Şuanda 125 konuk çevrimiçi
BugünBugün3185
DünDün2340
Bu haftaBu hafta7507
Bu ayBu ay7507
ToplamToplam10475931
ali sönmez "dosyası" ve... PDF Yazdır e-Posta


ALİ  SÖNMEZ ‘’DOSYASI’’

VE BİR SAHTEKARIN PARANOYALARI

THKP-C ACİLCİLER örgütü içersinde Ali Sönmez ismini duymayan yoktur.

1977’li yılları da, Nebil Rahuma ve Ali Sönmez’le  birlikte, örgütümüzün İstanbul askeri eylem kadrosun’da beraberdik. Uzun süre birlikte olmuşluğumuz, birlikte hapis yatmışlığımız vardır.

Ali, Engin’le beraber, 21 Nisan 1980 tarihin de,Sagmalcılar cezaevi’de kaçtı ve ben o sırada tahliye olmuştum, dışardaydım. Ali, Otonom Dev-Genc davasından yargılanan Ramazan Yukarıgöz (bir süre sonra yeniden yakalanan ve Gölcük’te idam edilen devrimci) le birlikte 4. Levent’te, Ramazan’ların örgüt evlerinde gizleniyordu.  Firar olayondan iki gün sonra bana gelen haber üzerine dogruca bu eve gittim ve   Ali’yi de, tıpkı Engin gibi kendi ilişkilerimiz içersinde korumaya alıp mevzilendirdik.

Ali Sönmez kısa bir süre sonra emniyetli bir şekilde Adana’ya gönderildi.

Bunun dışında Ali’yi bir defa Adana’ya gittigimden gördüm. 12 eylül’den hemen sonra da Suriye’ye gittigini duydum. 1980 Aralık ayında ben tekrar    yakalandım.

1986 yılının ortalarına dogru hapısten cıktım ve kısa bir süre sonra Suriye’ye gectim. Uzun bir arallıktan sonra, Ali Sönmez’le  tekrar karşılaştık.

 Uzun uzun sohbet ettik. Mihrac Ural’ın devrimci olmadıgını, ne yapıp edip, bu örgütü bu adamın elinden kurtarmamız  gerektigini söylüyordu. Mihrac Ural’ın ‘’devrimci degil, Faşist olduğu’’ konusunda israrlıydı. Kendisine çok çirkin tekliflerde bulundugunu ; ‘’Devrim ve sosyalizm mücadelesinin hikaye’ oldugunu,  ellerinde ‘’ömürlerinin sonuna  kadar yetecek para’’ bulundugunu, ‘’çocuk olmamasını’’, birlikte’’ Hatay kurtuluş örgütü’’  adıyla çalışma yapmalarını ve Suriye’de ‘’krallar gibi yaşamanın’’ olanaklarından bahsettigini anlattı.

Kendisinin tüm bu teklifleri reddederek, ‘’ölünceye kadar ACİLCİLER adına mücadele edecegını’’  söyledigini anlattı.

Ali Sönmez, bunları sadece bana degil, güvendigi tüm yoldaşlara da anlatmıştır.

Haydar Yılmaz yoldaşa’da aynı şeyleri söylemiştir.

Ali Sönmez; Mihrac Ural’ın bu örgüte İHANET ETTİGİNİ  belgeleyen delillerin elinde oldugunu ve bunları açıklayacagını her yerde, herkese söylemiştir. Haydar Yılmaz ‘ın yanında, Salih’in evinde, telefonda Mihrac Ural’ın kendisine de söylemiştir. ‘’Kendine güveniyorsan gel, bir devrimciler komisyonu kuralım ve kimin ihanetci olduguna bu komisyon karar versin’’ demiştir.

1988 ortalarında yaptıgımız Paris toplantısında, tüm yoldaşların önünde ;’’ MİHRAC URAL DEVRİMCİ DEGİL, FAŞİSTTİR’’ demiştir.

