Haydar'la ortak yazılan "acil çagrıdır" başlıklı kısa bilgilendirme, acilliginden dolayı, detaylandırılmadan siteye verildi. Yanlış algılara neden olabilecegi anlayışıyla, destek bir yazının alt başlıklarını, yazmak üzere kaydetmiştim. Sabah siteye girdigimde geç kalmış oldugumu görmekle birlikte, sevinmedim de degil. Sevindim: neredeyse hemen tüm yeni yazılanlar da temaya ilişkin aynı vurguları görmek mümkündü. Hatta nerdeyse aynı sözcüklerle demek bile olası. Bir yandan da üzüldüm( !) ama, benim altbaşlık notları da güme gitmişti. Zararı yok kaybetmiş sayılmayız.  Ben yinede, alt başlıklarımı, devamla yazıya yedirmeye çalışacagım. Demek istedigim şu: Ayrı kişiler tarafından yazılmış da olsa, dikkatle okundugunda yazıların bir birini tamamlayan yanlar taşıdıgida görülecektir. Bu ,kısa sürede  ortak bir dilın oluşturuldugu anlamına da gelir ki, buna kısa süre demek açıklayıcı olmaz. Kişiler, kesikli de olsa, bir tarihi birlikte yaşamışlardır. Görülüyorki ortak bir duyguyu paylaşmak, aynı şeyleri hissetmek illa ki insanlarin, birbirlerini tanımalarını, velev ki, "akraba" olmalarını gerektirmiyor. Duygu ve düşünce birligi, tarih birligi, bir ulusun oldugu kadar, içi boşaltılmamaış bir yoldaşlıgın, kalıcı bir dostluk ve arkadaşlıgın yapı taşları, ortak dili de olabiliyor. Ayrıca; Yazarken, yazarı’nın, mutlaka bir metod, ayrı sözcükle yöntem içinde yazılıyor olması, ortak dilin yakalanmasında işlevsel bir edimin yüklemi, belirleyeni de oluyor.
 
Kimsenin ne ‘’koçbaşı’’, nede kale kapısıyız. Adı zikredilen duyuruda ismi gecenlerin kişi hakları, kişisel tasarruflarındadır. Her bireyin kişi ve kişilik haklarını koruyacagına inancımız, kendi kişiligimize olan saygı ve inancımız kadar muteberdir. Ancak bu gibi istismarların yeni olmadıgını biliyoruz. Dikkat edilirse sitedeki birden çok yazıda benzeri istismarlara, yer verilmistir ve vurgular yapılmıştır . Yine biliyoruz ki, adı geçen kişilerin bir çogu isimlerinin istismar edildiginden haberdar bile degildir. Bu gerekçeyle hem çagrımızın yazımı, içerigi, hem de başlıgı "ACIL" oldu. Serde acilcilik oldumu...elimizde degil tuşlar bile alıp başını gidiyor. Acilci mübarekler.! Derdimizin, ‘’acilciligi’’ tasalluttan korumak oldugunu daha önce yazmıştım. Adı geçen arkadaşlar da isimlerine yapılan tasalluta mutlaka cevap vereceklerdir. "her yol mübah" politik etik olunca, "her yol Roma" "Her sey iktidar icin" de, siyasal kisilik olacaktır.Buna makyevelizm dendigini yazmıştım. Balcıoglu Hasan da, makyevelizmin muhtevası üzre koca bir makale yazmıştı; yetmememiş olacak ki, etik yoksunluguna piskince devam ediliyor.Yöntemin zaafı, taktik hatalara yol acıyor. Dogrusu işimizede yarıyor. Siyaset komisyonculuga benzemez. Teshir etmemiz kolaylaşıyor. Birde ne diyorlardı "öz acilciler." İşte Acilciligi "kamyonculuktan!" ibaret algılamanın dışa vurumu.Evet ÖZ ACILCILERIZ. Hemde acilcilerin öz tarihi kadar, öz ve temiz.
 
Yazı başlıgını seçerken; "Her yol ankara" "biz hangi fikir mirasını inkar ediyouz" "taktik hata" vb. notlar almıştım.Yazikki hic bir yazı başta kurgulandıgı gibi olmuyor. Ne kadar yazma yöntem ve ilkelerinize bagli kalirsaniz kalin, yazmaya baslandiginda icerik veya bicim de su yada bu mutlaka bir degisimde oluyor. Baskalarini bilmem. yazarken ben cogu kurgularımın dısına cıkıyor veya gerisine çekiliyorum.Bunu zamana müdahale edememek olarak aciklayabiliyorum. Yinede sitedeki yazılar bir bütün olarak düsünüldügünde,su söylenebilir: Cogul kullaniyorum. Ne yazdıysak, yazdıklarımızdan hareketle yazılan her yeni yazı; Yeni bir bilgi ve bulgununun dogrulanmasıyla sonuclandıgı gibi, bizi yeni bulgularada da götürüyor. Tesadüf mü? Bilim de olasılık üzerine kuruludur. Olasılıklar içinden sectiginiz olasılık, seçkinizin bilimselligin de ölcüsü olacaktır.
 
