Engin Erkiner
![]() |
|
Bolivya ve uzun ikili iktidar (263) | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
![]() | Bugün | 3285 |
![]() | Dün | 2340 |
![]() | Bu hafta | 7607 |
![]() | Bu ay | 7607 |
![]() | Toplam | 10476031 |
Konuk Yazılar
![]() |
|
Sürgünde mücadeleci kadın olmak | |
Bütün Yazılar |
mihrac ural çetleşiyor(!) |
![]() |
![]() |
![]() |
Mihrac’ı çırılçıplak bırakacagımızı söylemiştik. Soyuyoruz... Çırılcıplak edecegiz ve ortalıga salacagız. Bunu her yönüyle yapacagız. Devrimci katiline acımayacagız. Devrimcilere kara çalmasını affetmeyecegiz. Değerlerimizin kirletilmesine kesinlikle musaade etmeyecegiz. Tarihizden bu ismi söküp atacagız. Mihrac Ural’ı Eski kuşak URUBA’cıların yanında ‘’YENİ KUŞAK URUBACI’’ oldugunu itiraf edinceye kadar kovalayacagız. Çetleşiyor. Sıradan insanlarla çetleşiyor ve ‘’sır veriyorum bak’’ diyor..Ve veriyor da.. Tanıdık isimlerle de çetleşiyor. Bizi ilgilendirdigi, yalan yazdıgı konularda kimle çetleştiyse karşı tarafın ismini vermeden ve belli isimleri silerek yayınlamaya devam edeceğiz. Etekleri tutuştu. Acele etmemesini ögütlerim. Beklesin... Haydar Yılmaz’ın bır sorusu daha vardı hep atlıyor. Soruyu tekrar hatırlatıyorum. ‘’ABDULLAH ÖCALAN’la en son ne zaman görüştün? Acilciler tarihini karalıyor ters yüz ediyor, yalan yazıyor.’’ Engin ERKİNER, Rıza Salman’ın yanında öncü savaşının askeri sanatını savundu, benim yanıma geldi öncü savaşının politik sanatını savundu’’ dıyor. Öncü savaşıının politik sanatı, İsparta cezaevi’de ENGIN ERKİNER tarafından,daktilo olmadığı için el yazısıyla yazılmadı mı? Bu yazıyı yazan’ın Engin oldugunu ACİLCİLER bilmiyor mu? Elbette biliyor. THKP-C(ACİLCİLER) 1. Kongre’sinde ABDULLAH ÖCALAN’ın yaptıgı konuşmayı yayınlıyor. Ne alaka demeyecegim. Mihrac’ın APO’nun arkasına sıgınarak ‘’adam olma’’ kepazeliğine de son verecegiz. APO’nun 1 kongre’de yaptıgı 9 kaset tutan konuşmasını İBRAHİM YALÇIN düzenlemedi mi? YUSUF, İbrahim Yalçın hakkın’da yazı yazmış(!) yayınlıyor. Eeee sonra noldu? Yusuf’u öldürmedin mi, SAMİ’nin’de YUSUF hakkında yazdıgı(!) yazıyı yayınlamıştı. Eeee sonra noldu? SAMİ’yi de öldürmedi mi? Yakında SALİH ( Kemal Bayram)ın benım hakkımda yazdıgı yazıyı da yayınlarsa şaşmayın (!) Haberi yoksa söyleyeyim.SALİH yanımda çalışıyor. Aşından ekmeginden etme adamı(!) Bütün bunları ilerde yine konuşacagız Mihrac Ural. Sen baban’dan bahset biraz Söyle bakalım. Suriye eski SAGLIK BAKANI VEHİB EL GAMİN’in yanında ne yapıyor? Neden bunları daha önce bize anlatmadın?. Kusura bakma ama seni biraz daha silkeleyecegiz. Çırılçıplak oluncaya kadar silkeleyip sahpsiz sokaga salacagız. Bre, sen ne yalancı şeymişsin öyle. POL-DER le ACİLCİLER’in ne alakası var. Sıradan insanlara hava atmak için bula bula bu yalanımı buldun. POL-DER içersinde bir kaç tane arkadaşımızın olması sana bu yalanları söyletmeye yetiyor mu? Cezaevlerine para gönderdigini yazıyorsun(‘) yalandır. Sen hiç kimseye para falan göndermedin. Göndermiş olsaydın eğer ‘’GAZİNO ‘’kurmayı düşünmezdin. Sana bir büyük sözü Mihrac. Hiçbir konuda ciddi olmadıgını biliyoruz,iyisimi, sen şu gazıno işine yüklen