4)   MÜNTECEP KESİCİ’NİN KATİLİ MİHRAC URAL’DIR

Ihanet, bir defa kucaga oturmasın, kalkması imkansızdır.  İhanet, en yıgıt yoldaşlarımızı katletmekle görevliydi.. Müntecep Kesici yoldaş, 13 ekim 1982 tarihinde Suriye’de, Baz al Bassıt kasabasında Mihraç Ural’ın adamları tarafından öldürüldü. Müntecep Kesici yoldaş, Mihrac Ural çetesinden ayrılan yoldaşlarının Mihrac Ural tarafından tutuklanarak işkence yapıldıgını ve ölümle tehdit edilerek ellerinde ‘’Mihrac Ural’a baglılık’’larını deklare(!) eden ‘’ıtırafname’’alınmak istendigini duyar ve yoldaşlarını bu çetenin elinden kurtarmak için konuşmaya gittigi Lazkiye’nin Baz al bassıt kasabasında arabadan iner inmez öldürülür .Müntecep Kesici yoldaş’ı öldüren katil silah(smit veson) Mihrac Ural’ın kendi silahıdır. Müntecep Kesici yoldaş, Mihrac Ural’ın yakın akrabasıdır ve Mihrac’ın Suriye’deki ihanetini ilk farkeden yoldaşlardan birisidir. Bu ıhaneti farkettigi için örgütten ayrılmak istemiş ve bu nedenle öldürülmüştür. Müntecep Kesici yoldaş, örgütümüzün Antakya örgütlenmesi içersinde sevilen yigit bir kişiliktir. Onun ayrılmak istemesi Mihrac Ural’ın Antakya için düşledigi hayallerine öldürücü bir darbe vuracagı korkusuyla  öldürülmüştür. Öte yandan .Müntecep yoldaş’ın katledilmesi  bundan sonra ayrılacak olanlara da bir tehdit unsuru olması açısında önemlidir. Dikkat ediniz; Müntecep Kesici yoldaş 13 ekim 1982 tarihinde öldürüldü.15 ekim 1982 tarıhınde, yani Müntecep’in henüz cenazesi bile kaldırılmadan ,Müntecep’ın kurtarmak için geldigi  ‘’tutuklu’’ yoldaşlarından(Hasan Muhammet ve Hüseyin Adem) in ellerinden ‘ ::Bu talihsiz olayın, yanlış bilgilenmeden ve kendiliginden oluşan bir provakasyon’’ oldugu ve ‘’..devrimci arkadaşımız Müntecep Kesici’nin kaybı, devrimci mücadelede daha da kenetlenmemizi gerektirecek çok önemli bir derstir’’

Diye yazı alınarak bu yazıyı da ‘’ devrimci kamuoyuna’’ başlıgı altında MK imzasıyla yayınlayarak aklanacaklarını sandılar. Müntecep Kesici’yi katleden Mihrac Ural adlı katil’dir. Müntecep’i katlettigi yetmiyormuş gibi, daha önce kaçırtarak işkence ve ölüm tehditleriyle ellerinden zorla yazı alınıp ‘’..Bu bir ders’tir’ dedirterek geride kalan yoldaşlarına da gözdagı verilmiştir. Ali Çakmaklı, Nebil Rahuma ve Müntecep yoldaşlar 12 eylül’den kısa süre sonra ard arda öldürüldüler. Hiç kimse bunların tesadüfi oldugunu söyleyeme. Bulundukları bölge ve konumları açısından her üç ismin de özenle seçilmiş olmalarında hiç bir kuşkumuz yoktur. Her üç olay’ın ardında da Mıhrac Ural vardır.

5)     FİLİSTİN’DE, FİLİSTİNLİ’LER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLEN YOLDAŞLAR’IN GERÇEK KATİL’İ MİHRAC URAL’DIR.

