Şuanda 181 konuk çevrimiçi
BugünBugün2036
DünDün2340
Bu haftaBu hafta6358
Bu ayBu ay6358
ToplamToplam10474782
Mahir ve Deniz yoldaşları ziyaret PDF Yazdır e-Posta


Bir hafta önceden kararlaştırmıştık, Mahir ve Deniz yoldaşların ziyaretini, Sabah erkenden kalkıp hazırlandık, tam tekmil, temiz bir ruh haliyle yoldaşlarımı görmek istiyordum.

Adresi internet üzerinden yazdım  ve ikinci kapı girişinden girdim. Deniz, Yusuf ve Hüseyin aynı hizada onar metre ara ile kabir sıralaması yapılmıştı.  Yan yana konmamıştı. Korkuları vardı ki, böyle yapmışlardı.

Az ileride Halit Çelenk ağabeyimizin kabri duruyordu. Yüz metre ileride Mahir Çayan yoldaşım yatıyordu. Ulaş kapı çıkışına yakın heybetli bir mezarda idi.

İlk, Deniz Gezmiş yoldaşımın başındaydım. Vücudum kilitlendi. Boğazıma kilitlenen bir yanma hissettim. Nefes alamıyordum ve kalbim çarpmaya başladı, yoldaşım dedim ve sustum.

O an “ Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi ve yaşasın Türk ve Kürt halkının kardeşliği” sloganı geçti. Gözlerim iradem dışında boğazımdaki düğümlenme ile ortak hareket etmeye ve yaşlar süzülmeye başladı.

Kendim için koskoca adam, çocuk gibi göz yaşı döküyor dedim içimden, geçmedi. Bekledim birkaç dakika öyle, geriye baktım eşimde aynı benim gibi olmuş. Sol elim havada, eğer ölmeden devrim hayalimizi yerine getirmez isek ve yoldaşlarımıza laik yoldaş olamazsak, yazık bize dedim ve bir fotoğraf çekti eşim, bu gün koka kola Amerikan malı protesto edenler, dün, Milli Türk Talebe Birliği üyesiydi ve bizim için “Komünistler Moskova’ya” diyenlerdi.

Şimdi gerici ve dikta bir iktidarı dayatıp, parlamentoyu etkisiz hale getiren, işte MTTB derneği üyelerinin Amerikancı yapılanmasıydı. Ne gariptir ki, o zaman 6 Filo’ya karşı gelen Deniz’lerdi, onlar ise Amerikancıydı. Bu bile Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yoldaşların ne kadar haklı olduğunu gösteren örnektir.

Üç devrimci yiğit insanı ziyaret ettikten sonra, Halit ağabeyimizin mezarını ziyaret ettik. Sevgili Avukatımız, Halit ağabeyimiz, çekilen filmlerde gözü yaşlı ve kahırlı, can kardeşimiz huzur içinde yat, bu devran elbet bir gün dönecek ve bizler sizleri yad edeceğiz.

Mahir Çayan yoldaşım, Adalım, sen devrimci mücadelede kendi yapılanmanı bile, yok edebilecek rizikoya rağmen, dayanışmayı ölümüne savundun. Bir dizi eylemi Deniz yoldaşlar için yaptın. Kızıldere’ye giden yol, devrime giden yolun zorluğunu ve çetrefilli olduğunu anlatıyordu. Bu gün buna o kadar ihtiyaç var ki, bu ateş mutlaka bir gün yanacak ve tüm Anadolu’yu saracak, siz işte buna öncülük ettiniz.

Bu gün bizler, bunun ileriye gitmesini ve hata yapmadan toparlanmayı, mücadeleyi üst noktaya taşımayı sabırla örüyoruz.

Ulaş Bardakçı yoldaşım, marifetli insan, senin korkusuz ve akıllıca verdiğin pratik dersler bizleri daha da yetkinleştirdi. Teori ve pratiğin birliğine ve düzgün, yetkin bir kadrolaşmaya senin döneminden daha çok ihtiyaç var.

Şimdi; akıl ve fikrin  ortak uyumu ve içimizdeki devrim ateşinin çağlamasıyla geleceğe, direnmeyi aşılayacağız. Dürüstlüğü, saygınlığı ve demokrat kültürü yayarak bireylere aktaracağız. Bireyler, biz olacak, biz çok şeyi başaracağız.

Yalaka, karaktersiz ve iki yüzlü kişilikleri, paraya tapıp kapitalizmin sirk maymunu olan basit yapılanmaları, oluşturacağımız sosyal ve anti kapitalist programlarla yerle bir edeceğiz.

İşte o zaman Denizlerin ve Mahirlerin haykırışları canlı bir görünüm kazanacak.

Rahat yatın yoldaşlarım, mücadele ateşiniz, beynimizde ve kalbimizde yarın yanmak için hazırlanmakta.

Kahrolsun Emperyalizm, Kahrolsun Kapitalizm, yaşasın devrimci yarınlar.