ve bir an önce bitir bu işi. ‘’Sosyalizmin, kapitalizmin diğer yüzü’’(!) oldugunu yazıyorsun. Yazıklar olsun sana ACİLCİLER’den hiç ‘’feyz’’ almamışsın(!) Faiz’den mi aldın yoksa... Korkma siyasi muhatap degilsin ve bunu tartışacak da degiliz. Değmezsin...Haksız mıyım? Sözü , ‘’ KÜRESEL MİLİTAN’’ pardon KÜRESEL SOYTARI Mihrac Ural’a bırakıyorum... Okuyun ve görün. Tüccarlaştıkca sosyalizme nasıl saldırılıyormuş ögrenin. İbrahim YALÇIN ‘’ bir kuşağı anlatması açısından çok önemlidir pötürgeli kim ben soruyorum 14 sol adını verdim çok sonra bulmuştum ve sana yazdım mihri beli de varmış hamdullah erbil sanırım evet öyle olmalı bak tıkla adını bakayım devrim savaşçıları diye bir örgüt çıkmalı adı hamdulleh erbil almanyada kanserden öldü türkiyede özel afla serbest bırakıldı Rıza Salman öncü savaşının askeri sanatı dedi ben politik sanatı dedim ünlü tren soygunu faillerinden ve almanyada kansenrden ölen binboğa eteklerinin alevi köylerinden .... devrnimci yiğit yoldaşımız, Binbaşı kod adlı izmirli bir arkadaş ( isimlerin tümünü tam hatırlamıyorum arşive bakmakm gerek)
sanırım ankara kayseri arasında yapıldı bu soygun google de tıkla çıkar devrim savaşçıları de evek Rıza zıngal işte bu yazışıyorum ya şimdilerde orada bir polis arkadaşımız acilci polis ekibi ne eylemler yaptılar evet fatoşun yeni adamı evet * POLDER??? Bir ara hatırlatta POL_DER'i anlatayım ki çok önemlidir. POL_DER devrimci polis derneği yoldaşlarımızın kurduğu bir dernektir. Acilci teröristler, türkiyenin en hassas sivil toplum örgütlerini kurmuş yönetmiş bir örgüttür, ama adı çıkmış bir kez kaçırdığı 5 amerikalı bravo unutmamışsın çok önemli onu en sona bırak o surunun nasıl çözüldüğünü bir ben biliyorum bir Axx diğerleri bu hayatta değiller blovadın konya seferi çok duygu yüklüydüm öyle anlattım sanarım tümünü yeniden öyle anmlatabilirim her birimiz kendi yöresinden geldi ve köyde toplandık köy aklıma geldi pötürge Malatyaya bağlı bir dağ köyü. ordan yokuşa başladık tırmanmaya. gün ıışımadan yola çıktık. bir tek pötürgeli yoldaş köylü hepimiz şehir insanı. saatler ilerledi. 2-4 saat yürüyüş devam tırmanış var ve sırtımazda yük. engini omzumda taşıdım(onu hep taşıdım, zindanlarda taşıdım dağlarda sürgünlerde, her kesten her koyşuld BİR KUŞAĞIN ANLATILMASI İÇİN MÜHİM BUNLAR VE ARTIK ŞURDAN BAŞLAYACAĞIZ leyla dedin sonra zeyno dedin : baz yerlerde öyle içine girmişsin ki anlatırken bombacı leyle (Belma Gürdil) bombacı leyle adı evinde yapılan aramada bol miktarda bomba olmasındandır işte nadir bu ekipteydi bak çıktı ortaya eksikti tabiki Uğur gürüe suikast yapanlaradan biri uğur diğeri hacı ve bizden Nebil Rahuma Hemşerim can yoldaşım, dört kişiydiler yanılmıyorsan o bülümü nadirden dinleyeceğiz batkalım 5 Ocak sohbet2008 DAYI: merhaba mir mir: selamlar Rı..... neredesin yeni yılın kutlu olsun DAYI: senin de DAYI: ya pek kıpırdıyamadım DAYI: misafirlerim vardı mir: hmmm mir: çok iyi DAYI: bana gelen 3-5 gün kalıyor DAYI: mir: merkez DAYI: eh .. öyle .. insanları sevmek .. mir: çok iyi ben misafirsiz bir gün geçirirsen uyuz oluyorum mir: ne oldu diye DAYI: DAYI: ya benim biraz da