Şuanda 288 konuk çevrimiçi
BugünBugün3285
DünDün2340
Bu haftaBu hafta7607
Bu ayBu ay7607
ToplamToplam10476031
mihrac ural çetleşiyor(!) PDF Yazdır e-Posta


Mihrac’ı çırılçıplak bırakacagımızı söylemiştik. Soyuyoruz...

Çırılcıplak edecegiz ve ortalıga salacagız. Bunu her yönüyle yapacagız.                                  

Devrimci katiline acımayacagız. Devrimcilere kara çalmasını affetmeyecegiz.

Değerlerimizin kirletilmesine kesinlikle musaade etmeyecegiz. Tarihizden bu ismi

söküp atacagız.

Mihrac Ural’ı Eski kuşak URUBA’cıların yanında ‘’YENİ KUŞAK URUBACI’’ oldugunu

itiraf edinceye

kadar kovalayacagız.

Çetleşiyor. Sıradan insanlarla çetleşiyor ve ‘’sır  veriyorum bak’’ diyor..Ve veriyor da..

Tanıdık isimlerle de çetleşiyor. Bizi ilgilendirdigi, yalan yazdıgı   konularda kimle

çetleştiyse karşı tarafın ismini vermeden ve belli isimleri silerek yayınlamaya devam edeceğiz.

Etekleri tutuştu. Acele etmemesini ögütlerim. Beklesin...

Haydar Yılmaz’ın bır sorusu daha vardı hep atlıyor. Soruyu tekrar hatırlatıyorum.

‘’ABDULLAH ÖCALAN’la en son ne zaman görüştün?

Acilciler tarihini karalıyor ters yüz ediyor, yalan yazıyor.’’ Engin ERKİNER, Rıza

Salman’ın yanında  öncü  savaşının askeri sanatını savundu, benim yanıma geldi öncü

savaşının politik sanatını  savundu’’ dıyor.

Öncü savaşıının politik sanatı, İsparta cezaevi’de ENGIN ERKİNER tarafından,daktilo olmadığı için el yazısıyla yazılmadı mı?

Bu yazıyı yazan’ın Engin oldugunu ACİLCİLER bilmiyor mu? Elbette biliyor.

THKP-C(ACİLCİLER) 1. Kongre’sinde ABDULLAH ÖCALAN’ın yaptıgı konuşmayı 

yayınlıyor. Ne alaka demeyecegim. Mihrac’ın APO’nun arkasına sıgınarak ‘’adam

olma’’  kepazeliğine de son verecegiz. APO’nun 1 kongre’de yaptıgı 9 kaset tutan

konuşmasını İBRAHİM YALÇIN düzenlemedi mi?

YUSUF, İbrahim Yalçın hakkın’da yazı yazmış(!) yayınlıyor. Eeee sonra noldu?

Yusuf’u öldürmedin mi, SAMİ’nin’de YUSUF hakkında yazdıgı(!) yazıyı yayınlamıştı. 

Eeee sonra noldu? SAMİ’yi de öldürmedi mi?

Yakında  SALİH ( Kemal Bayram)ın benım hakkımda yazdıgı yazıyı da yayınlarsa

şaşmayın (!)

Haberi yoksa söyleyeyim.SALİH yanımda çalışıyor. Aşından ekmeginden etme

adamı(!)

Bütün bunları ilerde yine konuşacagız Mihrac Ural.

Sen baban’dan bahset biraz  Söyle bakalım. Suriye eski SAGLIK BAKANI VEHİB EL

GAMİN’in yanında ne yapıyor?

Neden bunları daha önce bize anlatmadın?. Kusura bakma ama seni biraz daha

silkeleyecegiz.

Çırılçıplak oluncaya kadar silkeleyip sahpsiz sokaga salacagız.

Bre, sen ne yalancı şeymişsin öyle. POL-DER le ACİLCİLER’in ne alakası

var. Sıradan insanlara hava atmak için bula bula bu yalanımı  buldun. POL-DER içersinde bir kaç tane arkadaşımızın olması  sana

bu yalanları söyletmeye yetiyor mu?

Cezaevlerine para gönderdigini yazıyorsun(‘) yalandır. Sen hiç kimseye para falan

göndermedin.

Göndermiş olsaydın eğer ‘’GAZİNO ‘’kurmayı düşünmezdin.