 M. Ural bütün bunları çok iyi bilmesine ragmen son ana kadar sesini çıkartamamış ve hep beklemiştir.

1987 aralık ayında yapılan, THKP-C ACİLCİLER 1. Kongre’sinde Ali Sönmez’e ‘’sınırsız konuşma hakkı’’ tanındıgını söylüyor. YALAN SÖYLÜYOR. Kongre öncesi, Ali’nin nasıl bir baskı altında tutuldugunu biliyorum.

 Tekrar yazıyorum. Mustafa Burgaz olmasaydı ALİ SÖNMEZ, bu kongre sürecinde öldürülebilirdi. M. Burgaz, olası bir provakasyonu engellemiştir. M.Burgaz bu konuda tanık’tır. Neler olup bittigini açık seçik anlatmalıdır.

1.Kongre’den sonra yapılan ilk MK toplantısında ALİ SÖNMEZ ve BENİM Avrupa’ya (Avrupa sorumlusu sıfatı ile) gitmemiz kararlaştırıldı.

15 temmuz 1987 de ( kongreden 7 ay sonra) Suriye’den Fransa’ya geldim. Ali Sönmez, benden önce yola çıktıgı halde, Mihrac Ural tarafından ihbar edilecegi endişesiyle  Şam’da iki ay kadar gizlendi ve Mıhrac’ın bilmedigi yeni bir isim ve pasaportla Fransa’ya gelebildi.

Avrupa’daki tüm çabalarımız engellendi. Kongre kararlarının neden yayınlanmadıgına ilişkin yoldaşlardan gelen eleştirilere muhatap olduk. Kongre kararları , kongreden iki sene sonra tüm baskılara ragmen ancak yayınlanabildi.

Bizden önce örgütten ayrılan yoldaşların tamamı ile ilişki kurduk ve hepsinin de yeniden örgüte dönmeleri konusunda önemli mesafeler katettik. Bütün bu gelişmeler M.Ural’ı çılgına çevirdi.

Mihrac Ural’ın içersinde yer aldığı  bu örgütün, örgüt olmaktan çıktığını anladıgımız an, Suriye belasından kurtulmanın kaçınılmaz olduguna karar verdik.

Kongre’de seçilen 7 kişilik MK üyesinden 5 kişi aktif faaliyette bulunuyordu. ( Haydar Yılmaz cezaevinde, Türkiye’den seçilen yoldaş da zaten başından itibaren hiç bir görev almadığı için üyeligi çok önceden düşştü)

Paris’te, Salih yoldaşla uzun uzun konuştum. Ali Sönmez ve benim ne düşündügümüzü kendisine anlattım. ‘’ örgütümüzün, Suriye komitesinin İHRAC EDİLMESİ gerektigini,aksi taktirde örgütsel çalışmanın hiçbir anlamı olamayacağını, alınan hiçbir kararın uygulanamadığını’’ anlattım.

Salih’in cevabı aynen şöyle oldu. ‘’Evet bende biliyorum ve bu iş böyle yürümüyor, sen, Suriye örgütünün ihrac edildigine ilişkin yazıyı  yaz, oturup üzerinde tartışalım.’’

Gerekçelerini ve nedenlerini yazdım. Salih’in de bu öneriye katılması halinde, MK çogunluk kararıyla Örgütümüzün Suriye kanadını ihraç ederek yolumuza devam etmek amacındaydık.

MK üyesi Salih, son anda bu yazıyı imzalamaktan vazgeçti( !) ve bu yazıyı Mihrac’a yolladı.

Bunun üzerine Mihrac Ural Suriye’deki avanelerini de yanına alarak apar topar Paris’e geldi. Gelenlerin içersinde iki tane de MUHABARAT ajanı oldugunu sonradan ögrendik. 

Parıs’te,  eşi  ve bir kaç tane yoldaşı (Aladdın Özden ve Ozan Nidal-kerem-)  da alarak evimde ziyaretime geldi.(gömlek ve çikolata  getirmeyi de ihmal etmedi)

 Aklı sıra beni ikna etmeye çalışıyordu .‘’ Karşılıklı hatalarımızın oldugunu, ama bunların düzeltileblecegini, Söylenen herşeyi yapmaya hazır oldugunu, istedigim taktirde ,Örgüt sekreterliginden hemen istifa edebilecegini ve bu görevi bana devretmeye hazır( !) oldugunu’’  anlattı.