Taksim de oturuyor olmam buna neden galiba mir: tabi coğrafi konum kıtasahanlığının büyüyüp küçülmesine de rol oynar DAYI: doğru .. DAYI: ben kıpırdıyamıyorum .. tek sorun bu DAYI: çıkamadım bir yerlere mir: bende burada olunca her kim buralara düşerse yolu bir batkarım yanımda mir: iyi oluyor insanlarla ilişkiyi diyaloğu ben de çok seviyorum DAYI: belki bu ay antike ye bir uğruyacağım DAYI: adana ya gideceğim büyük ihtimal DAYI: oradan geçedim diye düşünüyorum DAYI: bizim yusuf la mir: antikeye uğra mir: yeni bir dernek açtı arkadaşlar mir: memet mithat irfan DAYI: bakalım DAYI: ne derneği ? mir: eskileri artık kendine geldi aradan geçen o5 yıl sonra mir: yavaş yavaş bir haraketlenme de başladı mir gönderiyor: DAYI: .. yeni çıktığımız da ben bütün gençlere ben de dahil bütün eskileri atın diyordum mir: evet mir: ama bu eskiler başka sanırım DAYI: 10 - 15 gündür F.....’ u da görmüyorum .. ilk kez bir yılbaşı yalnız bıraktım onu mir: bunlar belli bir çizgiyi hiç terk etmediler DAYI: ya benim anlatmak istediğim başka idi mir: F.... hanıma selamlarımı ilet "F......'den Mihrac Ural'a.jpg" dosyasının aktarımı tamamlandı. mir: bak arşivi açtım, senin için çok şey çıkarttım bunları kısa zamanda sana ileteceğim mir: unuttuğum belgeleri bile buldum DAYI: mir: ve ilginç, nasıl da, kurallarıyla çalıştığımızı bir daha gördüm bu kadar olur DAYI: F..... a iletirim bunu mir: bir illegal örgüt zırnık bir belgeyi bile atmadan korumuş mir: kurallarına göre işlerini arşivlemiş mir gönderiyor: mir gönderiyor: DAYI: Vedat ın iyi bir resmli var mı ? mir: evet arşivde çıktı DAYI: onu bir ara yolla bana mir: bir kenada ayırdım mir: tamam bir paket yapacağım senin ilgi alanına ait tüm bilgi ve belgeleri ileteceğim mir: yukarıda banka koçanlarından bir kısmını gönderdim DAYI: şimdiden teşekkür DAYI: gelmedi bir davet ? mir: Saminin el yazılı bulgarıstan kontak adresi ve ilgili elçilik adamının adı. filistin cephesi kimliği bizden çıktıktan sonraki mir: el yazılı son açıklaması mir: ve şam birimine filistin cephesinden gelen yazılı belge mir: bunların tümü çıktı DAYI: gerçi Ayşe ile ilgili ise artık çok ilgilenmiyorum banka koçanlarıyla mir: ve sizlerin ozaman yazınsal olarak yaptığımız konuşmalar ve tutanaklar mir: sedece ayşe değil herkese mir: sana bile gönderilyernlerin koçanları var mir: zekai, niyazı, h....... şeyho mir: vb. DAYI: evet cezaevine mir: kime tek kuruş gitmişse koçanları duruyor mir: evet mir: nereye ne yapmışsan DAYI: o şeyho greek te mi hala mir: ayrıca 1980-2000 ve sonrası tüm harcamalar kuruş kuruş defterlerini çıkardım DAYI: ya ben o kapsamda bir şey istemedim mir: ilk yurt dıyşı çıkışından itibaren kim nereye neden nasıl tek tek kuruş kuruş maydonoz bile alınmışsa yazılı, DAYI: artık bunu soracak bir organ yok mir: kahve içilmişse bile yazılı mir: gelir gider defteri mir: birimlerden gelenler vebirimlerde gidenler her şey mir: var mir: bunu soracak bir organ var mir: ve biz kongre topluyoruz onu söyleyim orda dökü yapılacak bunun mir: ben ozana rahat olurum DAYI: ya gözlemci olmak iyi olurdu ha mir: I: kongreyi yaptığım gibi II: kongreyide