Şuanda 235 konuk çevrimiçi
BugünBugün3251
DünDün2340
Bu haftaBu hafta7573
Bu ayBu ay7573
ToplamToplam10475997
Ölüm ve şehitlik PDF Yazdır e-Posta


Ölüm, kelime anlamıyla canlı varlığın yaşamdan kopması, fiziki olarak yaşamaması olarak bilinendir. Bu konuda o kadar çok felsefi ve fiziksel kavramlar vardır ki, bunu burada işlersek, biyolojik, fiziksel, felsefi, özellikle ruh ve beden ne demektir i açıklamamız gerekecek.

Bir dostum beni telefonla arayarak, ölümün fiziki yaşanan ailelere yazılan taziye yazılarını şikayet etti. Yazılanları okuyor musun, dedi. Baktım tekrardan; Mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin, başı sağ olsun, gibi yazılanları ben de gördüm.

Yakını ölen insanı bu söylenenler ikna ediyor mu bilmem ama, binlerce yıl önce Tanrılara kurban vererek yağmur ve bereket isteyen kültürün, Tanrı ve kul ilişkisi bu gün de devam ediyor bence, bedeni yaşamdan aktivite olarak uzaklaşan eks (Eksitus-yaşamı duran insan) olan kişinin yakınına en iyi söylenecek şey; duruma alışması ve metin olması dileği iletilmeli, acısının paylaşıldığının yazılması veya söylenmesidir.

Baş sağlığı ise aşiret ve kabile kültüründen kalan, klan üyesi ölünce, baş seçilen ‘Başbuğ’ veya Reisin yaşamasını dilek olarak sunmak, yani eski klan kültürü bu gün için, aile bireyine bir şey kazandırmaz.

Kalanlar sağlıklı olsun, derseniz, evet uyar.

Kaldı ki, ben ölüm kavramını değil, doğada değişimi kabul ediyorum. Sürekli değişim olan bir evrende yaşıyoruz ve bu kuralları, daha kavrayamadık, gün gelecek varlığımızın sebeplerini ve kozmik alemi doğal kabul edeceğiz.

Şehit olmak; “Allah yolunda öldürülen ve ölenler” anlamında ve ‘şüheda’ olanlara deniyor. Türkler islamı kabul edince vatan da buna eklendi.

Vatanı ve Allah’ı için ölen peşinen cennetlik olduğundan, cennet mükafat yani kazanım olarak verilmiştir !?

Egemenler askeri ve dini olarak bu kavramı saldırı ve savunmalarda sürekli işlemiş, köle veya Reaya olan topluluklar dünyada göremediği refahı cennette şarabın, yiyeceklerin, yeşilliğin, hurilerin, Nurilerin çok olduğu ve şehit için hepsinin serbest olduğu inancı yayılmıştır.

Bu gün de bu halklar için devam etmektedir. Vatan ve Şehit eşitlenmiştir. Bunu yayan yöneten erk sahiplerinin çocukları, acaba, neden hiç şehit olmazlar?

Devrim Şehidi; yukarıdaki yorum ile bakılırsa kavram olarak iki zıt anlayışın iki kelimede yorumlanmasıdır. Şuur altı Allah yolunda bir devrim savunulmaktadır.

Dine inanmayan bir ateist veya hiç birine inanmayan bireyi, nasıl anacağız?

Davasında dövüşerek düşen insan, Devrim savaşçısıdır.

Savaşırken düşendir. Elinde silah olmasına da gerek yoktur, bu uğurda çabasını gösteren ve davasına sistematik omuz veren, bedeni ve beynini bu uğurda yorarak harcayandır.

Bu savaşımda hastalığa da yenilse yine devrim savaşçısıdır.