ANAN ÖLMESIN ÖMER,

 MIHRAC URAL'IN CEMAZİYELEVVELİ
 
Kurgu sizleri, gerçek kadar gerçeğe yakınlastırabiliyorsa, başka bir deyişle; Olmuş veya olabileceklere dair yürütülen soyut, zihinsel faaliyet, sizi, gerçek kadar gerceğe götürebilmisse, kurguya iyi bir kurgu diyebilirsiniz. Elinizde nesnel bulgular olmadan, gerceğe varmanızın yeğane yötemidir. Özellikle Kriminolojinin olmazsa olmazıdır.
 
Sitedeki "..davet" başlıklı ilk yazıda "Mihrac Ural'in cemaziyelevvelini, kriminalitesini bitirelim, sıra yazılarına da gelecektir. Ayrı varlıgını, dosyalarını da" ele alacagımızı yazmıştım. Yanılmışım!

 Mihrac Ural'ın cemaziyelevveli bitecege de benzemiyor. Yedi kuşak her gün yeni bilgiler çıkıyor.Yedi kusagın altını çiziyorum, dogrusu bu kadarına, pes bile diyemiyorum; Zira yenileride gelecege benziyor.Ikinci bir "yanılgıya!" düşmemek için tümceyi bitiriyorum.
 
Efendim; neredeyse, sitedeki yazıların hemen hepsinde Mihrac Ural varmış

.
Tek hedef Mihrac Ural'miş. Ne bekliyordunuz? Sarı çizmeli Mehmet Aga mı olacaktı? Figuranların ciddiye alınmadıgına üzülüyorsanız, onları ciddi bulmadıgım gibi, ilk fırsatta gemiyi onların terk edecegini adım gibi biliyorum. Pek uzak sayilmaz, Görecegiz. Birde, yazılar hep tekrardan ibaretmis. Algılama güçlügü çekenler icin yapabilecegimiz bir şey yok.Zorunlulugumuz hiç yok!
 
Sitedeki Yazılar polemik olmaktan çoktan cıktı. Şimdi teşhir yazılari olarak devam ediyor.Bilinecegi gibi bu tür yazıların mutlak bir hedefi,öznesi, nesnesi olacaktır. Onca fiili, öznesiz açıklayacak kadar safdil olmadıgımızın bilinmesi gerekiyor.Tekrar ediyorum:
 
Mihrac Ural devrimci katilidir.
THKP-C/ACILCILER Örgütünü, Planlı ve bilerek tasfiye etmekten suçludur.

THKP-C/ACILCILER adını, kirli ilişki ve çıkarlarının paravanı olarak kullanmaktadır.
Örgüt Mallarını sahsi tasarrufuna geçirmiştir. Hırsız ve sahtekardır.

Olmayan bir örgütün SAYMACA Genel Sekreteridir( !)

Türkiye devrimci hareketinin biricik lideri oldugu, sadece kendisinin kendine yakıştırmasıdır.

Militan devrimcilikten MUHABARAT tetikciligine dönmüştür.Yedi kusak sıkı milliyetci, isbirlikci, acar demokrattır. Gandi gibi Beyaz gömlek giyip, Antakya sokaklarında dolaşmayı arzular.Yani pasif direnişcidir. Ömründe ciddi hic bir eylem yoktur.Siyasal anlamda pasifisttir.
Devrimci katilliginde uzmandir. KÖR PARMAGIM GÖZÜNE.!
 
Mihrac Ural, bu sitedeki yazıların birincil hedefidir.

THKP-C/ACİLCİLER ADINI KİRLETMEYE, İSTİSMARA,DEVAM ETTİGİ SÜRECE HEDEFİMİZ OLMAKTAN KURTULAMAYACAKTIR.

Yemin etmiyoruz. İşlerimizi hep sessiz ve yumuşak yaptık. Bilinmelidir.
 
Akılları sıra mesaj veriyorlar; Kimi daha açık,kimi temkinli ve korkakca( siz sinsice anlayın)Kimi provokatif,kendi yazdıgı tümcelerden kendi kuşkulu. Sözcükler, "acaba" sözcügünün açık edilemeyen kayğısıyla  ve utanç duygusu içinde titreşiyorlar.
 
Kıvırtmaya gerek varmı? Dosyamı çıkarıp yayınlamanızı baştan söyledim. Tartmaya kalkarsanız terazinizin kefesi kırılır. Ne duruyorsunuz? Çıkartıp yayınlasanız ya!
 