(VEDAT ERDAL, SÜLEYMAN KILIC, SELAHATTİN KAYA, KUVVETTİN KÜLEKCİ)

Yoldaşlar;

 Cephe dergısı’nin 1983 tarıhli kasım 21.sayı’sı ellerinde bulunanlar açıp okusunlar. Kelimesi kelimesine yayınlıyoruz.’’.. Mihrac Ural yoldaşın kamptan ayrılmasının hemen ardından 16 kasım 1983’te Trablusta 100 kadar yoldaşımızın bulundugu kampımızı basan YASER ARAFAT yanlısı EL FETIH’liler dört yoldaşımızı şehit ettiler dört yoldaşımız kayıp.’’ Fazla söze gerek yok. Bu yoldaşlarımız, emperyalizme ve siyonizme karşı savaşta degil, Filistinlilerin kendi aralarındaki çatışmalarda Suriye yanlısı FİLİSTİN HALKININ MÜCADELE CEPHESİ (FHMC) saflarında Yaser Arafat’ın EL FETİH örgütüne karşı, taraf olmak istemedikleri bir çatışmada öldürüldüler. Tum        devrimci örgüt ve devrimcileri uyarıyoruz. 1982 tarihinde  Cephe dergisinin temmuz-agustos sayısında, Yaser Arafat için ‘’Diplomasi kahramanı’’ diye övgüler yazan Mihrac Ural’ın, bundan bir yıl sonra Yaser Arafat’ın EL FETİH örgütüne karşı savaş(!) açarak yoldaşlarımızı katlettirmesinin anlamı nedir? .Mıhrac Ural,’’Emperyalizme ,siyonizme ve bölge gericiligine karşı savaşarak şehit düştüler’’ diye yıllardır yalan söyledigi bu olayı’da yine kendi agzından yalanlayarak açıga çıkarttık ve sahtekarlıgını yüzüne çarptık. Yoldaşlarımızın, emperyalizme ve siyonizme karşı savaşta ölmediklerini, filistinli örgütlerin kendi aralarındaki bir çatışmada, hiç kimsenin taraf olmak ıstemedigi bir çatışmada katledildiklerini gün ışıgına çıkarttık. Mihrac Ural’ın bu konu üzerine yazdıgı bütün saçmalıklarını daha önce defalarca yayınladıgımız için tekrarlamanın anlamı bulunmuyor.  Aynı konu hakkında, bir günde iki ayrı bildiri yayınladıgını açıga çıkarttık ve her ıki bildirinin de birbirlerinden farklı olduklarını gösterdik. Bu bildirilerden bir tanesini Suriye’ye (Muhaberat’a)verdigini, digerini ise örgütü kandırmak için yoldaşlara verdigini ıspat ettik. Bir yandan, ’’Emperyalizme ve siyonizme karşı savaşarak öldüler’’ diye yalan yazarak örgütü kandırmaya çalışırken, öte taraftan;’’ El FETİH’’örgütünün yoldaşlarımızdan Kuvvettin KÜLEKCİ’ye işkence yaparak öldürdügünü yazdı. Surıye yanlısı FHMC örgütünden yıllarca kan parası alarak yoldaşlarımızın ölüleri üzerinden yeni zenginlikler edindi Bizleri kesinlikle ilgilendirmemesi gereken Filistinliler arası çatışmada öldürülmelerine sebeb oldugu yoldaşlar için yaptırdıgı ‘’şehitler mezarlıgı’’(Müntecep Kesici yoldaş da burada yatıyor) nı, FHMC örgütünden ‘’kan parası’’ almak için araç olarak kullandı. Şehitler mezarlıgında her sene yapılan anma ‘’törenleri’’nin ardından, alınan ‘’kan parası’’nın, bir sene daha uzatılması için yeni müracatlar yapldı. Soysuzlaşma da sınır tanımayan bir sahtekar la karşı karşıya oldugumuzu biliyoruz. 

Buna seyirci kalmak, susmak ve bu soysuz kişiligin hala örgütümüzün ismini kullanarak ahlaksızlıklarına devam etmesine göz yummak, yapılan tüm ihanetlere ortak olmaktır.