Sana bir büyük sözü Mihrac.  Hiçbir konuda ciddi olmadıgını biliyoruz,iyisimi, sen şu 

gazıno işine  yüklen ve bir an önce bitir bu işi. 

‘’Sosyalizmin, kapitalizmin diğer yüzü’’(!) oldugunu yazıyorsun. Yazıklar olsun sana 

ACİLCİLER’den hiç ‘’feyz’’ almamışsın(!)  Faiz’den mi aldın yoksa...  Korkma siyasi muhatap degilsin ve bunu tartışacak da degiliz. Değmezsin...Haksız mıyım?

Sözü , ‘’ KÜRESEL MİLİTAN’’ pardon KÜRESEL SOYTARI Mihrac Ural’a 

bırakıyorum...

Okuyun ve  görün.

Tüccarlaştıkca sosyalizme nasıl saldırılıyormuş ögrenin.

İbrahim YALÇIN 

‘’

bir kuşağı anlatması açısından çok önemlidir  
 

pötürgeli kim ben soruyorum

14 sol

adını  verdim çok sonra bulmuştum ve sana yazdım

mihri beli de varmış

hamdullah erbil sanırım

evet öyle olmalı bak tıkla adını  bakayım

devrim savaşçıları  diye bir örgüt çıkmalı

adı  hamdulleh erbil almanyada kanserden öldü türkiyede özel afla serbest bırakıldı

Rıza Salman öncü savaşının askeri sanatı  dedi ben politik sanatı dedim

ünlü tren soygunu faillerinden ve almanyada kansenrden ölen binboğa eteklerinin alevi köylerinden .... devrnimci yiğit yoldaşımız, Binbaşı kod adlı izmirli bir arkadaş ( isimlerin tümünü tam hatırlamıyorum arşive bakmakm gerek)

 

sanırım ankara kayseri arasında yapıldı bu soygun  google de tıkla çıkar

devrim savaşçıları  de

evek Rıza zıngal işte bu yazışıyorum ya şimdilerde

orada bir polis arkadaşımız

acilci polis ekibi

ne eylemler yaptılar

evet fatoşun yeni  adamı

evet

*

POLDER??? Bir ara hatırlatta POL_DER'i anlatayım ki çok önemlidir. POL_DER devrimci polis derneği yoldaşlarımızın kurduğu bir dernektir. Acilci teröristler, türkiyenin en hassas sivil toplum örgütlerini kurmuş yönetmiş bir örgüttür, ama adı çıkmış  bir kez 

kaçırdığı  5 amerikalı 

bravo unutmamışsın

çok önemli onu en sona bırak o surunun nasıl çözüldüğünü bir ben biliyorum bir Axx diğerleri  bu hayatta değiller

blovadın konya seferi çok duygu yüklüydüm öyle anlattım sanarım tümünü  yeniden öyle anmlatabilirim

her birimiz kendi yöresinden geldi ve köyde toplandık köy aklıma geldi pötürge

Malatyaya bağlı  bir dağ köyü. ordan yokuşa başladık tırmanmaya.

gün  ıışımadan yola çıktık. bir tek pötürgeli yoldaş köylü hepimiz şehir insanı. saatler ilerledi. 2-4 saat yürüyüş devam tırmanış var ve sırtımazda yük. engini omzumda taşıdım(onu hep taşıdım, zindanlarda taşıdım dağlarda sürgünlerde, her kesten her koyşuld

BİR KUŞAĞIN ANLATILMASI İÇİN MÜHİM BUNLAR 

VE ARTIK ŞURDAN BAŞLAYACAĞIZ 

leyla dedin sonra zeyno dedin

:

baz yerlerde öyle içine girmişsin ki anlatırken

bombacı  leyle (Belma Gürdil)

bombacı  leyle adı evinde yapılan aramada bol miktarda bomba olmasındandır

işte nadir bu ekipteydi bak çıktı ortaya

eksikti

tabiki

Uğur gürüe suikast yapanlaradan biri uğur diğeri hacı  ve bizden Nebil Rahuma Hemşerim can yoldaşım,

dört kişiydiler yanılmıyorsan o bülümü nadirden dinleyeceğiz batkalım 

5 Ocak sohbet2008  
 

DAYI:

merhaba mir

mir:

selamlar Rı..... neredesin yeni yılın kutlu olsun

DAYI:

senin de

DAYI:

ya pek kıpırdıyamadım

DAYI:

misafirlerim vardı

mir:

hmmm

mir: 

  çok iyi

DAYI:

bana gelen 3-5 gün kalıyor

DAYI: 

mir: 

merkez

DAYI:

eh .. öyle .. insanları sevmek ..

mir:

çok iyi ben misafirsiz bir gün geçirirsen uyuz oluyorum

mir:

ne oldu diye

DAYI: 

DAYI:

ya benim biraz da Taksim de oturuyor olmam buna neden galiba

mir:

tabi coğrafi konum kıtasahanlığının büyüyüp küçülmesine de rol oynar

DAYI:

doğru ..

