İn’ine kadar kovalayacagız demiştik, bunu yaptık. İn’ine girdik ve tüm pisliklerini ögrendik.

Tüm yazışmalarını biliyoruz artık. Bizleri, ’’örgüt sırları’’nı deşifre(!) etmekle ‘’suçlayan’’ bu soysuz ‘’adam’’ın, önüne çıkan herkesle yaptıgı tüm dedikodular artık elimizde. Bunları açıklayacagız.

Kimin kime hangi sırları açıkladıgını herkes görecek ve karar verecek.

Çagırıyoruz gelmiyor. Gelemez. Gelirse yüzüne tükürülecegini çok iyi biliyor bu nedenle gelemez.

Blog’unda, sözüm ona ‘’siyasi’’tartışma yaptıgı insanları, özel yazışmalarında nasıl  değerlendirdiği, kişiliklerine karşı nasıl aşagılık sözler sarfettigini hep birlikte görecegiz.

‘’yoldaş’’diye söz ettigi insanların arkalarında,’’s...et bunları, bunlar fasa fiisso’’ diye aşağıladıgına tanıklık edecegiz.

Hasta bir zavallı ‘’adam’’la karşı karşıya oldugumuzu biliyorduk. Okuyanlar görecekler ve haklı oldugumuza karar verecekler.

Muhaberat elemanıdır diyorduk. Öyle oldugunu taa başından beri biliyorduk. Bu ilişkisinin tarihi derinliklerini ispat etmek kolay degildi elbette. Kolay olmayanı da başardık. Belgeleriyle elimizde, bunları açıklayacagız. Bu belayı başımıza musallat edenleri  kolkola fotograflarıyla ifşa edecegiz.

‘’Bu kadarı’da olmaz’’ diye düşünülen tüm ihanetlerini ortaya çıkartacagız.

Yaptıklarını degil, aklında geçirdigi, yapmayı tasarladıgı herşeyi ortaya çıkartacagız.

Devrimci değerlerimizin üzerinde tepindigini yazmıştık. Nasıl tepindigini kendi agzından devrimci kamuoyuna anlatacagız.

Haydar Yılmaz sordu, ‘’ Abdullah Öcalan’la en son ne zaman ve nerede görüştün açıkla’’ dedi. Bu soruya cevap vermesini bekleyecegiz. Merak etmesin ve boşluga konuşmaya devam etsin. Kimin devrimci, kimin hain ve soytarı oldugunu devrimci kamuoyuna belgeleriyle de gösterecegiz.

Yazdıgımız hiç bir konuya cevap verebiliyor mu? Veremez. Hep boşluga konuşuyor. Konuşsun...

Mıhrac Ural ve ‘’ulusalcı’’ yoldaşı ‘’mehmetcik mehmet Yavuz’’ bile bu soytarıyı kurtaramaz. Mıhrac Ural’ı fena yakalayacagız...