16 kasım 1983 tarihinde Trablus’da El FETIH örgütü tarafından öldürülen yoldaşlarımızın gerçek katili Mihrac Ural’dır. Bizler bu gerçekleri yazdıkca Mıhrac Ural ve bir kac kişilik avanesi hep bir agızdan haykırıyor.’’şehitlerimizin aziz hatırası kirletiliyor’’ diyorlar. Yoldaşlarımızın, miltanlarımızın, devrim savaşcıları kahramanlarımızın hatıralarını kirletmek, onların hatıralarını yalan yazarak mezarlarında bile rahatsız edecek kadar sırtlarından nema’’lanmakdır. Onlar taraf olmak ıstemedikleri bir çatışmada, dayanışma için gittikleri bir bölgede, mücadelelerıe omuz vermek ıstedikleri kişiler tarafından öldürüldüler. Bu suç yoldaşlarımızın degil. Bu suç yoldaşlarımıza ihanet eden Mihrac ural’a aittir.

6)     HANNA HAPTUNOGLU’NUN KATİL’İ MİHRAÇ        URAL’DIR

    Hanna Maptunoglu Örgütümüzün MK üyesiydi. Filistinlilerin kendi aralarındaki çatışmalarda taraf olunmasına kesinlikle karşıydı(4)*  Mihrac Ural ve Hanna Maptunoglu  yoldaş arasında bu nedenle ciddi bir sürtüşmenin oldugunu o dönem Suriye’de bulunan tüm yoldaşlar biliyorlar. Süleyman, Vedat, Selahattin ve Kuvvettin.yoldaşların El FETIH tarafından öldürüldükleri haberi alındıgında,. yoldaşların cenazelerinin alınması için Hanna Maptunoglu görevlendirilmiş ve aynı günün gecesi Mıhrac tarafından SEMİR’e (Ertan) Hanna’ın, sabah yola çıkacagı arabasının fren sistemiyle oynayarak kaza süsü adı altında öldürülmesi talimatı verilmiştir. SEMİR(Ertan )aynı gece bu ‘’ görevi’’ yerine getirerek Hanna yoldaşın arabasının fren sistemini bozarak yolda kaza yapmasına ve ölümüne neden olmuştur. SEMİR(Ertan) paris’de bu olayın tüm detaylarını İbrahim Yalçın’a anlatmış ve pişmanlıgını belirtmiştir. Hanna yoldaş’ın ölüm haberinin alındıgı Lazkiye’de yine SEMİR’in de bulundugu bir ortam da Mihrac Ural, iki elini havaya kaldırarak ‘’Tanrı bizimle arkadaşlar,Tanrı bizimle’’ diye sevinç çıglıkları atmıştır. Mıhrac Ural, Kendi öldürttügü yoldaşımız Hanna Maptunoglu için devrimci kamuoyunu aldatmış, yoldaşın siyonizme karşı savaşırken ‘’ şehit’’ düştügünü söylemiştir. Diger yoldaşlarda oldugu gibi, Hanna yoldaş için de filistinli örgütlerden uzun yıllar kan parası almıştır. Örgütümüzün MK üyesi Hanna Maptunoglu’nun  katili Mihrac Ural’dır.

7) ZİHNİ ALAN( YUSUF) KATLEDİLDİ.  KATİL MİHRAC URAL’DIR.