Herşeye ragmen ayrılmak istiyorsam eger, ’Paris gibi bir şehirde perişan olmamam( !) için’’, yanında getirdigi  300.000 Fransız frangı parayı, bugüne kadar örgüte verdigim emek( !)lerimin karşılıgı olarak  bana vermeyi teklif edecek kadar küstahlaşabildi.  ‘’…Tamam ayrıl, ama lütfen birbirimizin hakkında konuşmayalım , kol kırılsın ama yen içinde kalsın’’ diyordu.

Çok korkuyordu, ipligi pazara çıkmak üzereydi ve bunu biliyordu. Korkusu ; Ali ve benim, birlikte ayrıldıgımız taktirde, ‘’ihanet’’in  karanlık yüzü aydınlanacaktı.Bizi birlikte hareket etmememiz için bölmeye (!) çalışıyordu .

Karşılıklı konuşmalarımız sırasında, sürekli olarak ; ‘’Ali Sönmez’in içimizdeki TKP’li’’ oldugunu, Ali’nin örgütten ‘’IHRAC EDİLMESİ’’ için ‘’onay vermem’’ gerektigini( !) MK’nin oy birligi ile bu kararı almasının anlamlı olacagını tekrarlıyordu.

Kabul etmedim. Ali’yi evimde barındırmamam için baskı yapıldı onu da kabul etmedim. Ardından ‘’tehdit’’ler bana döndü. Bir gün önce yoldaş ‘’biz etle

tırnak gibiyiz’’ diyenler bir gün sonra bana saldırmaya başladılar.

ALİ SÖNMEZ ‘’dosyası’’nı dikkatle okuyanlar görecektir.

 Bu yüz kızartıcı ‘’dosya’’nın 3. Sayfa a) şıkkında ; ‘’ İ.Yalçın ile yaptıgımız görüşmede TKP’ye sempatizan olabilirmişdiye söyledigimi yazıyor. YALAN YAZIYOR

Ne garip ( !) Aynı ‘’dosya’’ 6.sayfa ve ‘’alttaki belge’’ başlıgında ise ; ‘’Mit ajanı İ.Yalcın’ın kışkırtmasıyl, Ali Sönmez’in, kardeşleri eliyle, genel sekreter yoldaş Mihrac Ural’ın babaevine,kapı altından korkakça atılan ‘’tehdit’’ mektubu.. Diye yazıyor.

Ali Sönmez hakkında benden bilgi aldıgını söyleyen sahtekar adam, aynı yazının sonunda benı, ‘’Mit ajanı’’(!) olmakla suçluyor.

Yorumu okuyucuya bırakıyorum. Belgeniz varmı ? diyen bu sahtekar adama, daha ne belgesi göstermemiz gerekiyor? Konuştukca kendini ele vermesi yetmiyor mu ?

Ali Sönmez ve kardeşini ; ‘’Babaevine tehdit mektubu’’ göndermekle ‘’suçluyor’’.  Oysa, Paris’te bu mektubu benim gönderdigimi de  yazmıştı.( bu mektupları kimlerin yazdıgını ve nasıl yazıldıgını kendisinin çok iyi bildiğini daha önce yazdıgım için tekrar etmeyecegim)

Mihrac Ural tarihimizin yüz karasıdır.

 ’Kongremizin aldigi gizli kararlari suriyeli dostlarimiza ihbar etti, Ali Sönmez Ihbarcidir’’ diyor .

Kongre ye katılan arkadaslara, yoldaşlara soruyorum ;  Kongrede gizli kararlar alındığını bilen kim var ? Nerde alınmış ? haberi olan var mı ? Hayır, kongrede gizli bir karar alınmadı.  YALAN söylüyor …

Kaldı ki, THKP-C ACİLCİLER örgütü ile Suriyeli ‘’dostları’’nın ne ilgisi olabilir ki ?

