Şuanda 316 konuk çevrimiçi
BugünBugün548
DünDün3402
Bu haftaBu hafta8272
Bu ayBu ay8272
ToplamToplam10476696
mihrac ural'ın organize işleri (3) PDF Yazdır e-Posta


Müntecep Kesici (Şıh) önümde öldürüldü.

PKK ihbar edildi...)

‘’Mihrac Ural Fitne ve güvensizlik eker. Herkes birşeyler eker, Mihrac bunları eker’’ diye sözlerine devam eden arkadaşla, Mihrac Ural’ın ‘’organize işleri’’ni konuşmaya devam ediyoruz.

’Mihrac Ural’ın dolaştıgı cezaevlerine bakın, onun kaldıgı yerlerdeki insanlara bakın. Bu adamın bulundugu heryerde kimse kimseye güvenmez. Herkesi herkese karşı kışkırtır,yalan söyler arkadaşlar arasına güvensizlik eker, O adam için para’dan başka hiçbir şeyin önemi yoktur. 1979 da, Adana cezaevinde beraberdik. Komüne gelen (Adana sebze hali’nden geliyordu) meyve ve sebzelerin bile gönderilmemesini, bunları satın parasını gönderin ‘’diyordu. Sefa Apaydın o zaman komün sorumlumuzdu.

Suriye’ye ayak basar basmaz derin bir ohh çeken Mihrac Ural,’’yırtık, bir daha bizi ele geçiremezler’’ diye, eliyle bir işaret yaparak ‘’istirahat cephesi’’diye adlandırdıgı Bu ülkede 30 senedir herkese yalan söyleyerek işlerini yürütüyor.

Kendi yakın akrabası olan ve Antakya’da herkes tarafından sevilen MÜNTECEP KESİCİ (ŞIH) ın ölümüne ‘’kaza’’(!) oldu diye yalan söylüyor. Halbuki, Müntecep Kesici’nin,örgüt içersindeki varlıgından en çok rahatsız olan Mihrac’ın kendisiydi. Müntecep, açık açık ve hiç kimseden çekinmeden, Ali Sönmez ve Mihrac’ı eleştiriyor. ‘’Biz buraya Arap milliyetçiligi yapmaya gelmedik’’ diyordu.

Müntecep’in öldürüldügü gün Basit’teydim ve 10 dakıka önce kendisiyle konuştum. Mihrac’ın adamları ile konuşmaya gidiyordu, gitmemesini söyledim. Beni dinlemedi ve gitti. Ben  yapılan münakaşa ve olan kargaşa esnasında az ilerdeydim. Müntecep, bir süre sonra  döndü ve tam otobüse binmek üzere iki eliyle otobüsün kapısında tutundugu esnada, yanına sokulan bir kişi, silahı bögrüne dayadı ve ateş etti. Oldugu yere yığılan Mintecep Kesici’nin yanına uzun süre kimse yaklaşmadı. Muntecep göz göre göre orada öldü.

Kaza kurşunu ile öldügünü iddia ederek yalan söyleyen Mihrac Ural, Müntecep öldürüldükten sonra, Müntecep’e yardım ettiginden şüphelendigi herkese saldırmaya, tehdit etmeye başladı.

Karataşlı ZİHNİ KANGAL ile Müntecep’in arası iyiydi. Kaçakcılık yapan Karataşlı ZİHNİ  KANGAL, Müntecep’ı ara sıra evinde misafir ediyor, ufak da olsa harçlık veriyordu. Müntecep’ten sonra,  ZİHNİ KANGAL’ın elindeki TEKNE’ye el koydular. Zihni Kangalı Basit’ten alarak Cemil Esad’ların köyü KIRDAHA’ya götürerek orada feci şekilde dövdüler ve bir daha Basit’e gelmesini YASAKLADILAR.