Sadece site okuyucularına degil, her kesimden Türkiye insanına, Devrimci camiaya ilan ediyorum.

Yazdıgım her sözcügün yaptıgim her edimin, Yaşamımın her kesitinin, sadece bana ait olan kısmı degil, başkalarıyla ilgili yanları da yazılacaktır. Altından kalkamayacagım, hesabını veremeyecegim, saklama utanci içinde olacagım hiç bir kaygım YOK.

İma’lardan tırsacagım sanılıyorsa buyrun.Hodri meydan.Ola ki bu, suç ortaklarının kapı kullarının hiç haddine degildir. Yazının ta başında da’’ muhatap olamayacaklarını’’ yazdım.Bir de, ben dahil, Acilciler adına emek vermis insanların isimlerini habersiz olarak kullanmak, saga sola mail atmaktan vazgeçin. Edepsizliktir.

İ.Kamil adına, Nebil Rahuma blogunda yazı yazdınız. Kendisiyle görüstüm.Şaşırdı.

Yeni Uruba, murtada, Hatay kurtulus örgütü, kongre, konferans neyse katılmaya cagıracaksanız haber vereyim. ÖDP ile çalıstıgını söyledi. Başkalarının isminden medet ummak da neyin nesi? Bu kadar umarsız olabileceginizi aklımın ucundan gecirmezdim.

Diz cök, secdeye gel. Ulu Hz. Ali Yardımcın ola. Kaçacak yer kalmaya…

 Mihrac Ural sana el koyduk.
 
Anan ölmesin ÖMER GAZEL, yetim kalmayasın.
Ankara kapalıda karşılaştımızı yazıyorsun. Geldigimde ACİLCİLER’DEN kimseyle karşılaşmadıgımı sanıyordum. Sen öyle diyorsan dogrudur. belkide ben unutmuşumdur. Bellek mi kaldı ÖMER, bunu sen de bilmezsen.., bellek mi bırakıyor veletler? Bende bir an sen degilde, başka biri mi yazdı? Diye düsünmedim de degil. Ortam kötü ömer, böyle herze bir ortamda insanin aklına her şey geliyor. Diyorsun ya: "Böyle birden bire..." Haklısın ÖMER. Birden bire Mersin de ortaya çıkıp telefon ettiginizde; mutlaka bana sormak,(size "danışmak" demistiniz) istediginizi, keşke sorabilseydiniz. böyle mi olurdu. Aramadınız ÖMER. Oysa ben anlamıstım gizli bir şeyler oldugunu. Olsun. "insan aklıdır..." ".. bula bula bunlarımı buldun.." diyorsun. Çok gezdim(!) ÖMER çok. Bir allah’ın kulu yok. "kimse agzını açmaz.." Neyse basınızı agrıtmayayım. Yazılcak ve okuyacaksınız. Bir yanda likidatör bir MUHABARAT'ci, muhabbetci degil, MUHABARATCI diyorum ÖMER,anlasana. "Diger yanda GENEL KURMAY ve gücünden sual olunmaz MIT(!)  Sen olsan hangisini secerdin ÖMER?!" LİKİDATOR'U degil KURUCUYU SECTIM. YANLIS MI YAPTIM?

Engin ve Ibrahimle cok sayıda eyleme imza attım. Mihrac Ural'ı hayatım da iki kez gördüm. Ilki Denizli Ceza Evinde, hdö-acil ayrılıgının eşigindeydik. Ikincisi kaçış sonrası Paris’te.

Hep kaçtılar, Zorlaya zorlaya bir araya getirebildim bunları. Zaten ilk gördügümde de, bu meymenetsiz suratla yürünemeyecegini anlamıştım. Sonra seninde icinde oldugun uzun esaret yılları.

"Hic bir sey hayat kadar şaşırtıcı olamaz.Yazı haric."(ibni Zerhani.Aktaran.O.P). Kosullari bir hatırla bakalım Ömer. Okuyup yazacak kitap, kalem.. çırıl çıplaktık tabutluklarda ÖMER. Yazı yerine hayata tutunduk. Dilimiz de "yavuklu yerine, ciplak mavzere" Zaman yanılmadıgımızın tanıgı oldu.