DAYI:

ben kıpırdıyamıyorum .. tek sorun bu

DAYI:

çıkamadım bir yerlere

mir:

bende burada olunca her kim buralara düşerse yolu bir batkarım yanımda

mir:

iyi oluyor  insanlarla ilişkiyi diyaloğu ben de çok seviyorum

DAYI:

belki bu ay antike ye bir uğruyacağım

DAYI:

adana ya gideceğim büyük ihtimal

DAYI:

oradan geçedim diye düşünüyorum

DAYI:

bizim yusuf la

mir:

antikeye uğra

mir:

yeni bir dernek açtı  arkadaşlar

mir:

memet mithat irfan

DAYI:

bakalım 

DAYI:

ne derneği ?

mir:

eskileri artık kendine geldi  aradan geçen o5 yıl  sonra

mir:

yavaş  yavaş bir haraketlenme de başladı

mir gönderiyor:

  

DAYI:

.. yeni çıktığımız da ben bütün gençlere ben de dahil bütün eskileri atın diyordum

mir:

evet

mir:

ama bu eskiler başka sanırım

DAYI:

10 - 15 gündür F.....’  u da görmüyorum .. ilk kez bir yılbaşı yalnız bıraktım onu

mir:

bunlar belli bir çizgiyi hiç terk etmediler

DAYI:

ya benim anlatmak istediğim başka idi

mir:

F....  hanıma selamlarımı ilet   

"F......'den Mihrac Ural'a.jpg" dosyasının aktarımı tamamlandı.  

mir:

bak arşivi açtım, senin için çok şey çıkarttım bunları  kısa zamanda sana ileteceğim

mir:

unuttuğum belgeleri bile buldum

DAYI: 

mir:

ve ilginç, nasıl da, kurallarıyla çalıştığımızı bir daha gördüm bu kadar olur

DAYI:

F..... a iletirim bunu

mir:

bir illegal örgüt zırnık bir belgeyi bile atmadan korumuş

mir:

kurallarına göre işlerini arşivlemiş

mir gönderiyor:

  

mir gönderiyor:

  

DAYI:

Vedat ın iyi bir resmli var mı ?

mir:

evet arşivde çıktı

DAYI:

onu bir ara yolla  bana

mir: 

bir kenada ayırdım

mir:

tamam bir paket yapacağım senin ilgi alanına ait tüm bilgi ve belgeleri ileteceğim

mir:

yukarıda banka koçanlarından bir kısmını gönderdim

DAYI:

şimdiden teşekkür

DAYI:

gelmedi bir davet ?

mir:

Saminin el yazılı  bulgarıstan kontak adresi ve ilgili elçilik adamının adı. filistin cephesi kimliği bizden çıktıktan sonraki

mir:

el yazılı  son açıklaması

mir:

ve şam birimine filistin cephesinden gelen yazılı  belge

mir:

bunların tümü  çıktı

DAYI:

gerçi  Ayşe ile ilgili ise artık çok ilgilenmiyorum banka koçanlarıyla

mir:

ve sizlerin ozaman yazınsal olarak yaptığımız konuşmalar ve tutanaklar

mir:

sedece ayşe değil herkese

mir:

sana bile gönderilyernlerin koçanları var

mir:

zekai, niyazı, h....... şeyho

mir:

vb.