Zihni KANGAL’dan sonra sıra Sacit KUMLU’ya geldi. Mihrac Ural, Murat SAHİLLİOĞLU ( Semir) vasıtasıyla Sacit Kumlu’ya bir mektup gönderdi. Mektupta.’’ Yoldaş, Zihni Kangal’ın teknesine el koyduk. Bu arada senin tekneyi de bir süre FORMALİTE icabı alacagız ama sakın aklına birşey gelmesin bu bir FORMALİTE’dir, bir süre sonra tekneni iade edecegiz’’ denilmesine rağmen, Sacit Kumlu’nun da teknesini bir daha vermediler. Böylece Müntecep Kesici ile arası iyi olan herkesi sindirmeye çalıştılar. Müntecep Örgütten ayrılmış ve Arkadaşlarıyla Türkiye’ye dönmek ve savaşmak istiyordu. Müntecep’in ilişkisi oldugundan şüphelendikleri insanların teknelerine el koyarak Türkiye’ye gidiş-gelişleri engellemek istediler.

Müntecep Kesici’yi öldürdükleri yetmiyormuş gibi, onunla dost olan herkesi de sindirmek isteyen bu adamlar’ın Müntecep yoldaş(!) diye onun mezarını yapıp başında ağıt yakmaları bile, yaptıkları ahlaksızlıgı anlatmaya yetmez mi?

Mihrac Ural’ın 1978 tarihinde, yakalandıktan sonra yaptıgı ihanetlerinin temizlenmesi için ona SURİYE kapısı açılmıştır. Mihrac Ural, Suriye’den sonra pislik yapmaya başlamadı. O Türkiye’de iken bile bu pisliklerin içersindeydi.

PKK  ARABASI  İHBAR EDİLDİ...

Mihrac Ural’ın sıkıştıgı yerde kadim dostum(!) APO diye, PKK’nın arkasına saklanmaya çalıştıgına bakmayınız.Onun en büyük kini ve düşmanlıgı aslında PKK ve APO’ya dır. Suriye’de umdugu yere gelememesini, PKK’nın büyürken kendisinin küçülmesi ve herşeyini kaybetmesi, devletin ve Cemil Esad’ın karşısında hep boynu bükük kalmasına neden olmuştur.O bakımdan, Cemil Esad’a karşı,’’ APO benim en kadim dostum, ne yapmak istiyorsa benim onayımı almadan yapmaz’’ diye kendini pazarlarken, Aynı şekilde,APO’nun yanında da ‘’Cemil Esad ve muhabarat, ben olmasam size baskı yapacak’’ diye her zaman ikili oynamaktadır.

1982 tarihinde, Trablus’dan bir araba yüklü silah Suriye’ye getirilmektedir. Lazkiye yakınlarında araba bozulur ve arabadaki PKK’lılar Mihrac Ural’a yardım için haber gönderirler. Mihrac Ural bu kişilerin arabalarının tamiri için usta bulur ve yollar. Bir süre sonra, yollarına devam eden PKK’lıların önü MUHABARAT tarafından çevrilir ve içerdekiler tutuklanırken, arabadaki silah ve mühimmatlara el konulur. Bu İhbarı yapan, MİHRAC URAL’dır.

Mihrac Ural, kendi blog’unda, Abdullah Öcalan’ın, 25 yıllık mektup’ larından(!) söz etse de, bilinç altında  Apo’nun başarı sendromu yatmaktadır.

Abdullah Öcalan, hiçbir zaman bu adama güvenmemiştir ve bu adama olan güvensizligini de çesitli vesilelerle heryerde dile getirmiştir. Örnegin, Haydar Yılmaz’a, Mihraç Ural için ‘’ bunlar celepcidir’’diyen Abdullah Öcalan’ın bizzat kendisidir. Dolayısıyla, Mihrac Ural’ın, Apo’ya ilişkin göndermelerinin, gelişen süreçte bir kompleksin ve sıgınmanın eseri oldugunu ve Apo’nun  ciddiyet alanının dışında kaldıgını çok iyi biliyoruz.

Haydar Yılmaz daha önce yazdı. ‘’ Apo ile en son ne zaman görüştün’’ diye sordu. Bu soru buna yönelik bir göndermeydi. Cevap vermedi(!) Soruyu tekrar ediyoruz. Apo ile en son ne zaman ve nerde görüştün? Sakın ola ki,’’Esrar –eroin ticaretimi Kadim dostum Apo’ya da söylemiştim(!) demeye kalkma. Uyarıyoruz çünkü, senden herşey beklenir. Gırtlagına kadar batmış oldugun pislige başkalarını da çekmeye çalışma...

İbrahim Yalçın

Haydar Yılmaz