Zihni ALAN, (YUSUF) örgütümüzün 1.Kongresinde seçilmiş MK yedek üyesiydi. Uzun yıllar Suriye’de, Mihrac Ural’ın en yakınında bulundu. Örgütümüzün Suriye’deki tüm faaliyetlerini en iyi bilen yoldaşların başında gelir. Yapılan ihanetlere dayanamayarak Mihrac Ural’dan ayrılır ayrılmaz ‘’İhanet’’le suçlandı ve daha sonra pusuya düşürülerek Suriye’de sokak ortasında öldürüldü. Yıllardır Cemil ESAD’ın kucagında oturan Mıhrac, Yusuf yoldaşı Cemil ESAD’ın adamı(!) oldugu, örgüte(kendisine demek istiyor) ihanet ettigini, ilişkileri deşifre ederek yıprattıgını ve paraya olan zaafları nedeniyle satıldıgı için cezalandırdıgını(!) söylüyor. YUSUF’u tanıyanlar çok iyi bilirler, THKP-C ACİLCİLER 1.Kongresine katılan yoldaşlar Yusuf’u tanırlar. Yusuf, bütün zaaf ve yetersizliklerine karşın, devrime, örgütüne ve yoldaşlık ilişkilerine baglı, saygılı, saf ve disiplinli bir yoldaştır. Ülke’de gelen yoldaşların egitim çalışmalarında görev almış ve Suriye’deki bürokratik işlerin takip edilmesinde birinci derecede sorumlulugu vardı..Öldürülmesindeki asıl amaç; Onun, Suriye ve dolayısıyla da MUHABERAT ile Mihrac arasındaki tüm kirli ilişkilri biliyor olmasıdır. Yusuf yoldaş öldürülerek, konuşması ve Mihrac’ın kirli ilişkilerinin deşifre edilmesi engellenmek istenmiştir. Yusuf yoldaş öldürülmeden once geldigi Paris’de, konuştugu herkese Mihrac’ın tüm pisliklerini anlatmış, elinde, Mihrac’ın ihanetlerini belgeleyen ‘’önemli belge’’ler oldugunu, bunları kısa zaman için de yayınlayacagını söylemiştir. Yusuf yoldaş, kısa bir süre kaldıgı Paris’te, eşini getirmek için yeniden döndügü Surıye’de, Mihrac Ural adlı katil ve adamları tarafından sokak ortasında katledilmiştir.

Yusuf yoldaş’ın katledildigi haberi paris’e ulaşır ulaşmaz, Mihrac Ural adlı katil’in yanında kalan son MK üyesi SALİH’de, Mihrac’ı terkettigini, onunla olan tüm ilişkilerini kestigine ilişkin bir bildiri yayınlayarak ayrılmıştır. Örgütümüzün MK üyesi Salih’in de ayrılması üzerine, THKP-C ACILCILER 1.Kongresine seçilen MK üyeleri’nin tamamının örgütle olan bagları kesilmiş oldu.

Mihrac Ural, Örgütümüz MK yedek üyesi Zihni ALAN’ın (YUSUF) katili’dir.

8) GÖKHAN SAÇ (SAMİ) MİHRAÇ URAL TARAFINDAN İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜ.

Sami yoldaş’da tıpkı Yusuf gibi Örgütümüzün 1.Kongresinde MK yedek üyeligine seçilmişti. Libya sorumlusu olarak, örgütümüze önemli katkıları olan bir yoldaştı. Nısan-Mayıs 1991 tarıhinde Mihrac Ural tarafından Lazkiye’de sokak ortasında kacırıldı ve işkence edilerek öldürüldü. Sami Yoldaş kaçırıldıgı zaman yanında Ayhan KARMIŞ ve kaçakcı Reşit DURAN da vardı. Mihrac Ural, Sami yoldaşla birlikte  kaçakcı Reşit DURAN’ıda almak istediyse de, bunu yapamadı. Daha sonra Sami yoldaş’a işkence ederek Reşit’in evini ögrenmek istedi ama alamadı. Sami yoldaş’a işkence edilerek Yusuf hakkında, onu suçlayan ifade alınmak istendi. Kendisiyle olmayan herkesi ajan-provakatör olarak suc(!)layan Mıhrac Ural, Sami yoldaş için de Bulgaristan ajanı(!)  demeyi ihmal etmedi.(5)*

Mihrac Ural, Sami yoldaş’ın katili’dır.

9) MİHRAC URAL THKP-C ACİLCİLER İÇERSİNDEKİ MIT ve MUHABERAT’ın TAŞERONUDUR.