DAYI:

evet cezaevine

mir:

kime tek kuruş  gitmişse koçanları duruyor

mir:

evet

mir:

nereye ne yapmışsan

DAYI:

o şeyho greek te mi hala

mir:

ayrıca  1980-2000 ve sonrası tüm harcamalar kuruş kuruş defterlerini çıkardım

DAYI:

ya ben o kapsamda bir şey istemedim

mir:

ilk yurt dıyşı  çıkışından itibaren kim nereye neden nasıl tek tek kuruş  kuruş maydonoz bile alınmışsa yazılı, 

DAYI:

artık bunu soracak bir organ yok

mir:

kahve içilmişse bile yazılı

mir:

gelir gider defteri

mir:

birimlerden gelenler vebirimlerde gidenler her şey

mir:

var

mir:

bunu soracak bir organ var

mir: 

ve biz kongre topluyoruz onu söyleyim orda dökü yapılacak bunun

mir: 

ben ozana  rahat olurum

DAYI:

ya gözlemci olmak iyi olurdu ha

mir:

I: kongreyi yaptığım gibi II: kongreyide bağlayacağım

mir:

ve ilgin olacak, eski kongre delegelerinin ezici çoğunluğu hazır bulunacak

mir:

vala ben tarafsız  çok insanı çağıracağım çok insanı

mir: 

  örgüt yetkilileri

DAYI:

siteyi takip ediyor musun ?

mir:

Rıza altından Cemil bayıktan bile söz almıştım

mir:

uygun olanı  gelecek

mir:

I. krongre teyp kayıtlarını  bile çıkarttım bunları şimdi CD ye çekiyorlar sana bir takım göndereceğim  

"Bvanka koçanları.jpg" dosyası DAYI hedefine gönderilemedi.  

DAYI:

ah bak bu iyi olur   

"Banka Koçanları, Ayşe Çekirgeci (Keser) hesabına.jpg" dosyasının aktarımı  tamamlandı.  

mir:

Hangi siteyu takip

DAYI:

www.özgürmedya.net

mir:

ne var orada

DAYI:

pardon www.özgürmedya.org

DAYI:

senin ve engin in benzer noktalarda olduğunuzu düşünüyorum

DAYI:

bizim eskiler yazıyor

mir:

tartışma mı  var

DAYI:

evet

DAYI:

sosyalizmin sorunları

DAYI: 

DAYI:

ben müdahil değilim

mir:

kimle kim tartışıyor esas olarak

DAYI:

engin son yıllarda söylediklerini daha toparlamış olarak söylüyor

DAYI:

ve selçuk adil halil bir tarafta gibi

DAYI:

haydar ise başka bir tarafta

DAYI:

ya Frankfurt okulu nun geç yansıması çok bariz bizimkilere

DAYI:

daha yeni ısınıyor tartışma ..

mir:

evet izleyemedim

mir: 

Engin dediğinin, doğrularının arkasında duracak bir adam olmadığı  için artık yazıları ilgim çekmez

DAYI:

illa arkasında adam olması gerekmiyor ki ..

mir: 

rıza salmanın yanında  "öncü savaşının askeri sanatı"na takıldı, Mihrac Ural'ın yanında " öncü savaşının politik sanatı" na takıldı, Teslim törenin Yanında " Komünist işçi örgütlenmesine" takıldı, Frankfurt Okulunun yanında " Marksizim tu kaka" ya takıldı

mir:

yarın da allah bilir neye takılır .

mir:

Bu tipler artık ilgi alanım değil. bu gün  belli bir halk kitlesinin uğruna  mücadele etmeyeceği şeyleri savunmak, program geliştirmek, siyaset içinde yer almak abesle iştigaldir.

mir:

zaten türkiye solunun milliyetçileşmesinin temel kaynaklarından biri de budur, Uğruna mücadele edilecek bir şeyi olmayan, kitlelerin arkasında durabilecekleri, onlara bir önerme getiremedikleri için kendileri milliyetçi takılmaya başladılar. 1990 de sosyalist sistemin çöküşüyle çok kişinin dini akımlara kapılması gibi

DAYI:

sağ  kuramcıları da okuyoruz .. okumaktan zarar gelmez be Mir

mir:

Bun kimlik hakları  uğruna özgürlük mücadelesi diyorsam bunun uğruna mücadele edecek bir halkın bana rağmen nesnel olarak var olmasındandır. benim kaç  kişiyi etkilemem hiç önemli değil. örgütümde kaç "kelle" nini olduğu  hiç önemli değil. Savunduğum bu talep istediğim bu hak  yani kimlik hakkının gerçek anlamda sahibi olan bir halk var mı ? ona bakıyorum

mir:

siyaseti böyle anlıyorum. onunu dışında, sağcıları  da okuyorum  felsefede

mir:

bak r....ğım

mir:

sana bitmemiş  kısa bir yazı göndereceğim       
 

 28 Ocak 2008  
    

ka:

aslında yazdıkların açık. Rıza’nın anlamamsını  anlamıyorum

ka:

sen sosyalizmin kapitalizmin diğer yüzü  olduğunu yazıyorsun ve de çok açık ifade ediyorsun bunu

mir:

evet

mir:

ka:

elbette toplumun hazır olması ve maddi koşullarının devrimi zorunlu kılması gerekir. bu olgunlaşmanın tamamlanmasının beklenmemesi sadece maceraperestlikten öteye gitmeyen bir kargaşadır

mir:

Bu yüzden, sosyalist sistemi ve sosyalist toplum girişimlerinin çöküşünü, öznel nedenlere bağlamak çok akıllıca değildir.

ka:

ayrıca nasıl oluyorda aynı temel unsurlarla sistem değişikliğine gidiliyor? tarihe bakıldığında bunu örneği var mı?

mir:

olmaz zaten

mir:

bunun için de, önerme proletarya diktatörlüğü  dür. Yani zorla iknadır, zorla kurma ve korumadır. Oysa tarihsel geri dönüşü imkansız devrimlerin buna ihtiyacı yoktur. Dünyayı verseler feodal döneme hiçbir emekçi kesim geri dönüşü kabullenmez, feodal ağa ona gözü gibi bakacağını bilse de.

ka:

işçi sınıfı olmayacak elbette yeni uygarlık oluşumunda, diyalektiğe göre öyle

mir: 

  öyledir

ka:

Peki yeni uygarlık oluşumunda ben de bir reçete istesem ne dersin?

ka:

mevcut durumu iyi tanımlıyorsun

mir:

sorun bu

mir:

reçetecilik

mir:

geleceği bilme arzusu, kehanet.

ka:

yanlışları  ve toplumsal değişimin bir sonraki sürece hazırlanışını  da iyi ifade ediyorsun

mir:

Bence doğrultuyu bilmek esastır. Benim yapmaya çalıştığım bir durum belirlemesidir. Bu durum belirlemesinin yönelimlerine işaret etmektir. Bu gün için gerekli siyasal görevlerimi belirlemek için buna ihtiyacım var. Ancak gelecek için bu günden tüm verileriyle belirlenmemiş bir süreç için elimde bir reçete yoktur. Sosyalizm için bu yapılmıştır. 19, ve 20. yy da bunun için bol reçeteler yapılmıştır. Ama sonuç, reçeteciliğin gerçekçi olmadığını göstermiştir.

mir:

unutma ki, gelecek hep gelecektir

mir:

geleceğin hangi noktasında olursan ol yeni ondan sonra bir neresine varsan da bir gelecek daha kalır.

ka:

bilimsel olarak baktığında mutlaka bir gösterge olmalı

mir: 

  çok basit bir şey diyorum ben, çok basit ve anlaşılır

mir: 

Bu eski çevre ise yok illa, işçi sınıfı  sosyalizmi kuracaktır diyor. Kimisi kurulacak sosyalizm Marks’ınki olmayacak, bir arayış gerekli, kimisi ise şu iyi yönetici, bu kötü yönetici sosyalizmleri arayarak yada şu anayasa, bu anayasa sosyalizmleri arayarak  çölde Leylalarını arıyorlar. Benim böyle bir derdim yok bu benim için çok geride olan bir şey haline geldi. Bunu ben 1980’li yılların ortalarından itibaren tedricen bilince çıkararak geride bıraktım.

mir:

Kapitalizmin temel unsuru, başka bir uygarlık ve üretim tarz oluşturamaz. Bu Marksizme göre ve onun tarihsel materyalizmine göre ve diyalektik materyalizme göre de mümkün

 ka:

ama burda önemli olan sanki sosyalizmi bile anlamamış olmalarıdır (sosyalizmi savunmuyorum ama onun bile yanlış anlaşılması  mühim). siyasal eylemler diyorsun ya ve de kurumlar daha sonra gelir, önce toplumun devrim koşullarına hazır hale gelmesi gerek diyorsun..evet burda önemli olan toplumun maddi koşullarının uygunluğudur

mir:

olay, tartışma, sosyalizm savunmak yada savunmamak olayı  değil

ka:

evet yadsınmanın yadsınması yasasına göre de eski sistem çökmelidir ama siistem değişmiyor ki

mir:

sosyalliği ve onun adaletini, eşitliğini, özgürlüğünü  her insan savunur, doğasında tersi durum ve güdüler olsa da

mir:

ama olay şu, sanki bunu istemek, öznel, iradevi talep oluşturmak, tarihsel bir kategori olarak yeni bir üretim ilişkisini ve ona ait toplumsal örgütlenişin kurulması için yeterlidir. Bu doğru değildir. Bu olsa olsa kendini aldatmaktır.