Bir haber, bilgi,belge ,bulgu cok yönlü boyutları içinde degerlendiriliyor.
Yani her hangi bir duyumun üzerine atlanmıyor. Bir yarışmada olmadıgımızı, nicin yazdıgımızı, Engin'in deyisiyle "neyi aradıgımızı" biliyor ve onun dinginligi icinde yazıyoruz. Bireysel yazıları dahi tartıştıgımız, danıştıgımız olmasına karşın, hatalarımız da oluyor. Başta bilgi kirliliginden dolayı kimi isimlere karsı süphesiz hatalar oldu.Giderek arındık ve mümkün oldugunca yapmamaya çalısıyoruz. Haklı bir hatamız ortaya cıktıgında düzeltecegimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Önegin: F.Cebiroglu'na göndermeler yaptım. Internet "gerillasi" degilim. Ne maillerle isabetsiz atislara nede saatlerce link link gezmeye vaktim var. Kücük gezmelerimde sık sık ismine rastlamam göndermeleriminde nedeni oldu.Bilmesini isterim. Bir daha yaziyorum sitedeki yazıların hedefi Mihrac Ural'dır. Nedeni açık ve yazıldı. Dahası da yazılacak. Yaklaşımımız ‘’kral’dan çok kralcı’’ olanları kapsamıyor, yinede hatalı davrandıgımız isimler olmussa,hatamızı kabul ediyoruz. Hos görülecegini umuyoruz. Yine bir yerde ÖMER dedim. Editörün ÖNER le karıştırılacagı düşüncesiyle ekledigini sandıgım soyadının yazılması gibi kimi isimlere dair hatalar; kullanma geregi duymadıgım olanca negatif sözcüklerle tamlamalar yapılarak, bunlar bizi ihbar ediyor, gizliligimizi desifre ediyorlar(!) yaygarasıyla karşılandı. Neyin gizliligi. Gizlilikse carsaf carsaf isimler neyin nesi? Yeni bir tasfiyecilik mi? "Benden sonrası tufan", yani, "her yol mübah" anlayışı, "benden baskası" olarak mı telaffuz ediliyor? "Biz acilciler" belgisi altında, haberi dahi olmadan, tanıdıgınız tanımadıgınız insanların isimlerini teşhir ediyorsunuz. Acilciler Örgütünün illegal, Türkcesiyle yasadışı bir örgüt oldugu biliniyor. Yaptıgınızın adı nedir? Hangi aşagılık tamlamayla açıklayacaksınız? Cevap beklemiyoruz. İbrahim Yalçın'ın yazısı yeterice cevabı içselleştirmiş, artısı var. Yeni bir şey söylemek gerekmiyor.Bir soru:
 
Senin adın listede yok MIHRAC. işte bu olmadı. 21 yaşıda birinci adam olmanın şanına yakışmadı. Karizmayi yine çizdirdin genel sekreter(‘)   Listeye bile giremedin. Yoksa biz acilciler listesinin acilci’leride m  anlad senin nemenem bir acilci oldugunu? Olsun. Biz ve tüm halis ve öz acilciler senin acilci oldugunu biliyoruz. seni acilciler tarihinden atmak gibi bir niyetimiz yok. Seni bu tarihin hakettigin en yüksek mertebesine yazacagımızdan kuşkun olmasın. Bir yanlışlık yapmayalım diye biyografine ekleyecegimiz, sandıgıdan da cok bilginin ayıklamasına, daha yenilerinin olgunlastırılmasına çalışıyoruz. Kimseye haksızlık etmeyecegiz. Bilim ve siyasal ahlakımız üzerine süzümüz olsun.Hemde genel sekreter olarak yerini alacaksın. ‘’Şaibe’li de olsa, biz seni ‘’sekreter’’ sıfatınla yazacagız.Buda bizim kıyagımız olsun. Ben listede yoktum. ben acilci degilim mızıkcılıgı yok. Ne yaparsan yap acilci’likten kurtulamayacaksın.