Yolumuz Parise düştü.Yolumu, ikici karşılaşmamızın bir yerinde kesip ayırdım. Uzun oldu degil mi?.

Hiç bir yol geri dönüşsüz degildir Ömer. Yeterki yönler şaşırılmaya! Benden hatırlatması…

Sanırım Haydar Kılıç’la olan takışmanızda olmalı, sen veya başkası. " yahu, bunlar galiba örgüt kuruyor" deniliyor.Şimdilik ufukta öyle bir şey yok. Ama bir örgüt kurarsam emin ol adı: İBRETİ ALEM ÖRGÜTÜ (IAÖ) olacaktır. Çaktin manzarayı(!) degil mi? Ne kıyamet! inanın böyle düsünüyorum.Dostlarım da bilirler.
 
Sözün özü ÖMER: SİTEDE YAZILAN YAZILARIN BİRİNCİL HEDEFI Mihrac Ural'dir.

Amacı: THKP-C/ACİLCİLER İSMİNE YAPILAN TASALLUTUN ORTADAN KALDIRILMASIDIR.

MİHRAC URAL TARAFINDAN KİRLETİLME VE İSTİSMARININ ENGELLENMESİDİR.

ANLAMKTA ZORLANANLARIN GÖZLERİNE SOKA SAKA BUNU YAPIYORUZ.BUNUN İÇIN NE ÖRGÜT, NEDE, YÜZ KİŞİ OLMAK GEREKİYOR, SİTEDEKİ ARKADAŞLAR YETERDE ARTAR BILE…

YAPTIKLARIMIZ TANIGIMIZ, TANIGIMIZ DEĞİLSE NEDIR?
 
Yazının başında kurguladıgım gibi, Emin Karaca'dan oldugu gibi aktarıyorum.
 
"Cemaziyelevvel"...bir kimsenin kötü gecmisini bilmek."(Osmanlica-Türkce Sözlük,Bilgi Yayinevi).
 
Bizi ilgilendiren de iste bu anlamı....gelin şimdi isterseniz Refik Halid üstadin kaleminden"cemaziyelevvelini bilirim" Fıkrasındaki versiyonu okuyalim:

"Siz, 'ben onun cemaziyelevvelini bilirim' sözüne, hikayesini isitmedinizse bir mana verebilir misiniz? Arabî aylardan neden muharrem, recep, zilkada ve rebiülâhir degil de israr edilerek cemaziyelevvel secilmis? Hem bir adamın ahlâkı,serveti,cehaleti,münasebetsizligi, icyüzü herşeyi bilinebilir, bunu anlıyorum; fakat cemaziyelevveli de ne oluyor ve ne demektir? Bu, yillardan beri merakma mucip olurdu. Nihayet,dünyanın her memleketinde, her devirde rasgelinen bir isgüzâr ve ahlaksız tipin tasvirini yapan su asagidaki fıkrayı ögrenince isin hikmetini anladım ve Türk halk hikayeciligi dehâsının bir numunesiyle daha karsılaşmiş olduguma sevindim."
 
Bu girisinden sonra Refik Halid üstadımız sunları yaziyor:
 
"Vaktiyle hükümet dairelerinin birinde kücük bir evrak memuru varmıs; o zaman usulünce üzerlerinde Arabî ayların isimleri yazılı bir sürü kocaman torbaya, sabahtan akşama kadar resmi kagıtları doldurmakla ömür tüketirmis.Birgün dairenin müdürü çarşı hamamına gitmis; bakmış ki karsısında bu kâtip efendi de soyunuyor ve işin acayibi iç donunun üzerinde gayet iri bir hat ile 'cemaziyelevvel' yazılı! Devletin torbalarını usulcacık aşırıp alt kısmına çamasır diye kullandıgını anladıgı bu memur az zamanda, nasılsa parlayıvermis, büyük mesnetlere gecmis, para ve itibar kazanmıs; azametinden yanına yanaşılamazmış. Vazifesinde mıhlanıp kalan müdür bu hale şaşar, sırrı meydana vermekten korkar, fakat içinde saklamaya da razı olmaz, eski torba çamaşırlı yeni talihli,burnu Kafdagı'nda,kabara kabara giderken, başını sallar, arkasından şöyle söylenirmiş:
 
-ben bunun cemaziyelevvelini bilirim!"
 
Mihrac Ural'in cemaziyelevvelini teshire devam ediyoruz.