Devrimci’’( !) oluyorlarmış.

Duy da inanma…

’Cumhuriyet’’in ‘’bekçi’’si olduklarından  söz etmeye bile değmez.

Nasıl bir ‘’bekçi’’olduklarını hep beraber görüyoruz.

‘’nöbet’’te  değil, kış uykusundalar…