bağlayacağım mir: ve ilgin olacak, eski kongre delegelerinin ezici çoğunluğu hazır bulunacak mir: vala ben tarafsız çok insanı çağıracağım çok insanı mir: örgüt yetkilileri DAYI: siteyi takip ediyor musun ? mir: Rıza altından Cemil bayıktan bile söz almıştım mir: uygun olanı gelecek mir: I. krongre teyp kayıtlarını bile çıkarttım bunları şimdi CD ye çekiyorlar sana bir takım göndereceğim "Bvanka koçanları.jpg" dosyası DAYI hedefine gönderilemedi. DAYI: ah bak bu iyi olur "Banka Koçanları, Ayşe Çekirgeci (Keser) hesabına.jpg" dosyasının aktarımı tamamlandı. mir: Hangi siteyu takip DAYI: mir: ne var orada DAYI: pardon www.özgürmedya.org DAYI: senin ve engin in benzer noktalarda olduğunuzu düşünüyorum DAYI: bizim eskiler yazıyor mir: tartışma mı var DAYI: evet DAYI: sosyalizmin sorunları DAYI: DAYI: ben müdahil değilim mir: kimle kim tartışıyor esas olarak DAYI: engin son yıllarda söylediklerini daha toparlamış olarak söylüyor DAYI: ve selçuk adil halil bir tarafta gibi DAYI: haydar ise başka bir tarafta DAYI: ya Frankfurt okulu nun geç yansıması çok bariz bizimkilere DAYI: daha yeni ısınıyor tartışma .. mir: evet izleyemedim mir: Engin dediğinin, doğrularının arkasında duracak bir adam olmadığı için artık yazıları ilgim çekmez DAYI: illa arkasında adam olması gerekmiyor ki .. mir: rıza salmanın yanında "öncü savaşının askeri sanatı"na takıldı, Mihrac Ural'ın yanında " öncü savaşının politik sanatı" na takıldı, Teslim törenin Yanında " Komünist işçi örgütlenmesine" takıldı, Frankfurt Okulunun yanında " Marksizim tu kaka" ya takıldı mir: yarın da allah bilir neye takılır . mir: Bu tipler artık ilgi alanım değil. bu gün belli bir halk kitlesinin uğruna mücadele etmeyeceği şeyleri savunmak, program geliştirmek, siyaset içinde yer almak abesle iştigaldir. mir: zaten türkiye solunun milliyetçileşmesinin temel kaynaklarından biri de budur, Uğruna mücadele edilecek bir şeyi olmayan, kitlelerin arkasında durabilecekleri, onlara bir önerme getiremedikleri için kendileri milliyetçi takılmaya başladılar. 1990 de sosyalist sistemin çöküşüyle çok kişinin dini akımlara kapılması gibi DAYI: sağ kuramcıları da okuyoruz .. okumaktan zarar gelmez be Mir mir: Bun kimlik hakları uğruna özgürlük mücadelesi diyorsam bunun uğruna mücadele edecek bir halkın bana rağmen nesnel olarak var olmasındandır. benim kaç kişiyi etkilemem hiç önemli değil. örgütümde kaç "kelle" nini olduğu hiç önemli değil. Savunduğum bu talep istediğim bu hak yani kimlik hakkının gerçek anlamda sahibi olan bir halk var mı ? ona bakıyorum mir: siyaseti böyle anlıyorum. onunu dışında, sağcıları da okuyorum felsefede mir: bak r....ğım mir: sana bitmemiş kısa bir yazı göndereceğim 28 Ocak 2008 ka: aslında yazdıkların açık. Rıza’nın anlamamsını anlamıyorum ka: sen sosyalizmin kapitalizmin diğer yüzü olduğunu yazıyorsun ve de çok açık ifade ediyorsun bunu mir: evet mir: ka: elbette toplumun hazır olması ve maddi koşullarının devrimi zorunlu kılması gerekir. bu olgunlaşmanın tamamlanmasının beklenmemesi sadece maceraperestlikten öteye gitmeyen bir kargaşadır mir: Bu yüzden, sosyalist sistemi ve sosyalist