mir:

Yani birilerini ikna edersek ( işçi ve emekçileri) buna bir de iyisinden bir porsiyon proletarya diktatörlüğü ekleyip, hafif miktarda darbemsi bir halk ayaklanmasıyla uygun koşulda iktidarı ele aldık mı tamam. Geriye aynı gece, ansızın bir kararnameyle toplumsal mülkiyeti ilan ettik mi al sana en iyi servisle bir sosyalizm. Yeme de yanında yat cinsinden.

ka:

sistem yok olmuyor dediğin gibi aynı  temel unsurlarla yeni bir uygarlık kurulmaya çalışılıyor bu çok basittt

ka:

ama çok açık anlatmışsın ki

mir:

bu bir yana,20 yy la birlikte ortaya çıkan gelişmeler ise farklı  bir şey söylüyor

ka:

daha önceki sistemlerin yok olması  için yeni temel unsurlar var

mir:

gelecek toplum kendi tarzını bu günden yükseltirken kendi mülkiyet ve sosyal siyasal düzleminin nüvelerini oluşturuyor. Şu nüve olayı kimi arkadaşların kafasında bir soru gibidir. Hatta komik bir söylem algısına kadar giden bir kelime gibidir. Bu nüve ne ola ki sık sık konusu ediliyor ama belirgin ve bir toplum için yeterli yoğunluğu olduğuna bir işaret yok deniyor. Belki haklılar. Ama hemen söylemeliyim ki, 15-16-17 yy feodal ortamında kapitalizmi tanımlamak gibidir bu. Dokuma tezgahlarını gösterip artık feodal mülkiyet gelecek toplumu belirlemeyecektir, feodal üretim ve tarzı gelecekte yetersiz ve çökecektir egemen olacak olan kapitalizmdir, demekten farklı değildir. Buna rağmen bu gün gelecek için geçmişin tarihsel deneyleri ve gözlemlerine dayanarak söylenecek çok şey vardır. Bilgi çağı, küresel üretim ve onun temel unsurlarından olan sanal üretim, sanal deneyim ve gittikçe küçülen mülkiyet ve buna rağmen artan üretim gücü birer veri olarak önümüzdedir demek yanlış olmayacaktır. Bunlara nüve gözüyle baktığımızda buradan çıkacak bileşkeler kapitalist üretim tarzını aşacak dinamik bir üretim tarzının ilk adımları olarak belirlenebilirler.

mir:

Doğal olarak da, bu gelişme öyle bıçak kesiği gibi olmayacaktır.

ka:

diyalektiğe  çok ters bir sistem sosyalizm

mir: 

  üretim tarzlarının birbiri içinde geçişli ve uzun ömürlü süreçleri bilinmektedir. ABD de kölelik yasaları  düne kadar mevcuttu, köleliğin ise mutlak olarak kalktığı  söylenemez. Serfler ülkemizde gırla ortada duruyorlar, siyasal açıdan bitmiş olsa da sosyal ve fiili üretim içinde hala bu tarzda ilişkiler sürmektedir. Ama artık kapitalizm hakimiyeti bir sistem olarak, eski ilişkilere dönüşü imkansız kılan bir tarihsel dönüşümün ürünü olarak egemendir.

mir:

sosyalizmin diyalektiğe tersliği olayından çok kapitalizmden farklı  bir uygarlık, bir üretim tarzı  oluşturamamasıyla belirlenen bir özelliği olduğunu vurgulamak gerek.sanırım

ka:

idealist düşünceyle ve davranışla sistem mi değişir

ka:

devrimmi olur

mir:

evet olay bu

mir:

sorun, bunu diyenlerin, kendilerini bu söylemlere inandırmış olsalar da, gerçeği yansıtmamalarından dolayı, iddialı  görülseler de işlevsizdirler. Pasifisttirler 

Site editörünün notu: Mihrac Ural’da yapılan bütün harcamaların listesi varmış. Üç jip, beş ev, arsalar, pansiyonlar, gazinolar, evlere 14. Lui stili mobilyalar nasıl alınmış, açıklasa da öğreniversek…

Acilciler’in kanını  para yapmış bir hırsız var karşımızda…