Bir soru daha:
 
Sayı’nın daha kabarık oldugundan bahsediyorsun. Taktigini çözemeyecegimizi sanma. Bilirim rezervli çalışırsın. Kesin  gelecek tasfiyelerin gizliligidir.Yoksa bizim teşhir etmemizi mi bekliyorsun? Bak elimizde bir liste var. Hani su senin sevdigin "kerata" falan. Araştırıyoruz.  Zamanı geldiginde açıklayacagız. Belge belge diyorsun ya! kurala uyuyoruz.
Biliriz ki Tarih yazıcılıgı, önce tarihsel bir yönteme hakim olma, bir küme kurala baglılıgı zorunlu kılar. Belge, bilgi yoksa, tanıklar. Bir antropologun kazılarda yaptıgı titizligi olmazsa olmaz sayar. Buldugunuz bir tableti dogru okumanız, kullandıgınız metodolojinin bilimselligiyle dogru orantılıdır. Bir hata, tarihin ters yüz edimesidir. Ve tarih tersyüz edilmeye en müsait disiplin dalıdır. Bu yüzden, bizi yoruyorsun, Mihrac Ural. Seni oldugun gibi yazmak icin kılı kırk yarıyoruz. Biz seni başa koyuyoruz, sen listeler yayınlayarak sorumlulugu dagıtıyor, paylaştırmak istiyorsun. Biz, seni çoguldan soyutluyoruz, sen çoğalıyorsun! "Bilumum Müdürler, muavinler, Emniyet Amir ve memurları" başına toplanmıs; "kimmiş bu 22 yaşında, bir ülkeyi baştan başa örgütleyen, ser verip sır vermeyen" civan parçası(‘) Adamlar tabiki şaşıracaklar. Bizi bile şaşırtıyorsun Mihrac Ural ama, taktik hata yaparak. Engin'in ifadesidir, Ibrahim'in itirafıdır herkes ezberledi. Bir de sen, şu kendi ifadeni koysan da "ser verip sır vermeyen" civan parcasını dünya alem görsede bir şaşirsa..! Yoksa bir cekincen mi var? Beyaz kagıt da olsa razıyız. Yeterki sen koy. Emniyetci degiliz, deyişinizle genel kurmayın tedrisatindan geçmis bizleride bir şaşırtsanız, sende, bizde kurtulmuş oluruz.
 
Çıkart şu ifadeni  ortaya koy, olsun bitsin. Koyamazsın Mihrac ural. Biz şifre cözücüleriz. Tecrübe, Çok sey ögrendik. Yok! Beyaz kagıdı okuyabilir misiniz deme? Okuruz Mihrac Ural. Okuruz. Prosedür var. Süreç sadece Polisle bitmiyor. Savcısı var. Hadi polis savcıyla herzaman işbirligi yapabilir. Sorgu hakimi var. Ve sen 78 mart’ında yakalanıyor, 80 darbesi öncesi, itilerek de olsa çıkıyorsun. Yani iki yıl yatmışsın. Söyle bakalım, neye göre iki yıl içerde kaldın Mihrac Ural? Iki yıl içerde ne gibi bir işlevle yükümlendirilmiştin? Yoksa sana haksızlık mi ettiler? Kaldiki, gizli servisler polis teşkilatlarından daha vefalıdırlar, sadık bir baglantılarını kolay kolay harcamazlar. Yeter ki ipligi pazara çıkmasın veya ‘’kullanım tarihi’’ geçmiş olmasın. Sana ihanet etmediler MIHRAC URAL SEN, IKI TARAFLI ÇALISAN BIR MATAHARI'SİN. BOŞUNA ‘’M.M.M.’’ DEMEDIK. SON AYAGININ TAMAMLANMASINA AZ KALDI. MIT-MIHRAC(MATAHARI)-MUHABARAT. EKLERI VAR. DEVRIMCI KATILI....SENI TÜM SIFATLARINLA YAZACAGIZ.
 
TARTIŞMAYMIŞ! TARTIŞMA SİYASI MUHATAPLARLA YAPILIR. SERI KATILLERLE DEGIL.
Biz senin yaptıgını iddia ettigin fikir mirasını reddediyoruz.Acilciligi sekillendiren fikir mirasi ana hatlarıyla TDAS'tir. Kaç kişi yazdıklarından kaç tümceyi hatırlar, kaç kişinin okudugunu sanıyorsun? Sormak bilmektir. Insanı insan kılan sorma fiil'inde saklıdır.
 
Devler uyanıyor. Acil’i acil yapan sesler çogaliyor. Telaşlanmakta haklısın.
 
SABAHIN SAHİBİ VAR …
 
Haydar yilmaz.