toplum girişimlerinin çöküşünü, öznel nedenlere bağlamak çok akıllıca değildir. ka: ayrıca nasıl oluyorda aynı temel unsurlarla sistem değişikliğine gidiliyor? tarihe bakıldığında bunu örneği var mı? mir: olmaz zaten mir: bunun için de, önerme proletarya diktatörlüğü dür. Yani zorla iknadır, zorla kurma ve korumadır. Oysa tarihsel geri dönüşü imkansız devrimlerin buna ihtiyacı yoktur. Dünyayı verseler feodal döneme hiçbir emekçi kesim geri dönüşü kabullenmez, feodal ağa ona gözü gibi bakacağını bilse de. ka: işçi sınıfı olmayacak elbette yeni uygarlık oluşumunda, diyalektiğe göre öyle mir: öyledir ka: Peki yeni uygarlık oluşumunda ben de bir reçete istesem ne dersin? ka: mevcut durumu iyi tanımlıyorsun mir: sorun bu mir: reçetecilik mir: geleceği bilme arzusu, kehanet. ka: yanlışları ve toplumsal değişimin bir sonraki sürece hazırlanışını da iyi ifade ediyorsun mir: Bence doğrultuyu bilmek esastır. Benim yapmaya çalıştığım bir durum belirlemesidir. Bu durum belirlemesinin yönelimlerine işaret etmektir. Bu gün için gerekli siyasal görevlerimi belirlemek için buna ihtiyacım var. Ancak gelecek için bu günden tüm verileriyle belirlenmemiş bir süreç için elimde bir reçete yoktur. Sosyalizm için bu yapılmıştır. 19, ve 20. yy da bunun için bol reçeteler yapılmıştır. Ama sonuç, reçeteciliğin gerçekçi olmadığını göstermiştir. mir: unutma ki, gelecek hep gelecektir mir: geleceğin hangi noktasında olursan ol yeni ondan sonra bir neresine varsan da bir gelecek daha kalır. ka: bilimsel olarak baktığında mutlaka bir gösterge olmalı mir: çok basit bir şey diyorum ben, çok basit ve anlaşılır mir: Bu eski çevre ise yok illa, işçi sınıfı sosyalizmi kuracaktır diyor. Kimisi kurulacak sosyalizm Marks’ınki olmayacak, bir arayış gerekli, kimisi ise şu iyi yönetici, bu kötü yönetici sosyalizmleri arayarak yada şu anayasa, bu anayasa sosyalizmleri arayarak çölde Leylalarını arıyorlar. Benim böyle bir derdim yok bu benim için çok geride olan bir şey haline geldi. Bunu ben 1980’li yılların ortalarından itibaren tedricen bilince çıkararak geride bıraktım. mir: Kapitalizmin temel unsuru, başka bir uygarlık ve üretim tarz oluşturamaz. Bu Marksizme göre ve onun tarihsel materyalizmine göre ve diyalektik materyalizme göre de mümkün ka: ama burda önemli olan sanki sosyalizmi bile anlamamış olmalarıdır (sosyalizmi savunmuyorum ama onun bile yanlış anlaşılması mühim). siyasal eylemler diyorsun ya ve de kurumlar daha sonra gelir, önce toplumun devrim koşullarına hazır hale gelmesi gerek diyorsun..evet burda önemli olan toplumun maddi koşullarının uygunluğudur mir: olay, tartışma, sosyalizm savunmak yada savunmamak olayı değil ka: evet yadsınmanın yadsınması yasasına göre de eski sistem çökmelidir ama siistem değişmiyor ki mir: sosyalliği ve onun adaletini, eşitliğini, özgürlüğünü her insan savunur, doğasında tersi durum ve güdüler olsa da mir: ama olay şu, sanki bunu istemek, öznel, iradevi talep oluşturmak, tarihsel bir kategori olarak yeni bir üretim ilişkisini ve ona ait toplumsal örgütlenişin kurulması için yeterlidir. Bu doğru değildir. Bu olsa olsa kendini aldatmaktır. mir: Yani birilerini ikna edersek ( işçi ve emekçileri) buna bir de iyisinden bir porsiyon proletarya diktatörlüğü ekleyip, hafif miktarda darbemsi bir halk ayaklanmasıyla uygun koşulda iktidarı ele aldık mı tamam. Geriye aynı gece, ansızın bir kararnameyle toplumsal mülkiyeti ilan ettik mi al sana en iyi servisle bir sosyalizm. Yeme de yanında yat cinsinden. ka: sistem yok olmuyor dediğin gibi aynı temel unsurlarla yeni bir uygarlık kurulmaya çalışılıyor bu çok basittt ka: ama çok açık anlatmışsın ki mir: bu bir yana,20 yy la birlikte ortaya çıkan gelişmeler ise farklı bir şey söylüyor ka: daha önceki sistemlerin yok olması için yeni temel unsurlar var mir: gelecek toplum kendi tarzını bu günden yükseltirken kendi mülkiyet ve sosyal siyasal düzleminin nüvelerini oluşturuyor. Şu nüve olayı kimi arkadaşların kafasında bir soru gibidir. Hatta komik bir söylem algısına kadar giden bir kelime gibidir. Bu nüve ne ola ki sık sık konusu ediliyor ama belirgin ve bir toplum için yeterli yoğunluğu olduğuna bir işaret yok deniyor. Belki haklılar. Ama hemen söylemeliyim ki, 15-16-17 yy feodal ortamında kapitalizmi tanımlamak gibidir bu. Dokuma tezgahlarını gösterip artık feodal mülkiyet gelecek toplumu belirlemeyecektir, feodal üretim ve tarzı gelecekte yetersiz ve çökecektir egemen olacak olan kapitalizmdir, demekten farklı değildir. Buna rağmen bu gün gelecek için geçmişin tarihsel deneyleri ve gözlemlerine dayanarak söylenecek çok şey vardır. Bilgi çağı, küresel üretim ve onun temel unsurlarından olan sanal üretim, sanal deneyim ve gittikçe küçülen mülkiyet ve buna rağmen artan üretim gücü birer veri olarak önümüzdedir demek yanlış olmayacaktır. Bunlara nüve gözüyle baktığımızda buradan çıkacak bileşkeler kapitalist üretim tarzını aşacak dinamik bir üretim tarzının ilk adımları olarak belirlenebilirler. mir: Doğal olarak da, bu gelişme öyle bıçak kesiği gibi olmayacaktır. ka: diyalektiğe çok ters bir sistem sosyalizm mir: üretim tarzlarının birbiri içinde geçişli ve uzun ömürlü süreçleri bilinmektedir. ABD de kölelik yasaları düne kadar mevcuttu, köleliğin ise mutlak olarak kalktığı söylenemez. Serfler ülkemizde gırla ortada duruyorlar, siyasal açıdan bitmiş olsa da sosyal ve fiili üretim içinde hala bu tarzda ilişkiler sürmektedir. Ama artık kapitalizm hakimiyeti bir sistem olarak, eski ilişkilere dönüşü imkansız kılan bir tarihsel dönüşümün ürünü olarak egemendir. mir: sosyalizmin diyalektiğe tersliği olayından çok kapitalizmden farklı bir uygarlık, bir üretim tarzı oluşturamamasıyla belirlenen bir özelliği olduğunu vurgulamak gerek.sanırım ka: idealist düşünceyle ve davranışla sistem mi değişir ka: devrimmi olur mir: evet olay bu mir: sorun, bunu diyenlerin, kendilerini bu söylemlere inandırmış olsalar da, gerçeği yansıtmamalarından dolayı, iddialı görülseler de işlevsizdirler. Pasifisttirler Site editörünün notu: Mihrac Ural’da yapılan bütün harcamaların listesi varmış. Üç jip, beş ev, arsalar, pansiyonlar, gazinolar, evlere 14. Lui stili mobilyalar nasıl alınmış, açıklasa da öğreniversek… Acilciler’in kanını para yapmış bir hırsız var karşımızda…
|