Mihrac Ural’ın suçları; İhbar etmek, kaçırtarak işkence yaptırmak yada öldürmekle sınırlı kalmamıştır.

a.      Günay KARACA, Suriye’den Türkiye’ye dönmek istedigi için sınırı geçerken öldürtmek istenmiştir. SEMİR( Ertan) bu konuda görev alan kişidir.

b.      Ahmet COLAK yoldaş Suriye’den Türkiye’ye dönerken sınırı geçer geçmez öldürülmüştür.Bu cinayetin üzerindeki karanlık hala aydınlanmamış ve tüm veriler Mihrac URAL’ı işaret etmektedir.

c.      Türkiye’de HATAY ili KIRIKHAN ilçesinde örgüt militanlarımız Muhaberat adına ‘’Müslüman Kardeşler’’ örgütüne karşı kullanılmıştır.

d.      Isvıçre ve Parıis’de örgüt militanlarımız( Hasan CABİR) ‘’Müslüman Kardeşler’’ örgütü yöneticilerine karşı suikast yapmak için görevlendirilmiş, eylemi yapmak istemeyen yoldaş örgütten ıhrac edilmiştir. Hasan Cabir daha sonra İbrahim Yalcın ile birlikte tavır aldıgı gerekcesiyle Paris’de İsa yoldaş la birlikte kacırılarak işkence edilmiş, İbrahim yalcın aleyhine yazdıkları yazıya imza atmaları istenmiştir.

İşin tuhaf yanı,’’ Müslüman Kardeşler’’ yöneticilerine karşı suıkast için muhaberat merkezinde görev için donatılan(!) Hasan Cabır yoldaş, Bu eylemi yapmayı reddetmesinin ardında,  Paris’te kaçırıldıgı zaman, Mıhrac Ural’ın evinde, Müslüman Kardeşler üyesi(!) dir diye Suriyeli Muhaberat elamanlarına teslim edilerek işkence ettirilmiştir.( bir süre sonra bu kişiler Hasan Cabir ve İsa’yı tanıyarak işkence yapmaktan vazgeçmişlerdir)

e.      Paris’den Hollanda’ya bir başka istihbarat servisi adına eylem yapmak üzere görevlendirilen iki yoldaş(D ve S) Hollandaya hareket ettikleri esnada ihbar edilerek yakalatılmak istenmiştir. Yolda tren’i durdurarak dogrudan yoldaşların yanına gelen polis, yoldaşların uyanıklıgı sayesinde aradıgı şeyi bulamamış ve yoldaşlar eylemi yapamadan geri dönmüşlerdir.

f.        Mihrac Ural, yoldaşlarımızı istihbarat servislerine kiraya veren bir sahtekardır. Uzun yıllar propagandasını yaptıgı K.Kore ilişkilerindeki sahtekarlık bunun en açık örnegidir .K.Kore’ye egitim(!) amaçlı iki tane yoldaş gitmiştir. Bunlardan bir tanesi Mihrac Ural’ın uzun yıllar yanında bulunmuş ve bir süre önce üzerine kayıtlı bulunan örgüt mallarını ve güttügü koyunları da alarak kaçmıştır. İkincisi su anda Turkiye’dedir ve Mihrac Ural ile çoktan ilşkisini kesmiştir. Bu yoldaşlar K.Kore’ye örgütümüz adına egitim amaçlı gitmemişlerdir. Bu yoldaşlar Suriye Muhaberat örgütü elemanları olarak gitmişlerdir. Oysa bu yoldaşlar K. Kore’ye hareket etmeden önce THKP-C(ACİLCİLER) militanları olarak gittiklerini sanıyorlardı. Oyle olmadıgını gittikleri yerde anlamak fırsatını bulmuşlardır.

K.Kore’ye giden ve şu an ülkede bulunan yoldaş bu söylediklerimizin birinci derecede tanıgıdır.

 Sürecek...