Şuanda 442 konuk çevrimiçi
BugünBugün636
DünDün3402
Bu haftaBu hafta8360
Bu ayBu ay8360
ToplamToplam10476784
ONUR (2) PDF Yazdır e-Posta


Bugün görüş günümüz

Dost kardeş bir arada
Telden tele
Mendil salla el salla
Merhaba !

İzin olsun hapisane içinde
Seni senden sormalara doyamam
Yarım döner cıgaranın ateşi
Gitme dayanamam

Enver GÖKÇE



            25 Aralık 1978. İstanbul. Sağmalcılar. Görüş kabinindeyiz. Ben ziyaretçiler, Nebil ise tutuklular tarafında. Anlatıyor. Mihraç URAL’ın kendisine gönderdiği iki pusula sonucunda yakalandığını, ABD Adana Konsolosluğu eyleminde Mihraç URAL ve Ali Fuat ÇİLER’in koruma görevi yapmaları gerekirken, eylem sırasında kaçtıklarını, hiç kimseye güveninin kalmadığını, gelecek görüşte Filistinlilerle kaçacaklarını, eğer kaçamazlarsa yapılanma ile ilişkileri olmayan arkadaşlarının adını vererek neler yapılması gerektiğini anlatıyor.

            Nebil’in anlattıklarını, o günden itibaren güvendiğim her devrimciye anlattım. Bunların arasında Mehmet YAVUZ’da vardı. Nebil’in anıt açılışında, Mustafa BURGAZ, M.YAVUZ, ben ve Adana KESK eyleminden dönen öğretmenleri Harbiye Şelalelerde ağırladılar. M.Yavuz’a sor, sana anlatsın. Harbiye’deki arkadaşlar seni anlattılar. Anlatılardan yüzüm kızardı.

            Aslında yüzümün hiç kızarmaması gerekirdi. Üzerinden yıllar geçmişti. O zamanlar duymuş ama böyle bir şey olacağına ihtimal dahi vermemiştik. Dolayısıyla üzerinde pek durmamıştık. Mehmet YAVUZ’a sor sana anlatsın. Bir arkadaş konuyu hatırlattı. Konu ne miydi? YILDIZ’dı. Kim bu YILDIZ?

Bir ekip en zayıf halkası kadar güçlüdür. Hangi halkasına dokunsan tel tel dökülüyor, elinde kalıyor…  daha doğru bir değişle sen bu ekibin en zayıf halkasısın. Fuat bile senin YILDIZ olayında masum kalır. Hiç değilse o sadece teşebbüs etmişti, ya SEN!

Sen! Kendini THKP-C genel sekreteri(!) zanneden zevat! Nebil sana zerre kadar güvenmiyor. Güvenmesi de mümkün değil. Sen ne yüzsüz adammışsın ki kalkmış utanmadan hala kendini savunuyorsun. Nebil ile kardeş gibiydik demek gafletinde bulunuyorsun? Sen kimsin Nebil kim? İnsan da biraz utanma olur. Hala Ali Fuat ÇİLER’i savunuyorsun. Bütün Devrimci kamuoyu önünde rezil olmuş, iyot gibi açığa çıkmışsın, hala konuşuyorsun. Devekuşu gibi saklandığını sanıyorsun. Üstündeki yorgan o kadar küçük ki bir ayıbını kapatayım derken bir başka ayıbın ortaya çıkıyor. Hala kalkmış utanmadan kendini savunuyorsun. Su misali yüzeye çıkmak için çabalıyorsun ama nafile çırpındıkça batıyorsun. Sendeki yüz değil, kösele bile değil, manda gönü bile senin yüzün yanında yumuşak kalır. SUS! artık. İnsan yüzüne çıkacak halin kalmamış, hala zevahiri kurtarmaya çalışıyorsun. Bütün Devrimci kamuoyundan özür dile ve köşene çekil!