Örgütümüzün, Mihrac Ural’ın ‘’ Suriyeli dostları’’ hakında gizli kararlar alması için bir neden mi var ? Örgütümüzle Suriyeli ‘’dost’’ları’nın yan yana yazılması bile garip degil mi ?

Mihrac Ural’ın Suriye’li dostları kim ?

Bunları yazabilen adam, kendi kendisini ele vermiş olmuyor mu ?

Mihrac Ural’ın bir muhabarat elemanı oldugunu yazarken haksızlık mı etmiş oluyoruz?  Biz degil, Kendisi yazıyor.

Yazdıkları cümlelerin satır aralarına bakınız… Muhabarat elemanı oldugunu itiraf ettigini göreceksiniz

‘’…Örgutu ihbar,örgütsel ahlaki çigneme, ,,,,,, siyasal yaşamda bu hatalar öldürücüdür’’ diyor. Ali Sönmez’i öldüremedigi için hayıflanıyor..

Bu hain tarafından karalanmayan hiç bir Acilci kalmamıştır, Örgütümüzü tasfiye etmek icin elinden geleni ardına koymayan yeminli eleman  Mihrac Ural’in, Ali Sönmez yoldas icin tuttugu ‘’dosya’’yı bu amaçla yayınladık…

Ali Sönmez ile Mihrac arasindaki sorun, yazılanlar degil. Yazılmayanlar da aranmalıdır.

1_ Ali Sönmez’e, ‘’ Malak Fadal ile evlen’’ diye baskı yapılmış kabul etmemiştir .

2_’’Devrim,demokrasi ve sosyalizm hikayelerini boşver, gel inat etme, elimizde ömrümüzün sonunda kadar yetecek para pul var’’ denmiştir. Ali Sönmez bu çirkin ve aşagılık teklifi kabul etmemistir.

3_’’Hatay kurtuluş örgütü adına, örgüt içersinde gizli örgüt (!) kurarak ‘’Acil’’i tasfiye etme teklif’ini Ali Sönmez kabul etmemistir.

4_Ali Sönmez’in elinde, Mihrac Ural  ihanetlerinin  belgeleri  mevcuttur.

Mihrac’ in uykularını kaçıran  sıkıntısının kaynagı budur.

Ali Sönmez icin yazdıgı aklaksızlıklarını şimdi unutturmaya çalısıyor.

Son zamanlarda, Ali  hakkında ‘’yoldaş’’ (!) diye bahsediyor. Konuşmaması için  şirin gözükmeye çalışıyor. Hokkabazlık yapıyor.

30 haziran 1988 tarihinde , ALİ SÖNMEZ ‘’DOSYASI’’ yazan ve karar alan Mihrac Ural adlı sahtekar adama sormak gerekiyor.

Söyle bakalım… Ali Sönmez icin yazdigin bu yazılardan dolayı utanç duyuyor musun ?

Ali Sönmez,’’ ihbarcı’’ mıdır ?

Ali Sönmez, babanı tehdit etti mi ?

Ali Sönmez ,1.kongre’nin aldıgı gizli kararları (!) Suriye’ li dostlarına  ifşa mı etti ? Hangi dostlarından özür dilesin ?

Kim bu senin Suriyeli dostların ? Adları ne ?

Açıkla bakalım. Kim bunlar. Kim ?

Kucaklarında oturduğun ‘’dostların’’ ve koynunda sakladığın topu topu iki tane ‘’tosuncuk’’ adına yazı yazarak, sağa sola ‘’ mail’’ yollamakla suçlarından kurtulacağını mı sanıyorsun ? Bu kadar basit  mi… ? 

Ali Sönmez ,bu örgüt’ün MK üyesi degil miydi ?

Haydar Yilmaz, bu örgüt’ün MK üyesi degil miydi… ?

İbrahim Yalçın, bu örgütün MK üyesi degil miydi… ?

Engin Erkiner, bu örgütün kurucu üyesi degil miydi… ?

TDAS dahil, bu örgütün tüm teorik yazılarını Engin Erkiner yazmadı mı ?

Kim sıçtı seni ?

Haydar Yılmaz’ın çağrısına cevap ver. Belgelerini,dosyalarını al gel.

Bekleniyorsun…